🍫51.Bölüm🍫

5.6K 583 248
                                    

#mahmut etiketinde de hep birinciyim, sefam olsum. Gidem de kahvaltı yapam.

🍫 Keyifli okumalars...

|SİNA'DAN|

Hiç içinizde iç organ bile yokmuş gibi bomboş, ıpıssız, yapayalnız ve üşümüş hissettiğiniz oldu mu?

Bugün o çay bahçesinde kaşına gözüne kurban olacağımı o halde görünce bana oldu. Dilim lâl oldu sanki Ekinim'i öyle gördüğüm ilk an. Maho'nun kolları arasında o baygınlığı geçirirken içimde bir şeyler deşti geçti ruhumu sanki.

Peki ya öncesi?..

O çaresiz sayıklamaları, o kendine has sakin bakışlarının yerini alan korku dolu bakışları ve anbean dehşete düşmüşçesine yüzünün aldığı o şekil...

O 'yardım etmeliyim' diye sayıklarken kalkmaya mecalim olsaydı eğer tutardım kollarından, söylemeye takatim olsaydı eğer 'sakin ol kurban olduğum' derdim ama kâl gelmişti. Donmuştum adeta.

Feza'nın o yaralı bir insan derken dediği buydu demek? Acısı yüzünden taşmışken ilk defa onu seviyor olmaktan, ona yetemeyecek olmaktan korkmuştum. Ambulans aranırken sedye ile gelen sağlık görevlileri yerde terden sırılsıklam olmuş, sayıklayan bedeni alıp götürürken öylece kalakalmıştım.

Bomboştum...

O bomboşluk bakışlarıma sinmiş olacak elini önümde sallayan yengemi de geç fark etmiştim. Dudakları hızlı hızlı hareket etse de tepki vermemiştim ve bu sefer beni sarsan annem olmuştu.

"Ekin'in yanına git Sina. O gamzeli yakışıklı çocuğumun arkadaşına ihtiyacı var."

Annemin sözlerini cam bir fanusun gerisinde dinliyor gibi uzak gelmişti kulağıma. Oturduğum yere zamklanmış gibiydim. Adım atmaya da ağzımı açmaya da mecalim yoktu.

"Anne ne oluyor burada?"

Yengemin "Erdem sevgilim, Sina'nın arkadaşı baygınlık geçirdi ve ---" diyen endişeli sesi kulağımı kasırga gibi sert bir darbe indirircesine teğet geçmişti. Bayılmıştı değil mi kurban olduğum?

Aniden içime çöreklenen huzursuzlukla görüş açıma abim girdiğinde yengemin ağlak sesinin kulağımı doldurmasını ve abimin" Anne siz eve geçin ben geleceğim." diyen sesini dinlemiştim. Gözlerim dolu bir vaziyette bakmıştım az önce onun bayıldığı boşluğa.

Onlar gitmiş ve abim oturduğu yerden kaldırmıştı beni. Ağzım nihayet "Hastane." diye aralandığı zaman beni onaylamış ve öylece çıkmıştık çay bahçesinden. İyi ki anlıyordu beni iyi ki.

....

Abimin zoruyla Maho'ya attığım mesaja anında karşılık gelmişti.
"Araştırmadayız piç Sino." demişti mesajında. Mesajı olduğu gibi abime gösterdiğimde tek kaşı havalansa da ses etmeden arabanın hızına ivme katmıştı. Yarım saat sonra geldiğim hastanede abimin yardımıyla bulduğum koridorda ilk gördüğüm salya sümük ağlayan ve bana koşarak gelen Duru olunca eğilip kollarımı açmıştım ona. Abim ortada yoktu ama Duru bile bulanık zihnime iyi gelmişti. Öylece kollarımda ağlarken ve arada burnunu çekerken acı hissetmesi hoşuma gitmişti.

Sahi ben ne hissediyordum?

....

Yanıbaşımda hissettiğim ağlama sesi ve ona tekabül eden Melike ablanın sesi..

"Sen oğluna dayısını, babanı ayartan ibne diye tanıtmadın mı?"

Ne diyordu Melike abla böyle?..

"Her şeyi geçtim senin yüzünden helallik alamadı en sevdiklerinden benim kardeşim. Babasından, can bildiğinden. Onu geçtim idolü gördüğü, aşığı olduğu abisinden helallik alamadı."

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin