05- Ç&G Marjinal

3.7K 289 231
                                    


°°°

Seelaam  :)

Buyursunlar :)

[□■□■□]

●●●

içimde öyle bir his vardı ki, sanki bütün hayatım kökünden değişecekti bugünden sonra. Annemin de dediği gibi, 'Allah yolumu açık etsin'di gerçekten artık, ne deyim ki başka.? Yaşayıp göreceğiz hep beraber.

●●●

Pastaneden içeri adımımı attığımda, adının Oğulcan olduğunu hatırladığım çocuk beni müşteri sanıp, ayakta dikilmiş Nazan hanımı gözlerimle arayıp bulmaya çalışırken yakaladı. "Oturacak mısınız? Yoksa paket mi istersiniz?" Sağa sola bakındığım için, oturmak için masa seçiyorum sandı herhalde zavallıcık.

"Yok ben anana baktım.", dedim gözlerinin içine bakarak.

Kaşları çatıldığından, bu söylediğime sinirlendiğini varsayıyorum. Anasına sövmüşüm gibi bakıyor manyak. Ne dedim ki lan ben şimdi(!)? "Doğru konuş!", dedi uyarıcı bir tonla.

"Nazan senin annen değil mi?" Bilmiş bilmiş sordum tabi.

"Evet.?"

"E tamam işte! Anana bakıyorum bende. Neyini doğru konuşayım? Dün beni işe aldı. Ne yapacağımı söylemedi ama. Onu soracaktım."

Yumuşadı çocukcağız. "Haa! O kız sen misin?"

"Haa mı? Yok! O kız ben değilim.
'O kız'mış gibi taklit yapıyorum sadece. Taklit yeteneğim kuvvetlidir bak. Yabana atma."

'Sabah sabah aldık başımıza belayı!', der gibi baktı yüzüme safım benim. Bu bakışları nerde olsa tanırım ben! Alışığım yani. Hayatımın her evresinde karşılaşmışımdır bu bakışlarla.

Tam da o sırada başıyla, arkamda kalan dış kapıyı gösterdi patronun oğlu. "Al. Annem geldi. Git sor ne soracaksan.", dedi ve yanımdan uzaklaştı göt.! insan bi 'merhaba' der, efendime söyleyim bi 'hoş geldin' der, bi bi'şey der yani di mi?

Arkamı döndüğümde Nazan hanımı görüp, ona doğru ilerlerken, oda bana doğru gelmeye başladı ve Türk filmlerinden kopmuş bir sahne gibi pastanenin tam ortasında buluştuk. Aramızda bir tek ağaç eksik, şöyle gövdesinden tutarak sağa sola sarka sarka birbirimize bakamadık ne yazık ki.. Neyse artık, o da başka bi zamana kısmetmiş diyelim.

"Hoş geldin Çisem. ilk iş günün hayırlı olsun.", dedi ilk olarak. Hah bak! Bunlar doğru cümleler işte. Şu nezaketten oğlun olacak dallamaya da öğretseydin ya azıcık, ne biçim annesin sen?

"Teşekkür ederim Nazan hanım. Umarım sizin için de hayırlı olur." Umarım!

Gülümseyerek, beni kolumdan hafif yönlendirip, kendisiyle beraber yürümeye mecbur bıraktı canım patroncuğum.

Tezgahın arkasına geçtiğimizde, bu tarz yerlere, ilk kez bu taraftan ve bu açıdan baktığımı fark ettim o an. Dünyanın başka bir boyutuna geçmiş gibi hissettim kendimi. Bu zamana kadar böyle yerlerde hep müşteriydim ama şimdi resmen bir çalışandım artık. En azından şimdilik!

"Şey... Nazan hanım. Dün sormayı unutmuşum da, ben ne iş yapacağım burada?"

Yine güldü kadın. Zaten hep gülüyordu. Esnaf olmasının gerektirdiği gibi mi davranıyordu yoksa gerçekten böyle hep güler yüzlü müydü işin içine girdikten sonra zamanla anlayacaktım bakalım.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin