87- Ç&G Salak

2.9K 289 367
                                    


°°°

Selaam :)

Az kalsın bugün de
bölüm gelmeyecekti. :)

Şimdi ben diyorum ki;

Hikâye bitmeden,
geleneğimizi yerine getirip
Çisemcileri ve Gökçecileri
bi görelim ne dersiniz?
Hangisini daha çok seviyorsunuz
söyleyin de bilelim bakalım. :)

Sonra da bölüme geçelim.

Buyursunlaaar ;)

[□■□■□]

●●●

"Neyi görüyorsunuz?", diye sordu Yeliz.

Dayanamadı, hazır Gökçe de yokken geldi hemen beni sıkıştırmaya di mi bu pembiş?

Ya ama ben hazır değilim ki buna yaa... Neden her şey ben hazır değilken gerçekleşiyor hayatımda Allah'ım?

●●●

Gökçe olmadan Yeliz'in dibinde olmam, dün kadar olmasa da paniklememe sebep oldu birazcık. Topuklarım kıçıma vura vura kaçıp gitmek istedim o an ama bedenim beynime karşı gelip, sözümü dinlemeyerek orada öylece dikilmeye devam etti.

Yeliz'in arkamda olduğunun farkında olarak öylece dikilip kalınca da, "Tır farı görmüş tavşan gibi ne kaldın lan öyle? Kendine gel. Salak!", dedi Fırat uyarır gibi.

Bunun üzerine de Fırat'ın dediği gibi kendime gelebilmek için, en iyi bildiğim şeyi yaptım ve 'Doğrular nasıl savuşturulur?'un mükemmel bir örneğini göstererek Fırat'a saldırdım doğrudan. "O far baştan sona kablolarıyla birlikte götüne girsin senin he mi? Sensin salak. Ne salak salak konuşup duruyorsun be salak gibi, salak.", dedim asıl salakça konuşmayı bizzat kendim yaparak.

"Sen ne güzel küfrettin lan öyle kafiyeli kafiyeli.", dedi Fırat gülerken.

Yeliz'in arkamdan, "Beni görmezden gelmeyi bırakır mısın tatlım artık.", demesi üzerine alttan gerilim müziği hafif hafif çalarken, ona dönmek zorunda kaldım mecburen yavaşça.

"Çok acı çektirme olur mu?", dedim hafif şakaya vurup durumu yumuşatmaya çalışarak. Neden? Çünkü yanımda Gökçe yok ve Yeliz'le Fırat'ın eline düşmüş hatta şu an ikisinin insafına kalmış olabilirim.

"Henüz iki ayını doldurmamış, dört bacağı olan canlılar gibi bakışlar atma bana! Seninle daha sonra konuşacağız. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatacaksın bana.", dedi Yeliz.

Tabii ki bu da benim, "Yavru köpek miyim ben?", diye sormama sebep oldu istemsizce.

"Kendini köpekle eşleştiriyorsan, neden olmasın tatlım? Bence uygun.", dedi Yeliz ve o sırada aklıma anında ilk konuşmamızdaki 'pezevenk' sahnesi geldi.

Bu pasları asla boş bırakmıyor kız, hakkını vermem lazım. Bu konuda gerçekten çok iyi.

"Halâ yaşıyor musun lan?", diye sordu Fırat gülerken. "Az önce toprak attı üstüne. Resmen pastörize etti seni.", dediğinde Fırat'a dönüp sert bir bakış fırlatmamın ardından, Yeliz gelmeden hemen önce yediği fırçayı hatırlamış olacak ki, hemen geri adım attı Fırat ve bana destek çıkan bir havaya bürünüp Yeliz'e çevirdi başını. "Ama ayıp değil mi senin de yaptığın şimdi? Artık o senin yengen yengen.", dedi salak herif.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin