66- Ç&G iyi bayramlar

3K 338 271
                                    


°°°

Selaam :)

Bayram şekeri tadında bir bölümle,
Hepinize 'İYİ BAYRAMLAR' diyor
ve hemen sizi bölüme paslıyorum.

Buyursunlar efenim ;)

[□■□■□]

●●●

"Sen doğru olduğunu düşündüğün şeyi yapmışsın ama doğru çıkmamış."

"inandığım doğrular asla değişmedi Çisem, sadece inandığım insanlar değişti." ..... "Her anlamda."

●●●

Yeliz'in, "Yemekler hazır. Hadi sofrayı da kuralım birlikte. Masayı çok işgal ettiniz. Birazdan selvi boylum al yazmalım gelecek. Geldiğinde masa hazır olsun ki hemen doysun yiğidim.", demesi üzerine mutfağın içinde gülme sesleri havaya karıştı.

"Sen iyice kaptırdın kendini bu Murat'a.", dedi Gökçe gülmeye devam ederken.

"Aynen tatlım.", diye cevap verdi Yeliz. "Bazılarımız kendine gem vurmayı başaramıyor malesef. Ayrıca ilik gibi de çocuk. Neden kaptırmayım kendimi? Beni tutan bi'şey mi var?"

"Bi'şey yok tabi de, sen ne zaman böyle kapılıp gitsen boğuluyorsun ya hani.? Acaba 'Hızlı gitmesen mi bu kadar?' diyorum. Su, boyunu aşıyor sonra."

"Kız yok ne hızlı gitmesi? Gideceğim geride daha. Önce garantiye bir alayım da... O zaman hızlanırım. Bana da günah be. Örümcek bağladım örümceek... Yeter bu kadar yalnız uyuduğum. Az da Murat'la uyuyayım değil mi? Gerçi uyurmuyuz bilmem ama.", dedi saçlarını savurup göğüslerini alttan ellerinin tersiyle yukarı kaldırıp indirirken. "E hadi kalkın. Masayı hazırlayacağız."

"Tamam. Ama gözüm üzerinizde haberin olsun.", dedi Gökçe ayaklanırken.

"Ay tamam.", diye çıkıştı Yeliz geçmişten ders aldığını belli eder gibi. "Bir yamuğunu görürsen söylersin. Neyini göreceksen artık fıstık gibi çocuğun."

"Ne kadar çok benzetme yapıyorsunuz siz bu Murat'a farkında mısınız?", diye sordu Gökçe ikimize birden. "Biriniz 'çiçek' der, 'taş' der, diğeriniz, 'ilik' der, 'ilah' der, 'fındık, fıstık' der... Sürekli betimliyorsunuz."

Ben bu topa asla girmemek için susmayı seçerken, "Senin gözlerin bozuksa ben ne yapabilirim?", diye sordu Yeliz masanın üzerindekileri ıvır zıvırları kenara kaldırmaya başlayıp. "Bozuk olmasa gözünün önündekini görürsün. Bu yüzden hiç sana laf anlatamayacağım şimdi tatlım. Ses tellerime yazık. Ben bugün bu ses tellerini Allah izin verirse gece inlerken kullanacağım."

Yeliz'i duyar duymaz ben sadece "Oha!", diye tepki verebilmişken, Gökçe, "Yavaşşş...", dedi önce uyarır gibi. "Biraz sakin olabilir misin lütfen?"

"Ay şaka yaptım be.", dedi Yeliz bana bakarak kendisini açıklamaya çalışır gibi. "Her önüme gelenin koynuna girmiyorum hemen.", diye devam etti samimiyetle. Sonra olduğu yerde durup bize döndü, "Vee Tanrı kadını yarattııı." dedi baştan aşağı kendisini gösterirken. "Hem bakalım beni hakediyor mu? Tamam çok yakışıklı çocuk ve çok da tatlı ama önce bana layık olduğunu göstermesi gerek tatlım öyle değil mi?"

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin