🍫24.Bölüm🍫

5.5K 644 195
                                    

|FEZA'DAN|

Sina bana bağırdıktan sonra içeri girdiğinde bana bakan şaşkın bakışları nasıl egale edeceğimi düşünerek teker teker baktım yüzlerine. Aklıma en ufak bir şey gelmiyordu çünkü Ekin'e 'Bro benim kuzen sana yanık galiba' diyemezdim çünkü Sina ayran gönüllü bir hergeleydi ama bir yandan da daha önce hiç böylesi tepkiler verdiği aklıma gelmiyordu. Sahi benim aptal kuzenim çok derin sularda yüzdüğünü fark etmiyor muydu? Ekin engelli ve bakıma muhtaç bir insandı. Evet bu hakaret olarak algılanabilir ve siktir git diyor olabilirdiniz ama ya benim kuzenim bu adamdan hevesini aldıktan sonra terk etseydi? Ekin bunu kaldıramazdı. Hep ölümü görmüş bir insandı ve kuzenim onun duygularını da öldürürse hepten yalnız kalırdı. O bunu hak edecek bir insan değildi benim nezdimde. Evet oturup saatler süren sohbetler ya da uzun süren bir dostluk kurmamıştım ama bilmiyorum aile olarak bu algıyı oluşturuyorlardı insanda.

"Feza kuzenin niye götüne iğne batırıyoruz gibi davrandı acep?"

Gel de cevap ver şimdi.

"Maho ağzını temiz tut."

Annesinin sesiyle mahcup bakışlarımı ona diktim ve beceriksizce gülümsedim. Ben ne diyecektim bu insanlara ha, ne? Yine de konuşmam gerekiyordu. Derin bir nefes alıp eve baktım ve dudaklarımı ıslattım.

"Sina birazcık şey bir insan--" Duraksadım ve o 'şey' kelimesinin ne olduğunu düşündüm. Harbi bu şey her şey olabiliyordu. Bence ödül alınası bir kelimeydi.

"Şey ney Feza şey?"

Mahmut'a gıcık bir bakış atıp tekrar diğerlerine döndüm. "Kuzenim neşeli ve dışadönük bir insandır ama konu gerçekten arkadaş gördüğü insanlar oldu mu biraz kıskanç davranır." Ne diyordum ben böyle. Yine duraksayınca beni dikkatle izleyen Ekin'e kaydı gözlerim. O bakışların ardındaki yaşanmışlıkları düşününce de ne kadar boş şeylerin gündem olduğunu hissettim. "Sina Güneş'i beğenmiş olabilir."

Kulağıma ulaşan cümleler inşallah benim ağzımdan çıkmamıştır diye düşünerek yere eğdiğim bakışlarımı onlara diktim ve siktiri çektim. Hepsi şaşkın şaşkın bakıyordu ve ben nasıl toparlarım onu düşünüyordum. "Yani Güneşten hoşlanmamış da olabilir. Kuzenim genelde hoşuna giden insanlar oldumu biraz saçmalar. O yüzden şey ettim ben."

"Ee bu çok normal oğlum. Güneş abla güzel kız sonuçta. O da yakışıklı bir genç delikanlı olarak heyecan yapmış olabilir. Ne dert ettin sende. Akıttığın tere bak."

Ben sıçtıysam Maho sıvamıştı ve biz el birliğiyle Sina'nın ağzına sıçmıştık. Göz ucuyla Ekin'e baktığımda bakışları ifadesiz olsa da içten içe Sina ile arasına bir duvar ördüğünü hissetmiştim. İnşallah yanılıyor olurdum çünkü benim sarhoş olduğum günü anlatırken Sina Ekinle vakit geçirmenin çok güzel olduğunu ve konuşsa onu saatlerce dinlerim demişti.

"Güneş benim kardeşim gibidir. Lütfen kendisine daha adını bile yeni öğrendiği birinden hoşlanmanın absürt olduğunu iletir misin Feza?"

İletirsem ağzıma sıçar Ekin, sen ne diyorsun? Allah'ım ne yapacaktım ben böyle? Kendi ağzımla Sina'yı edepsiz biri gibi göstermiş ve şimdi nasıl sıyrılırım diye düşünüyordum. Ama sanırım geç kalmıştım çünkü Ekin yanına Güneş'i alarak içeri gitmişti. Bu halde içeri gidemeyeceğim içinde tekrar oturmuştum masaya. Tırnaklarımı kemirmeye başlamamsa kaçınılmazdı.

....

Maho durmadan Sina'nın çapkın olduğunu söyleyip işi dalgaya alsa da ne ben ne Melike Hanım aynı durumda değildik. O ne için dalgındı bilmiyordum ama ben kuzenim için üzgündüm.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin