YER GÖK bir olsa / GxG

06- Ç&G Bahşiş

°°°

Seelaam :)

Buyursunlar :)

[□■□■□]

●●●

Bu hesap burada kapanmadı Gökçe hanım... Tavşan kanı bu çayın, kanını da ahını da yerde komam ben bundan gayrı. Bu da böyle biline... Nasıl olsa dönüp dolaşıp geleceksin sen yine buraya.

Elbet düşeceksin kucağıma!

●●●

Masadaki her şeyi toplayıp, parayı da alarak tezgahın arkasına geçtim. "Nazan abla, bu Gökçe dediğin kız ne yedi içti?"

Elindeki işini bırakıp, doğrudan bana döndü cevap vermek için kadıncağız her şeyden habersiz.

Parmaklarıyla göstere göstere saydı birde. "2 dilim su böreğinden yedi ve 3 bardak çay aldı. Niye sordun?" Geri zekâlı muamelesi yapıyor resmen bana şu an.

Elimdeki boşları dikkatle lavaboya bıraktım. "Ne kadar tutuyor yani aldıkları?"

"22,50 ₺"

Bulaşıkları bıraktıktan sonra, elimde kalan parayı iyice görsün diye yukarı kaldırdım. "Bu kız 35 lira bırakıp gitmiş.!" Çok anlamsız! 'Bahşiş bırakmak istedi.' desem; 25 ₺ bırakması lazım. Hadi 'Çok parası var, bu yüzden fazla bırakıyor.' diyelim; 30 ₺ bıraksın. 35 ₺ ne lan? "Çok saçma.!", dedim ne düşünüyorsam direkt söyleyerek.

Ne demek istediğimi anlamış olacak ki, "O paradan sadece 7,50 ₺ bahşiş. Geri kalan 5 ₺ ihtiyacı olanlar için."

"Nasıl yani.?" 'ihtiyacı olanlar' derken canım?

"Gökçe ne yerse yesin, her zaman 5 ₺ ekstradan para bırakır. Biz de aç olan ya da parası çıkışmayan insanlar için kullanırız bu parayı. En başından böyle pazarlık etti benimle. Masaya kaç lira koyarsa koysun, 5'ini ihtiyacı olanlara vermemi şart koştu. Ben de seve seve kabul ettim."

Hele sen şu Gökçe'ye bak hele. Neler de yaparmış. Marjinal kimliğinin altında, minnak bir kalbi mi varmış bu kızın? Vay anasını bee... Bunu beklemiyordum işte. Kesin matematik dersine resim öğretmeni girdiği için hesap hatası yapmıştır diye düşünmüştüm ben oysa.

işte şimdi daha çok ilgimi çektin Gökçe hanım. Kızgınlığım da geçti hemen tabii ki. Ama yine de sormam lazım bunu. "Peki abla bu kız niye benden istediği çayı içmedi?" Tekrarlayınca bak yine sinirlendim şimdi! Hain domdom, ben nelerle mücadele ederek getirmiştim o çayı sana!

"Valla onu ben de anlamadım. Aylardır neredeyse her gün buraya gelir, ilk kez 3 bardak çay istedi. Her gün 2 bardak içer gider normalde."

3. bardağı içmedi ki zaten yine! Nazan ablanın bu konuda bayağı kafası karışmış görünüyor yalnız. Demek ki ortada anormal bir durum var. Hımm... Bunu, ileriki aşamalarda, benim zekâm ve dedektif kişiliğim sayesinde çözerim ben nasıl olsa. Çıkar bakalım kokusu neymiş? Acaba bana mı bir garezi varmış.

"'Her gün geliyor.', dedin değil mi?"

"Evet de sen neden bu kadar ilgilendin Gökçe'yle hayrola?"

"Dikkatimi çekti yav. Bi'şey olduğundan değil. Değişik bi havası var."

"Öyledir. Farklıdır Gökçe. Öyle çok konuşmayı falan sevmez, burnu havada gibi görünür ama çok temiz kalplidir."