🍫6. Bölüm🍫

6.3K 694 600
                                    


|MAHO'DAN|

Arabadan teker teker indiğimizde dayımın kızacağını bildiğim için Sina teklif etmeden ben ona yardımcı oldum ve sandalyesine oturttum. Annem yanımıza ışık hızında koştuğunda Duru "Nenecimler!" diye bağırmaya başlamıştı bile.

"Neneciklerinin bal peteği. Güzel yavrum! Prensesim, güzelim."

Evet bana gelince 'patates suratlı Maho, Duru'ya gelince 'bal peteği', dayıma gelince 'yakışıklı Ekin'

Oh ne âlâ memleket!

"Siz beni sevmeyin zaten. İkinizlen de konuşmuyorum nenem sultanlar."

Hay demez olaydım da bu sulu öpücüklere maruz kalmayaydım. Sina bu halime katıla katıla gülerken ben yüzümü buruşturmak ve "Tövbe." çekmekle meşguldüm.

"Gülüşmeniz bittiyse biz gidelim artık. Hadi Sina!"

Feza kuzeninin kolundan tutunca anam araya girdi.

"Hayatta bırakmam. O kadar yemek yaptım. Yemeden şuradan şuraya gidemezsiniz!"

"Çok sağ olun hanımefendi ama bizim işimiz var değil mi Sina?"

Sina kısa bir an düşünür gibi olunca annem "Kıymalı börek var." deyiverdi. Sina kuzenine can çekişir gibi bakınca "Tepsi kebabı da yaptım." dedi anam. Sina yine konuşmayınca "Zeytinyağlı yaprak sarma." dedi ve "Pandispanya ve şehriyeli tavuk çorbası." diye sürdürdü ve Feza eliyle karnını tuttu.

"Ben gelsem. İş akşama da kalabilir."

Annem Feza'yı ikna etmenin sevinciyle -çünkü ona yardımı dokunan insanlara borçlu kalmayı sevmezdi- gülümsedi ve nenemlere sarıldı tek tek. Sıra teyzeme gelince elini kısaca sıktı.

"Ee hadi o zaman sofra hazır. Gidelim."

....

Eski evimize dair icraya düşmeyen ve annemin en çok sevdiği şey kocaman yemek masamızdı. Ona gözü gibi bakar ve her daim babamın hatırası derdi. Bakmayın evimizin dış cephesinin öyle yıkık dökük olduğuna. Annem içini saray gibi döşemişti.

"Anne bu abiler kim?"

Duru önüne konan çorbayı kaşıklarken sorunca saçındaki peruğu düşürdü ve yeni yeni çıkmaya başlayan saçları bir anda ortaya çıkınca gözleri doldu. Utanmıştı minik fıstığım ve ağlayacak gibi duruyordu. Kıyamazdım.

"Aaa, bak şuna benziyorsun."

Sina cebinden telefonunu çıkarıp kız kardeşime bir şey gösterince biz göremesek bile Duru biraz daha surat astı.

"Ama biraz sabırlı olup beklersen şuna benzersin."

Duru'nun yüzü anında aydınlanınca Sina da gülümsedi.

"Bence sen böyle daha güzelsin. Peruğa gerek yokmuş. Senin yaşında olsam sana aşık olur mektup yazardım."

Kız kardeşim utangaç utangaç güldü. Hoşuna gitmişti miniğimin.

"Zaten Taha yazıyor ki."

Abilik damarım basmış olacak "Taha?" diye bastırıp sorgular gibi baktığım zaman kız kardeşim nar gibi kızardı ve anneme baktı yardım dilenir gibi.

"Karışma kızıma Mahmut Cabbar."

Annem kızını alıp yanaklarını elleri arasına alırken bir kez daha tekrarladı cümlesini.

"Ulan benim bile sevgilim yok. Duru'nunki var. Nerde ilahi adalet?"

Nenem bana baktı alttan alttan ve kankisi nenem sultanı dürttü.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin