33- Ç&G idealist

2.7K 270 269
                                    


°°°

Seelaamm :)

An itibariyle elimde bölüm kalmadı.
Bu yüzden bana bi'kaç gün müsaade edeceksiniz arkadaşlar.
Artık ne zaman yazabilirsem.

Ha buaradaaaa,
Bugün benim doğum günüm ulan :)

Buyursunlar :)

[□■□■□]

●●●

"Şimdi ne olacak?"

"Geri adım atmayacağım!"

●●●

Gökçe çok kararlı gibi duruyordu ama çokta gergindi. Buluştuğumuzdan beri durgun olmasının sebebini de böylece anlamış oldum tabii ki.

"Ne kadar mafyaymış ki bu adam?"

"Okan'ın söylediğine göre el altından baya rüzgar estiriyormuş. Hani şu ne olduğunu çoğu kimsenin bilmediği, ispat aradığın zamanda sadece süslü bir vitrinle karşılaştığın cinslerden."

"Okan dediğin adam nereden biliyor peki?"

"Okan'ı zamanında hoplatmış biraz."

"Toto korkusu çok yani?"

"Öyle ki, bunu şimdilik dillendirmese de beni işten çıkarmayı bile göze alır gibi duruyor."

"Peki Handan bunu kabul eder mi?"

"Okan'ın durmasına sebep olan Handan hanım zaten. O, her zaman bizim yanımızda olmuştur. En büyük destekçilerimden birisidir. Yaşı ve tecrübesi gereği böyle şeylere pek pabuç bırakacak birisi değil. Mesleği onun yanında öğrendiğim için çok şanslıyım. Ama olayın ciddiyeti değiştikçe ne olur bilmiyorum tabi."

"Aklında ne var?"

"Çok basit gibi görünen bir olay, çetrefilli bir hâl almaya başladı. Şimdilik Handan hanım ne derse onu yapacağım. Ama bu işin peşini de bırakmayacağım. Dostoyevski'nin dediği gibi, 'Duvarı yıkmaya gücüm yetmiyorsa kendimi parçalayacak değilim elbette. Ama önümde duvar var diye boyun eğmeyi de kabullenemem.'"

Gökçe'yle konuştukça, onun ne kadar idealist olduğunu farkediyordum. Benimle uzaktan yakından alâkası olmayan bu özellik, Gökçe'ye inanılmaz yakışıyordu üstelik. Ona bir kez daha hayranlık duymam için yeterli bir bahaneydi bence.

Konuyu Gökçe'nin isteği üzerine kapatıp, havadan sudan konuşmalara başladık. Saat Gökçe'nin anlayışına göre, 'eve gitme zamanımızı' gösterdiğinde ise mekândan ayrılmak üzere ayaklandık.

Hesabı ödememize rağmen, Gökçe'nin dönüp arkasına ikinci kez bakması ve daha da gerilmesi dikkatimi çekse de, ona bunu sorduğumda, 'önemli bi'şey olmadığını, sanki bir tanıdığı gördüğünü' söyleyerek beni geçiştirmesine izin verdim. Zaten gergin olduğu için, çirkeflik yapıp daha fazla germek istemedim desek daha doğru olur aslında.

●●●

Yoldayken telefonu çaldı ve anladığım kadarıyla Handan hanımdı telefonun diğer ucundaki. 'Tamam.", dedi Gökçe karşıdaki kişiye, "Erkenden gelirim." Telefonu kapattıktan sonra da bana döndü, "Yarın sabah pastaneye gelemeyeceğim." Şimdiden 'Yarın beni bekleme ve gelecek misin diye de sorma.', demek oluyordu sanırım bu!

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin