02- Ç&G Pastane

4.7K 302 237
                                    


°°°

Seelaamm :)

Buyursunlar efenim :)

[□■□■□]

●●●

"Aman iyi be! Tamam.", deyip, üzerinde 'enter' yazılı olan tuşa bastım sonunda.

Bakalım sonuç ne olacak...?

●●●

"Hiçbir yere yerleştirilmemişsin!", dedi ablam ve sesinin tınısından 'üzüldüm' tonu yansıyordu dışarıya.

Ekranda aynı şeyi görüyorduk ikimizde. Yanlış okuma ihtimali ya da okuduğu yazının sürçme olasılığı yoktu. Zaten 'sürçme' dediğin dilde olur di mi? Ama konumuz şu an bu değil. Ortada bir konumuz var mıydı o bile belli değil aslında... Konu ve akabinde gelişecek sonuç, herkesce baştan belliydi zaten zannımca. Yani ben zaten kazanamayacaktım bir yeri. Sadece resmileşmişti o kadar.

Ne bekliyordum ki hem? Ara sıra içimden geçen 'Belki de kazanırım be!' diyen sesin doğru olma olasılığının olduğunu falan mı?

Çilem'in de dediği gibi, çalışmadım ki kazanayım. Kazansaydım şayet, sadece ve sadece şanstan olurdu bu. işte o zaman da adı 'mucize' olurdu. Kaldı ki şans denilen şey, bence beni görse yolunu değiştirir, insanlığın yanına bile uğramazdı bir daha. Şahsen ben kendisiyle hiç tanışmadım. Ya da bir yerlerde karşılaştıysak da bana kendini hiç tanıtmadığı için, şu ana kadar kendisini tanıdığımı hiç sanmıyorum. Bu da onun ayıbı olsun ne diyebilirim ki? Kendi kaybeder. Banena.!

Ama o an, ekranda o yazıyı okuyunca bi garip oldum gibi oldu sanki. Kazanamadığıma da bi üzüldüm sanki yaa... Daha doğrusu bozuldum yani! Hatta daha da türkçesi, o yazıyı görmek koydu açıkçası biraz.

Keşke sadece dil sürçmesi değilde, yazı sürçmesi de olsaydı ne olurdu sanki? Mesela bilgisayar biraz titreyip, 'Aaa yazım sürçtü pardon!', diyerek ekrandaki cümleyi, yerleştirildiğimi söyleyen bir yazıya çevirse olmaz mıydı? Olsa, güzel olurdu bence be!

Gerçi dolaylı da olsa, görevini yapmış ve 'yerleştirmişti' bir şekilde sonuç olarak! Ama beni üniversiteye değil, kazanamadığım gerçeğini benim münasip bir yerime yerleştirmişti bu acı gerçeği göstererek.

Ayıp lan! Memleketin başına gelmiş, koskoca kurum olmuşsun, bakanlığın bile var, öğrenciye böyle mi haber verilir bu. Öğrenci dediğin insan mazlumdur, garibandır, duygusaldır. Sen niye bizim duygularımızla oynuyorsun? Seenn, milyoonn milyaaarr, sen bu kadar puanı ne yaptın? Hiç yakışıyor mu? Biraz alıştıra alıştıra açıklamanın bi yolunu bulamaz mıydınız sanki? Öyle pat diye 'yerleştirilemedin' mi denir? En azından sonuna bi not düşeydiniz 'üzülme, seneye tekrar denersin.', falan diye. Terbiyesizler!

Ablamın, "Ehh... Beklenen sonuçtu.", dediğini tam arkamdan duyduğumda üniversiteye olmasa da, gerçek dünyaya geçiş yaptım tabii ki! Yaşadığı hayâl kırıklığını çabuk toparlamıştı belli ki Çilem, çünkü ses tonu yine 'Çilem tonu'ydu. "Bu sene umudumuz yoktu zaten. Çalışmadın çünkü! Ama seneye bu kez sana bırakmadan, bizzat ben ilgileneceğim seninle... Sana bırakırsak bu iş yaş..."

"Eyvah eyvah...", diyebildim sadece sesim içime kaça kaça. Çilem'in nezaretinde önümüzdeki yıl çekeceğim ızdırap canlandı gözümün önünde çünkü az biraz... Çok yıkıcı ve çok yıpratıcı olacağı kesin!

Yapılır mıydı şimdi bu, gariban ve minnak kalbime? Gencim oğlum ben, daha yaşayacak güzel günlerim var. Nazi kampına mı gireyim ben şimdi bu yaşta?

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin