°°°Selaamm :)
Akşam görüşürüz
Buyursunlar :)
[□■□■□]
●●●
Şimdi tam sırası galiba. Söyle de kurtul gitsin Çisem. "Ben hiç bir yere gitmiyorum.!"
●●●
"Olmaz öyle şey.", diyerek tepki verdi Gökçe.
"Niye olmazmış? Bal gibi de olur."
"Bu doğru değil.", derken kaşlarını çattı.
"Bırakta neyin doğru olduğuna ben karar vereyim. Benim adıma düşünme."
"Çisem.!" Uyarıcı bir tondu bu.
"Ya ne var 'Çisem Çisem?' Seni bu halde bırakamam. Bırakmak istemiyorum. Sokakta değilim ki, senin yanındayım işte. Görende barlarda falan gezeceğim sanacak." Odayı gösterdim elimle. "Bak bakalım neredeyiz?"
O sıra ağzı yırtılacak kadar gülerek elinde tabaklarla Yeliz girdi içeri. Bizi, ki özellikle Gökçe'yi gergin görünce, "Neler oluyor yine burada? Ay siz benim gitmemi mi bekliyorsunuz hep ekşınlı şeyler yaşamak için böyle? Sürekli kaçırıyorum. Bu hiç güzel değil, hoşuma da gitmiyor... Neyseki elimde çok güzel şeyler var. Şu an enerjimi sizi anlamaya harcayamam. Alın siz de az yiyin de mutluluk hormonlarınız tavan yapsın suratsızlar.", deyip önümüzdeki sehpanın üzerine havuç dilimleri olan tabaklarımızı bıraktı.
Tabii ki kendime ekstra bi'şey istemek yerine, Gökçe'nin en sevdiğinden yemeyi tercih ettiğimden, babamdan sadece şöbiyet ve havuç dilim istedim. Yeliz'in şöbiyetlerini paylaşmayacağını düşündüğümden de, bana da havuç dilim getireceğine emindim zaten.
Yeliz çatalına tatlısını batırıp, aşırı iştahlı ve aşk dolu gözlerle ona bakarken, "Ben kalmak istiyorum ama arkadaşın 'Olmaz!' diyor.", dedim şikâyet eder gibi.
Tatlıyla sevişmeyi bırakıp, şaşırmış gibi kaşları halâ çatık olan bize döndü Yeliz. Bi'kaç saniye sonra da, "Afferin kız çekirge. Çok takdir ettim seni şu an.", dedi ilk çatalı sabırsızca ağzına götürürken.
Gökçe'nin, "Evinde olması gerek.", demesine aldırış etmeden tatlıyı ağzında çevire çevire, başını sağa sola sallaya sallaya yedikten sonra bir kez daha aramıza döner gibi oldu Yeliz. Ama altını çiziyorum, sadece 'gibi'...
"Var yaa, şu adam kadar güzel yapan yok şunu. Dünyanın hiç bir yerinde böyle lezzet bulamazsınız.", dedi tabağındaki şöbiyetleri göstererek zevkten yağ gibi erirken.
Amk senin ben yaa... Ben, bana destek olsun diye bekliyorum, o bana tatlının tarihçesini anlatacak neredeyse. Banane ulan tatlıdan şimdi. Sırası mı tatlının? Daha önemli bir meselemiz var şurada di mi? Az destek olsana!
Gidip önünden tabağı çekip alsam mı ki yaa? 'Ben burada kalmayı garantileyene kadar yemeyeceksin bunu!' diye tehdit mi etsem acaba? Yıoohh yaavv... Şimdi düşününce hiç akıllıca gelmedi. Çeker vurur bu beni şöbiyet uğruna. Az önce gözlerinde gördüm çünkü o bağımlılığını ben.
Ama bana destek de olması gerekmez miydi tamda şu anda bunun şimdi? Tatlı bi'kaç dakika bekleyebilirdi di mi yaani?
Gökçe'ye çaktırmadan kaş göz işareti yapmaya çalışarak Yeliz'i aramıza çağırmayı başarır gibi oldum yeniden. 'Eyy ruuhh... Geldiysen üç kere tıkla.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YER GÖK bir olsa / GxG
Humor☆ TAMAMLANDI ☆ ______+18______ Çisem, ilk kez kimsenin ondan beklemediği bir şekilde ani bir karar alır ve hayatını şekillendirecek bu karar, karşısına Gökçe'yi çıkarır. Gökçe'nin hal ve tavırları Çisem'in ilgisini çektikçe, ona olan merakı da arta...