|MAHO'DAN|
Gamsız bir piç kurusu gibi görünebilirdim. Aslında öyle de sayılırdım ama konu sevdiğim on on beş kişi oldu mu bu durum hiç de öyle seyretmiyordu ne yazık ki.
Dayımla aramdaki buzlar erimiş sanmıştım o gece ama kolları beni sarsa bile sonraki üç gün göz göze bile gelmemişti doğru dürüst benimle. Hatasız olduğumu söyleyemezdim ama tek hatalı da ben değildim lan!
Değil mi?..
Telefonum bile halimi yansıtır şekilde 'Batsın bu dünya' diye çalmaya başladığı zaman ofladım ve kaldırıma dayalı götümü biraz kaldırıp telefonu cebimden çıkardım. Arayanın Elena olduğunu görünce hemen yanıtladım.
"Temel, annem bana araba aldı. Birazdan geleceğim mahalleye. İstersen benim arabamla gideriz köye. Yani istersen."
Ah benim hüzünlü Elenam! Kaç gündür neşeli neşeli cıvıldasam da iyi olmadığımı anlayan tek insan oydu. Şu anda bile vücudumu ele geçiren ince ağrı ve titreme bu bedbaht ruh halimin tezahürü gibiydi. Yine de güldüm ve kaç gündür beni dahil etmeden köye gitme planları kuran dayım ve iki arkadaşımı düşündüm.
Annem bile sadece dayım için yolluk hazırlamış ve köye sadece o geliyor diye haber vermişti. Tek hatamda bu kadar ötekileştirilmek zoruma gitmişti. Günahtım ben. Bana acıyın sizde olur mu? Çünkü benim gamzelerim de var.
"Temel cevap versene. Neden konuşmuyorsun?"
Hattın ucundaki Elena'yı unuttuğumu fark edip oturuşumu düzelttim.
"Olur Safinaz seninle gidelim. Bizimkiler de on dakikaya yola çıkar herhalde."
"Bende on dakikaya oradayım o halde. Seni çok seviyorum canım canım canım arkadaşım, lütfen üzülme tamam mı?"
Kalbim çıt gözyaşım pıttı be Elen. Üzülmem mi hiç?
....
On dakikayı annemin soru dolu gözleri altında çantama bir şeyler tıkıştırarak geçirdim ve çok halsiz olduğumu hissettiğim için elimi alnıma koydum. Sanırım ateşim vardı ama belki de benim kuruntumdu. Her zaman ateşli bir beyefendiydim haddizatında
Annem dayımın aşağı inmesine yardım ederken ses çıkarmadım. Duru'nun okulu başlıyor diye o gelmeyecekti köye. Büyük ihtimal benim de gitmeyeceğimi sanmıştı ama bunu kendim için olmasa bile Elena için yapacaktım. Kız biz üniversitedeyken beni aylarca annesinin boş olan evinde misafir etmişti ben yurttan kovulunca. Her derdime ortak olmuş ve her zor anımda yanımda olmuştu. Şimdi sıra bendeydi. Onu mutlu etmeliydim.
Aşağıdan duyduğum sesler ve araba açılıp kapanma sesleri, sonrasında duyduğum araba çalışma sesiyle bir arabanın kornasının çalması aynı ana tekabül edince gelenin Elena olduğunu anlayıp aşağıya indim hızlı hızlı. Elena beni görür görmez sırıtarak el sallayınca bende neşeyle gülümsedim.
"Arabaya bak len! Safinaz bu kadar zenginsen hemen evlenek ha."
Safinaz gülerek yanıma gelip boynuma sarılınca aynı samimiyetle karşılık verdim. Gözüm ona sarılırken kırmızı arabaya dönünce çalışır halde beklediğini gördüm ve "Hadi gidelim Elena." dedim gülümseyerek. Beni takmayanları bende takmayacaktım.
"Sen kullanmak ister misin Temel Reis. En yakışıklı arkadaşımsın, sana çok yakışır."
"Hayır ya tembelim ben, sen kullan Safo. Üstelik tek erkek arkadaşın benim nasıl en yakışıklısı oluyorum."
"Cevabı kendin verdin zaten, tek olduğun için."
Fiyakalı arabasının ön kapısını açıp geçmem için yol verdiğinde dönüp kapıda dikilen anneme kısaca el salladım. Allah var annem iki tane gibi görünüyordu gözümde. Neyse iki anneden kim gocunmuştu ki..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]
Humor[TAMAMLANDI] 🍫 Aşk, fıstıklı çukulattır. Aksini iddia eden fındıklı çukulat seviyordur. 💚Tekerlekli sandalyeye mahkum eski bir asker ve ona ilk görüşte vurulan yeni komşusu animatör. Mah-Fez & Eko-Sin çifti. Başlangıç tarihi: 18.11.2020 Bitiş t...