MAHMUTLAR DA SEVER ULAN!! [BxB]

🍫28.Bölüm🍫

|EKİN'DEN|

Doğrusunu söylemek gerekirse aptal bir insan değildim. Aptal olmadığım içinde Sina'nın bakışlarının radarında olduğumu biliyordum. Aptal değildim çünkü adam bana biseksüel olduğunu söylemişti. Aptal değildim çünkü onu Güneşle tanıştırdığım zaman o tribin esasen bana yapıldığını evlerinde yemek yerken anlamıştım.

Aptaldım da ama. Aptaldım çünkü onunla vakit geçirmek istiyordum. Vakit geçirmek için sabah o ricada bulunmuş ama sonrasında pişman olmuştum tedavideyken. Kim olursa olsun bana acıyarak baksın istemiyordum. Belki o bakışları bile acizi koruma dürtüsüyle yöneltilen bakışlardı da ben yanlış anlıyordum. Söyledim ya aptal olup olmadığıma karar veremiyordum. Tek istediğim şeyse ona umut vaat etmeden arkadaş kalabilmekti. Çünkü o arabada içimdeki zehirleri akıtırken bir nebzede olsa rahatlamıştım.

Peki neden Ekin bir erkeğin ona yönelik olabilecek hislerini sorgulamıyor? Onu da zamanı gelince anlatırdım. Şimdi asıl mesele arkadaş kalabilmekteydi. İçimi döküp beni sessizce dinleyecek bir arkadaş...

Ötesi yok. Zaten olamazdım. Bu yarımlıkla ancak bu kadardı. Ola ki ötesini düşünsem aklıma hep taşıdığı tekerlekli sandalyem ve ben gelecektim. Kimseye yük olmak istemiyordum. O yük ki şu an onun omzundaydı. Mağazadan bile onun desteğiyle çıkmış o sandalyemi bagaja koyarken onu izlemiştim. Ben daha arabaya bile tek başıma binemiyordum.

"İşte geldim komutanım.Tak kemerini."

Gözünü dikiz aynasına dikip arabayı çalıştırırken kısa bir süre erkeksi yüzüne ve kısacık saçlarına baktım. Mağazadan arabaya olan mesafede bile en az beş kız dönüp bakmıştı arkasından. Birisini ayarlasa mıydık?

"Maho çok üzülecek sürprizi bildiğini öğrenince."

"Bilmeyecek çünkü çaktırmaya niyetim yok. Hem o ne yapıp ne edip beni şaşırtacak bir şeyler bulur. Şu an tek korkum Feza ile dalaşmamış olmaları."

Sina gözlerini kısıp sonra da güldü.

"Halı sahada Maho üst üste gol yiyince Feza delirip omzunu ve kolunu ısırmıştı. Haklıymış adam bizi yedi çikolataya satmış. Bak yine sinirlendim. Bir de şey diyor Aziz başkanım yalnız kalmasın diye yaptım."

Gözümü yola dikerken tebessüm ettim.

"Ablam küçükken abur cuburu yasakladığı için rahmetli babam hep arka cebinde bir fıstıklı çikolata ile gelip Mahmut'a verirdi ve her seferinde Mahmut'a 'götün gibi bak bu çukulata evlat' derdi. Zaten ona da babamdan kaldı bu alışkanlıklar."

Sina kısa bir an şaşkın şaşkın baktı bana ve "Götün gibi mi?" dediğinde ben onaylayınca kahkaha attı. "Babanı gerçekten tanımak isterdim. Kesin çok eğlenceli bir insandı."

Gözüm uzaklara dalarken tebessüm ettim.
"Şöyle düşünki yokluğu en sevdiğin güldürü şovunun yayından kaldırılması gibi. Maho onun biraz yan sanayisi gibi. Muhteşem çocuktur."

Sina gözü yoldayken başını salladı. "Ben biraz kuralcı ve disiplinli insanlar ile büyüdüm ama sanki o ciddiyet ve kuralcılık yok bende. Feza benden dört yaş küçük ama hep daha olgun ve ciddi davranıyor. Bilmiyorum ama gülmeyince eksiklik hissediyorum. O yüzden Maho çok iyi geliyor bana. Neşeli insanlara ayrı düşkünüm."

Fısıltıyla "Ben öyle değilim." desemde Sina bana bakıp "Duymadım." diyince gözümü yola dikip "Yok bir şey." dedim ve içten içten kızdım kendime.

"Aslında ne düşündüm biliyor musun Ekin?"

Araba sokağımıza girdiğinde gözümü mahallede yanıp sönen kırmızı beyaz meşalelerden alamadım. Gözüm balkona kayınca gördüğüm Türk bayrağı ile gözlerimi biraz yumdum ve tekrar açtım. Duru üzerine giydiği askeri üniforma ile yanımıza koşup arabanın kapısını açtığında bana asker selamı verdi ve "Hoş geldiniz komutanım dedi." kızararak. Onu kollarım arasına alıp sımsıkı sararken "İyi ki ama iyi ki doğmuşsun ve dayım olmuşsun." diye ekledi ve yanağımı öpüp geri çekildi. Ona sevgiyle bakarken kapıdan ablam çıktı ve ben Sina'nın yardımıyla arabadan çıktığımda bana ulaştı ve ayakta olmamı fırsat bilip kollarını belime doladı.