YER GÖK bir olsa / GxG

22- Ç&G ilişki Sağlığı

°°°

Selaamm :)

Benim muhteşem, muazzör ve mikemmel okuyucularım, n'abersiniz?

Bu bölüm,
Çisem ve Gökçe iletişimi yavaş yavaş kuvvetleniyor gibi geldi bana sanki.

Buyursunlar efenim  :)

[□■□■□]

●●●

"Bu güzel şeyleri geç tattığın için pişman olursun ama.", dedi beni de yemeye teşvik etmeye çalışırken.

Ehh... Madem bu kadar ısrar ediyorsun, önce yemek yiyelim... Sorulara sonra da başlayabiliriz. Bence hiç mahsuru yok. Nasıl olsa 1 hafta vaktimiz var öyle değil mi?

●●●

Karideslerin de gelmesiyle, inanılmaz güzel bir ziyafet çektim kendime. Annem duymasın ama son zamanlarda yediğim en lezzetli şey bunlar olabilirdi.

Çok önce doymuştum ama yemeyi bırakamıyordum açıkçası. Çatlayana kadar doldurdum midemi.

Gökçe'nin gülümseyen küçük bakışlarını hissediyordum ama bunu umursamıyordum bile. Şu güzel karidesciklerin hatırına bir süre sessiz kalabilirdim sonuçta. O da istediği kadar dalga geçebilirdi benimle.
Noo pıroplemaa...

●●●

Çatalımı toprak güvece benzer boş tabağımın içine bırakıp arkama yaslandım midemi tutarak. "Off! Birazdan çatlayacağım. Bunlar ne güzel şeylerdii beee."

'Gördün mü?' der gibi kaşını havaya kaldıran bir mimik sergiledi Gökçe.  "Söylemiştim."

"Evet. Söylemiştin ama yaşaması daha anlaşılır ve güzel oldu."

Gülümsemesi büyüdü yüzünde bir kez daha. "Söylemlerden çok, yaşaması daha etkilidir tabi her zaman. Daha da güzel kılar her şeyi."

"Uuvv... Zekâ kokan cümleler bunlar."

"Yoo... Aslında değil. Basit bi kavram sadece."

"Hep böyle misin sen?"

"'Hep böyle misin?' derken?"

"Yani cümlelerin genelde hep derin oluyor. 'Basit' diye kurduğun her şey, bir çok insana göre üzerine çok düşünülüp söylenebilecek şeyler."

"Bilmem. Okumayı yazmayı seviyorum. Belki onun etkisi vardır."

"Sen ne yazıyorsun sahiden? Yani dergiye. Sanırım ünlülerle bi ilişkin var. Az önce öyle bir çıkarım yaptım da ben."

"Genellikle güncel konular üzerine yazıyorum aslında. Daha doğrusu güncel konular üzerine ya sadece kendi yorumumu yazıyorum yada ayarlayabilirsem birisiyle bu konuya dair röportaj yapıp onlarla süslüyorum yazdıklarımı, tabi derginin isminin gölgesinde birisine ulaşabilirsem yani. Yoksa benim ünlülerle bi geçmişim falan yok aslında. Sonra götürüp dergiye teslim ediyorum yazdıklarımı. Genelde de o hafta bir kaçını yayımlıyor sağ olsun Handan hanım."

"Handan hanımı patronun varsayıyorum."

"Evet.", dedi sadece Gökçe. Tam o sırada boş tabakları almak için Emin abi gelince sustuk ikimizde. Çay isteyip istemediğimizi sordu ve yeniden ayrıldı yanımızdan.