YER GÖK bir olsa / GxG

65- Ç&G Hiç Yoktan

°°°

Selaam :)

Buaralar vakit bulup yazamıyorum
haberiniz olsun.
Bir süre yazdıkça atacağım.

Bazı şeylerin cevabını alacağınız
uzun bir bölüm yine sizinle.

Buyursunlar efenim ;)

[□■□■□]

●●●

O zaman neden ayrılamıyorsun?"

"Çünkü her sabah oraya sen geliyorsun!"

●●●

Cevabımın ardından bir kaç saniye çıt çıkmadı mutfaktan. Yeliz'in yemek hazırlarken bıçakla çıkardığı yan sesler bile bıçak gibi kesildi.

Gökçe'nin gözlerinin içine bakarak vereceği tepkiyi ölçmeye çalışırken, "Yani sen şimdi günlerdir o çocuğa benim yüzümden mi katlanıyorsun?", diye sordu açık açık.

"Tek sebebi bu olmasa da, evet.", dedim kabul ederek. "Aslında tam olarak senin yüzünden de değil. Senin için. Yani seni görmek için."

"Üzüldüm.", dedi Gökçe kısaca.

Ve bu benim, "Neden?" diye sormama sebep oldu tabi haliyle.

"Bunu neden yaptın Çisem? Beni istediğin zaman görebileceğini bilmen gerekiyordu.", diyerek yine soruma soruyla cevap verdi.

"Bilmiyorum ki. Bunu nasıl bilebilirim.?", diye sordum çekinmeden. "Bunu bilemem."

Bilemem tabi lan.! Düne kadar pastanede çalışıyor olsam dahi, bir daha hiç görememe riskim vardı. Nerden bilebilirim seni her gün görme garantim olduğunu. Hem işten ayrılırsam belki şartlar seni görmem için her zaman müsait bir ortam yaratmazsa o zaman n'olacak? Garantisi mi var? Bence yok.

Gökçe'nin sessizliğe bürünmesi beni germeye başlamışken sırf konuşsun diye, "Baran'a neden o kadar kızdın?" diye sordum aynı konuyu yeniden açmış olmama aldırış etmeden.

"Buna kızmayacak birisi olduğunu sanmıyorum Çisem. Bence zaten herkes bu tepkiyi vermeli. 'Her insan, yapmadığı tüm iyiliklerden suçludur.' der Voltaire. Bu etrafımızda gördüğümüz olumsuzluklara vereceğimiz tepkiler için de geçerlidir bence. Tepki vermek için illa başımıza gelmesini beklememeliyiz bu gibi durumlarda. Malesef bir konuda haklısın. Senin yaşadığını yaşayan bir çok kadın var ve etrafımız bunlar gibi, hiç bir zaman 'Hayır'dan anlamayacak insanlarla dolu."

"Söyledim işte. Hepsi aptal. Neden bu yüzden huzurumu bozayım ki?"

"Bu gibi durumlarda hep Shakespeare'in sözü gelir aklıma, 'Elbetteki kadınlar çok daha akıllıdır. Çünkü bacağı güzel diye, hiç bir kadın askıntı olmaz bir erkeğe.' demiş zamanında. Yani bu tip aptal erkekler seneler önce de var olmuşlar, şimdi de var olmaya devam ediyorlar. Bitmeyecekler, kabul ediyorum. Ama bu, onlara karşı sessiz durmamız gerektiği anlamına mı geliyor? Bu insanlara bir sebepten senin gibi katlanan milyonlarca kadın var belki şu an yaşayan. Hepsinin de bir bahanesi ya da gerekçesi var neden katlandığına dair. Kimisi gidecek yerinin olmadığını söylüyor, kimisi sevdiği için katlandığını falan... Her kadının bir cevabı var bunun için. Ama açıkça söylemeliyim ki, senin cevabın beni gerçekten çok üzdü. Benim yüzümden ya da benim için... Kimsenin böyle erkeklere katlanacak bir gerekçesi olmamalı."