YER GÖK bir olsa / GxG

43- Ç&G Güven

°°°

Selaamm :)

Elimde yarım bölüm var.
Bugün vakit bulup tamamlarsam, yırttık.
Kurgu hazır, zaman önemli!

Buyursunlar  :)

[□■□■□]

●●●

"Olmaz.", dedi Gökçe. "Birdiniz, iki oldunuz. Şimdi üç olalım istiyorsun. Olmaz!"

Başımı salladım aşağı yukarı hızlı hızlı gözlerimi kırpıştırırken. "Olur olur."

"'Olmaz!' dedim Çisem. Olmaz."

"Oluuuur..."

"Fırat'ı sadece 2 kez gördüm. Altını çiziyorum," derken parmaklarıyla da 2 işareti yaptı gözüme sokar gibi. "2 kez."

'indir lan o elini!', diyemedim tabii ki. "Eee n'olmuş?"

"Çocukla o iki görüşümde de konuşmadım bile."

Konuşursun alla allaaa... "'Eee?' diyorum, N'olmuşşş?"

"Benim için herhangi bir tehlike ihtimali olacak bir şeye girmesini istemem."

"Senin için girmeyecek ki. Benim için girecek."

"Dolaylı yoldan benim için girmiş oluyor. Bunu mu tartışalım şimdi?"

"Tartışacak bi'şey yok. Fırat senin olmadığın zamanlarda, ki ben senin olmanı tercih ederim," Yeliz'i hatırladım ve hemen ona döndüm, "Bunu sakın Fırat duymasın!", sonra yeniden Gökçe'yi hedef aldım. "Eve girene kadar benimle olacak işte. Olay bu kadar basit."

"KIZ FIRAT KiiiiiMMM? Çıldırtmayın beni. Hanfendi kişiliğimden uzaklaşıyorum sizin yüzünüzden."

"Çisem'in ekürisi.", dedi Gökçe.

"Haa.!", diyerek ilk tepkisini verdi Yeliz. Koltuğa yaslanıp saçından bir tutamını parmaklarının arasına alıp oynar gibi yaptı. "Yakışıklı mı bari?"

"O da 18 yaşında Yeliz.", dedi Gökçe sesi halâ benimle konuşurken ki gibi sertliğinden hiç bir şey kaybetmeden.

"Aa yok o zaman olmaz. N'apim ben 18 yaşındaki çocuğu? Bu yaştan sonra tecrübe sahibi olmasını mı sağlayım bide."

"Ne tecrübesi yaa? Saçmalamayı bi keser misiniz?" Yeliz'le Fırat'ı öpüşürken bile düşünemedim. Öyyk. O ne öyle? "Konuyu saptırmayın."

"Sapacak bir konu yok zaten ortada.", diye karşılık verdi Gökçe.

Yeliz, "Konuyu bilsem 'Ben saptırdım.' diyeceğim ama siz kendi kendinize oynuyorsunuz orda. Beni almıyorsunuz ki. Zenginlerin arasındaki fakir çocuk gibi kaldım burda." diyerek bizi, bize şikâyet etti böylece.

"Ben sana anlatayım pembişciim.", dedim 'inşallah bu kez bari yardımcı olur!' diyerek başladım bir ümitle anlatmaya. "Fırat benim kardeşim gibidir. Bu zamana kadar başımı ne zaman belaya soksam, hep Fırat çıkardı."

"Aaa... Aynı biz.", dedi Gökçe'yle kendini işaret ederken. "Devam et tatlım. Doğru yerden gidiyorsun. Eee?"

"Şimdi bu senin arkadaşın, 'Aklım sende kalır, sürekli yanında olamam.' diyor ya bana."