🍫18.Bölüm🍫

5.8K 695 350
                                    

|MAHO'DAN|

Siz siz olun Maho gibi olmayın. Çünkü lanet olsun ki dünya sadece benim muhteşemliğimi kaldırabilirdi. Aynadaki yansımama ıslık çalmamak için hiçbir sebebim yoktu. Allam çok minnoştum Allam!

"Kusur bakma Hıdır senden daha yakışıklı oldum. Damatsın ama bir Maho değilsin."

Aynadaki uzamış saçlarıma kıkır kıkır gülüp kirli sakallarımı ellerimle okşadım. "Allah'ım ne kadar yakışıklıyım Rabbim!" Saçlarımı yana yatırdım ve aynaya çapkın bir bakış attım. "Ulan gamzelerim bile var, daha ne olsun."

Kendi kendimle aşk yaşarken tıklanan banyo kapısı ile alelacele üzerimdeki beyaz gömleği düzelttim ve öndeki bir düğmeyi açtım. Eh biraz ateşli görünmek benimde hakkımdı.

"Abi çok çişim geldi çok. Lütfen çık lütfen."

Canım kardeşime acıdığım için hemen açtım kapıyı ve uzamaya yüz tutmuş kel saçlarına sulu bir öpücük kondurdum.

"Abi çok yakışıklı olmuşsun ve senden bir şey isteyebilir miyim?"

Yılda bir kez bir şey ister ya da istemezdi benim gülüm. Hemen eğildim önünde ve minnoş yanaklarını sıktım. "Dile benden ne dilersen abisinin gülü?" Minik yanakları anında kızardığında da sırıttım. Utangaç Durukuşum benim!

"Elif annesiylen okul alışverişine gitmiş ve ona çok güzel çanta, ayakkabı, defter almış. Boyaları da çorapları da çok güzeldi." Miniğim elimden tutunca ve bakışlarını kaldırmadan "Beni de yanına katar mısın alışveriş ederken." dediğinde uzandım ve sulu sulu öptüm yanaklarını. Anında kıpkırmızı kesildiğinde de çenesini kaldırdım ve benimle göz göze geldi.

"Her şeyi ama her şeyi istediğin gibi alacağız güzel Durum. Yeterki sen iste."

Yüzü anında ışıl ışıl olurken "Toka da alır mıyız?" dedi masum masum. Onu gıdıklayıp "Alırız tabi." dediğimde yüzüne sinen mutlulukla banyoya girdi ve bana el sallayıp kapıyı örttü. Bir süre boş kapıya sırıttıktan sonra "Duru sende düğüne gelmek ister misin?" diye sordum ve o "Hayır abi." dediğinde evden çıktım.

Dayım annem nezaretinde tekerlekli sandalyeyle mahalleyi bir uçtan bir uca turluyor ve annem elindeki şiir kitabından şiir okuyordu onun için. Sabah dayımın moralinin çok düşük olduğu ayan beyan ortadayken şimdi annemi gülümseyerek dinlemesi moralini toparladığını gösteriyordu. Belki annem gözünüzde geçimini sağlamaya çalışan, gayesi yemek yapmak olan, sıkıldığında temizlik yapan, gününü televizyon karşısında geçiren ve her türlü diziyi izleyen kadın profili oluşturabilirdi ama öyle değildi.

Annem yemeğini pişirirken bile sesli kitap dinleyen bir insandı. Ezberindeki şiir sayısı yüzü geçerdi ve dizi film izlenecek saatte ya tek başına kitap okur ya da dayıma okurdu. O kadar dinlendirirdi ki sesi insanı. Küçükken az uykuya dalmamıştım onun sesiyle.

Dayım hastanede yatarken ona hep kitap okuduğunu bilirdim. Dayım kriz geçirdiğinde onun sesiyle toparladığını ve hastanede çok kalamayacağı zaman dayım için sesini kaydetmesi...

Bilmiyorum ama aralarındaki ilişkiye hayrandım. Bazen benden büyük bir sır sakladıklarını düşünürdüm ya da bazı sabahlar odaya giren annemin dayımın saçını okşayarak onunla fısır fısır konuştuğunu da bilirdim. Bunları elbet hissettirmezdim onlara. Aralarındaki ilişkiye zarar gelsin asla istemezdim. Öylece dönerdim uykuma.

"Oğluşum neden öküzün trene baktığı gibi bakıyorsun diyeceğim de öküz olduğun için saçma bir soru olacak?"

Ben öküz lafına istemsizce gülerken dayım beni baştan aşağı süzdü. "Gömleğim yakışmış ama umarım kirli çorap giymemişsindir yine." Sabahki boğulma durumunu beni biraz döverek anlatmış olsa da çorabı koklayınca kısa süreli baygınlık yaşadığım için ona hak vermiştim.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin