🍫65. Bölüm🍫

6.2K 567 400
                                    

🍫Merhabalar, kraliçe geri döndü falan yapıyormuşum. Özlediniz mi len? Ssjsj...

🍫Bebesular dün çok özledim sizi, o yüzden biraz uzun bir bölüm yazdım. Aralıklı yazdığım ve araya çaylar, kahveler, yemekler sıkıştırdığım için birazcık kopukluk olmuş olabiler ama olmamış da olabiler. Bunu bölüm sonunda kendiniz belirtirsiniz artıkın.

🍫Bu arada geçen bölüm kitabı bilmem kaç bölüm de olsa okurum diyen özel bebesulara ithaf edilmiş bir bölümdür bu. Adlarınızı yazsam destan olurdu falanddd..

🍫Ve önerilen "Şiş-man ve Öfkeli" adlı kitabına göz gezdirdim. Adamın boy bir doksan, kilo yüz otuz küsür ve boksördü. Bu durumda bahsettiğim konudan çok uzak bir konu oluyor bu kitap. Ola da Allah kaza bela vermezse yazacağım böyle bir kitap.

🍫Sonuç itibariyle bana bxb kitap önerir misiniz? Rica ediyorum okunması 100 binleri aşmış olanları değil de az okunmuş ama daha fazlasını hak edenleri önerin. Okunması çok olanlar zaten hep önerilenler kısmında geliyor karşıma.

🍫Sınav sonuçlarım dün açıklandı ve ben hepsi geçirmiş derken hepsini yüksek puanlarla geçmişim, bunu kutlamak için size bölüm yazmış bulundum.

🍫Keyifli okumalarss....

|FEZA'DAN|

Dolabımın sol tarafının alt kısmında büyük bir çizik vardı, taşırken yapmış olmalıydılar. Penceremin pervazına yakın kısımda ufak bir kırık vardı. Odamın kapısının menteşesi hafiften gıcırdıyordu. Tavandaki avize geceleri çok ürkütücü duruyordu ve saatimin tıkırtıları hiç hoşuma gitmiyordu.

Yalnızlığımla ve içimdeki gıcık sızıyla dolup taştığım şu birkaç günde bana arkadaşlık eden bu odaya çok minnettardım. Kusurlarıyla birlikte benimdi, bana aitti.

Minnettar olduğum diğer detay ise mesajlarıyla kar oturmuş kalbimi eriten adamdı: Mahmut Cabbar...

Onu o sabah öyle sersefil bırakmış bir it olmama rağmen hemde. O sabah gözümü açtığımda göğsüne yattığım adamla o kadar huzur dolu hissetmiştim ki kendimi, anlatamam.

Şimdi madem öyle neden gittin şerefsiz diyenleriniz olacak elbette, ki haklılar da. Buna vereceğim cevapsa hissettiğim yoğun korkuydu. Çünkü akşam tam olarak ne yaşadığımızı hatırlamıyordum ve ola da ona zarar vermişsem ya da bir şeylere zorlamışsam diye korktum. Onu yatakta öylece bırakıp banyoya gittiğimde gördüğüm kullanılmış rujla da karaladım bir şeyler. Ola da ilkini sarhoş kafayla benden aldıysa o zaman çok kötü hisseder, affetmezdim kendimi.

Size çok saçma gelecek ama onun gibi ilk öpücüğünü bile benimle paylaşmış durulukta bir adama bunu yapmak korkutucuydu. Bende o yüzden korkak gibi kaçmıştım, en iyi ilkini bekle diyerek. Ara vermek istiyorum derken kendimle baş başa kalmak ve ona hazır olmak istemiştim, ama sona 'Fezan' yazarken bile isteye eklemiştim o 'n' harfini sona. Belki size bir harf fazla gibi geliyordu ama o harf sahiplik -aitlik- ekiydi. Seninim ben demek istemiştim ve benim akıllı Mahom bunu anlamıştı. Anlamıştı ve beni hiç yalnız bırakmamıştı.

Her gece tam saat onda bu bizim eşref saatimiz der gibi penceremin önüne gelip ben ona pencereyi açmasam da yarım saat kadar oturup bir şeyler anlatmış ve giderken de penceremin önüne muhakkak bir kap koymuştu içinde yemek olan.

Her akşam deliler gibi bekliyordum pencerenin önüne geleceği saati. Gün içi düşünmekten bitap düşen zihnim onun sayesinde biraz olsun rahatlıyordu. Ha bu arada o gün yaşananlar da yavaş yavaş ilişmişti zihnime. Beni tutan da pişman olacağımı söyleyen de güzel kalplim olmuştu, hatırlamıştım.

MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin