94- Ç&G iyi ki

2.9K 264 490
                                    


°°°

Selaam :)

SPOiLER;
Gökçe'nin kıskançlık krizlerine girip kaos çıkaracağını bekleyen arkadaşlar, sanırım henüz Gökçe'yi tam tanıyamamışlar. ;)

Buarada,
yazmış da yazmışım maşallah.
Resmen iki bölüm tadında olmuş.
Hikâye bitmek üzereyken,
'en uzun bölüm' ünvanına sahip olma şerefine nail olmuş bir bölüm sizlerle.

Buyursunlar :)

[□■□■□]

●●●

Gökçe daha çok kızmasın diye yanından kaçtım, Semih'le durup salak salak geyik yaptım. Şimdi daha çok kızdı bana.

Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan oldum amk.! Olacak şey mi bu? Bravi bana yani.

●●●

Sevgilimden hızla gözlerimi hemen kaçırıp, Semih'in siparişini almak için içeri girdiğimde Murat'la karşılaştım ve bugün onunla hiç konuşmadığımı farkettim o sırada.

"Ayrılıyormuşsun?", dedi Murat yarı tebessümle yanıma gelirken.

Birden, "Sayende.", diye cevap verdim çemkirir gibi, aslında onunla hiç alâkası olmamasına rağmen.

"Ben ne yaptım?", diye sordu çocuk haliyle salağa bağlayıp.

"Üniversiteyi soktun aklıma. Ben de çalışıp kazanmaya karar verdim. Artık sen de cezanı çekip bana yardım etmek zorundasın.", derken işaret parmağımı ona doğru sallamaya başladım samimiyetimize güvenip tehdit eder gibi.

Murat'ın yüzüne rahatlama gelirken, "Merak etme. Elimden geleni yaparım. Senin adına sevindim Çisem. Çok doğru bir karar verdin.", dedi omzuma destekler gibi dokunarak.

"Valla doğru bir karar mı değil mi onu zaman gösterecek.", diye karşılık verdim tereddütle ama ondan ziyade kendime kurduğum bir cümleydi sanki bu. "Biraz benim dışımda gelişti gibi oldu sanki olaylar ve kendimi içinde buldum ama ben, benim işime gelen kısımları yontup, kendi tarafıma çekme taraftarıyım şu an için bu saatten sonra.", dedim aslında bana göre gayet açık konuşsam da Murat'ın tamamen beni anlamayacağını bilerek.

Ve Murat çok uzatmak istemeyip, "Hayırlısı olur senin için inşallah.", deyince, yanımdan uzaklaşmadan hemen önce Yeliz aklıma geldi ve pastanede olmadığını farkettim o an.

"Seninki nerde?", diye seslendim arkasından.

Dönüp, bir kırık gülümseme daha yolladı bana doğru. "Bugün çalışmaya başladı. Akşam buluşacağız."

Bak hele bak... Sevgilisi yanında değil diye üzülürmüşte garibim...

"Nasılsınız? Nasıl gidiyor peki? Yormuyor di mi seni?", diye sordum galiba onunla ilk kez bu konuda konuşarak.

N'apim lan? Kendi derdimden fırsat bulup, çocuğun derdini mi düşündüm ki zaten sorup konuşayım?

"Enerjisi o kadar fazla ki, ikimize birden yetiyor." diye cevapladı beni Murat, gözlerinin parladığını farketmemek mümkün değildi o sırada. Birde 'aşk somut değildir' derler. Buyur işte, bal gibi de somut valla. insan bedenine girdi mi öyle bir somutlaşıyorki... "Her gün başka bir özelliğini farkediyorum, her günü bir öncekinden güzel."

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin