YER GÖK bir olsa / GxG

75- Ç&G Başlangıç

°°°

Selaam :)

Dün çok keyifliydi.
Bütün yorumlarınızı gülümseyerek okudum.

Tepkilerinizden de anlaşıldığı üzere, Başak ve Çağla'yı
gerçekten hepimiz çok özlemişiz.
Bir nevi özel bölüm gibi oldu sanki?

Ama şimdi
Çisem ve Gökçe'ye
geri dönüş zamanı.

Şimdi siz bölümü okumaya,
ben de fırsatım varken yazmaya...

Buyursunlar efenim :)

[□■□■□]

●●●

Çok güzel insanlardı bee... Hem içleri hem de dışları gerçekten çok güzeldi... Hani 'Yüreğinin güzelliği kalbine vurmuş.' derler ya? Bu iki kadın tam olarak bu sözün karşılığıydı işte.

Onları tanıdığıma çok memnun ve mutlu olarak ayrıldım yanlarından.

●●●

YAZARDAN NOT:
Deyimi, Çisem söylediği için özellikle bu şekilde kullandırmıştım, biraz da kelime oyunuyla derinlik katmasıydı amaç ama anlaşılmamış...
Bu da, benim düşündüğümü size aktaramamış olmamdan kaynaklı demek oluyor. Yani benim hatam.
Neyse, bölüme devam...

●●●

Asansörün kapıları kapanır kapanmaz, "Çok sevdim ikisinide.", dedim kendimi tutmadan ne düşünüyorsam onu söyleyerek, yumuş yumuş olmuş bir halde. "Çok farklılardı."

"Öylelerdi gerçekten.", dedi Gökçe beni tasdikleyerek. "Kesinlikle bir kaç kez daha zevkle oturup, defalarca hiç sıkılmadan keyifle sohbet edebileceğim insanlardı."

"Çağla'yı çok tanıma fırsatım olmadı ama Başak hep çok başkadır.", dedi Handan hanım muhabbetimize ortak olarak.

"Aşkları da çok güzeldi.", dedim beni asıl ilgilendiren oymuş gibi. "Birbirlerine nasıl çekildiklerini siz de gördünüz mü? Bakışlarındaki ifade bile anında değişiyordu."

Handan hanım sadece gülümsemeyle yetinirken, "Çok büyük duruyor.", dedi Gökçe kendi fikrini söyleyerek. "Bu kadar büyük bir aşkı kolay elde etmiş olamazlar."

Yeliz'in söyledikleri aklıma geldi o an. 'Gökçe her şeyin zamanla olacağına inanır.'

"Etmemişler ki zaten.", dedim bilmiş bilmiş Gökçe'ye gülerek. Konuya biraz hakim olmam, Handan hanım ve Gökçe karşısında üstünlük sağlamama sebep oldu böylece. "Çağla çok çekmiş, çok uğraşmış.", dedim ucundan ufacık bahsetmiş gibi yaparak. "Ama sonunda savaşmış ve kazanmış."

Her ne kadar bu hikâyenin tamamını merak etsem de, elbette Çağla'ya bunu soracağım bir ortamım olmadığından sadece onun anlattığı kadarıyla yetinmek durumundaydım malesef...

Kimbilir? Belki bir gün oturur, bunu uzun uzun anlattırırım ona ha? Kısmet bu işler...

"Başak'tan beklerim.", dedi Handan hanım gülerek. "Kıza neler yapmıştır kimbilir."

Ve üzerine bir yorum daha yapamadan, asansör ineceğimiz kata geldiği için, sohbetimiz mecburen orada kesildi ve sırayla indik.

Gökçe'nin inmek için beni beklemesi ve yönlendirerek benim önden inmemi sağlanmasının dikkatimi çekmesi normal mi?