89- Ç&G Nefes Al

3.9K 307 518
                                    


°°°

Selaam :)

Bugün bir şımarıklık var üstümde
ve yine de yetmiyor sanki.
Daha çok şımartılmaya
ihtiyacım var gibi hâla...

içim böyle kıpır kıpır,
yeni aşık olmuş birisi gibiyim. :)

Size de yumuş yumuş
bir bölümle geldim...

(_bol bol yorum, bol bol beğeni_)

Buyursunlar efenim ;)

[□■□■□]

●●●

Gözlerinin rengi koyulaşan Gökçe, beni kendisine doğru çekerken, elimi kalbinin üzerine götürdüm ve Gökçe'nin dudakları bir kez daha dudaklarımın üzerine yerleştiğinde, ilk kez sevgilimin kalbinin bu kadar ellerimde attığını hissederek beni gerçekten öpmesine izin verdim.

●●●

Gökçe önce dudağımın üstüne ufak ufak baskılar uygulayınca, dudaklarımı sanki birileri bana talimat vermiş de ben sadece onu uyguluyormuşum gibi araladım neredeyse bunun farkına bile varmadan.

Bence bu, bedenimin kendiliğinden Gökçe'ye verdiği bir cevap gibiydi aslında.

Böylece bu hareketimle, açılan aralıktan Gökçe'yi daha fazlasına davet etmiş oldum. O da bu aralığı kullanıp, alt dudağımı dudaklarının arasına sıkıştırarak ustalıkla oralarda oyalanmaya başlayınca, bu da benim acemice ona cevap vermeye çalışmama sebep oldu.

Bir süre sonra da Gökçe'nin dudaklarının, dudaklarım üzerindeki hakimiyeti iyice arttığı için, bedenimde ve aynı zamanda da ruhumda oluşan karmaşık hisler yüzünden, zaman zaman karardığını farkettiğim gözlerimi tamamen kapattım ve kendimi sadece Gökçe'nin akışına bıraktım öylece.

Benden neredeyse hiç ayrılmadan, dudaklarımız arasındaki mesafeyi oldukça kısa tutarak, neredeyse bir santim bile uzaklaşmadan Gökçe'nin, "Nefesini tutma sevgilim. Nefes al.", demesi üzerine az önce öptüğü ıslanmış dudaklarıma, konuşan nefesi çarpınca baştan aşağı titredim.

Ve bu yüzden, zaten kasıklarımda regli olacakmışım gibi dolaşan o his, ki aslında tam olarak öyle de değil ama nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum, daha da fazlalaştı bu sayede.

Gökçe'nin uyarısı üzerine derin bir nefes alıp verdikten sonra, "Nefes almayı unutma.", diyerek yeniden uyaran sevgilimin dudakları bir kez daha yolunu bulurken, dudaklarımızın bile birbirine bu kadar uyumlu olmasının bana normal gelmesi fazlasıyla şaşırttı beni. Sanki birbirleri için, birbirleriyle bütünleşmek için yaratılmışlar gibi... Tıpkı birbirimize sarıldığımızda bedenlerimizin olduğu gibi...

Beni öpmeyi bırakıp, alnını alnıma dayadıktan hemen sonra halâ kalbinin üzerinde duran elimin üzerine kendi elini yerleştirip, kalbinin ritmini daha çok hissetmemi ister gibi daha fazla bastırdı ve, "Böyle atabildiğini unutmuşum.", dedi Gökçe usulca solurken.

Sonra alnını alnımdan hiç çekmeden elimi tutup kaldırarak parmaklarını parmaklarımın arasından geçirdi.

Ve ben dudaklarımız için düşündüğüm şeylerin aynılarını ellerimiz içinde geçirdim aklımdan. Onlarda birbirleri için uyum içinde yaratılmışlar çünkü.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin