YER GÖK bir olsa / GxG

23- Ç&G Deney

°°°

Selaam :)

Ben galiba grip oluyorum :s
Dün akşam soğukta 11km yürüyüş yapmanın etkisi muhtemelen.
Sağlığınıza dikkat edin
ve kendinize iyi bakın gençler.

Gökçe'nin geçmişine küçük bir yolculuk var bugün.

Buyursunlar efenim :)

[□■□■□]

●●●

Sesinde hafif sertleşmiş bir ton vardı Gökçe'nin. "Ben hemcinslerimden hoşlanıyorum Çisem. Bu senin için bir sorun olacaksa, seni evine bırakmamı ister misin?"

●●●

Ne kadar cevap vermeden kaldım öylece Gökçe'nin yüzüne alık alık bakarken bilmiyorum. Çünkü Gökçe'nin "Pekâlaa.", diyerek kalkmak için hareketlendiğini görünce kendime geldim. "Gitsek iyi olur sanırım.", derken çoktan ayağa kalkmış ve kaşlarını çatmış vaziyette bana bakıyordu masanın başında dikilmiş bir halde.

Uzak masalardaki insanların bize bakışına aldırış etmeden, "Otur lütfen.", diyebildim sadece. Başka hiç bir şey çıkmıyordu ağzımdan. Buna neden bu kadar şaşırdığımı da anlamamıştım. Olabilirdi sonuçta böyle bi'şey. Ne vardı ki bunda?

içimde ise değişik bir his yokluyordu beni ama onun da ne olduğunu anlayamıyordum bir türlü. Gökçe'nin halâ oturmadığını görüp bir kez daha oturmasını rica ettim.

Yeniden yerine geçip benimle aynı hizaya geldi sonunda. Hiç bir şey konuşmuyor sadece bana bakıyordu Gökçe. "Sen,", dedim kafamda tarta tarta geçmişi tarayıp, "Fırat'la samimiyetim konusunda o yüzden bana öyle söyledin?", ondan cevap beklemiyordum aslında kendi kendimle konuşuyordum ama ona sorar gibiydim. "Öyle değil mi?"

O ise, halâ sessiz kalmaya ve beni tartmaya devam ediyordu. Bakışlarıyla anlamaya çalışıyordu kendince sanırım. Ben ise taşları yerine oturtmaya çalışır bir haldeydim sadece.

Sonra buna mutlu olduğumu farkettim içten içe. Niye mutlu olduğumu yine anlamadan üstelik.

Ve Fırat geldi hemen ardından aklıma... Fırat ve Fırat'ın söyledikleri... Yani senelerdir ısrarla söyledikleri...

Birden bire Gökçe'ye, bir çok kişinin 'Aptal mısın, hiç o soru sorulur mu?' diyebileceği bir soru sordum. "Sence ben eşcinsel miyim?"

işte şimdi şaşırma sırası Gökçe'ye gelmişti. Kaşları havaya kalkarken, dudaklarından "Nasıl yani?" sorusu döküldü.

Robot gibi konuşuyordum o an yada hipnoz edilmiş birisi gibi sanki artık ne derseniz deyin... "Fırat'ın dediğine göre bende eşcinselmişim. Yani ben deneyle öyle olmadığım kanısına vardım ama Fırat hiç ikna olmamıştı...", derken açıklama yapmaya çalışırken buldum kendimi.

Kaşlarının çatığı yumuşarken, yüzüne de çok hafif bir tebessüm yerleşti Gökçe'nin. "Deneyle öyle olmadığını nasıl anlıyorsun?"

Ne kadar salakça bir cümle kurduğumu farketmiştim ama açıkçası umrumda da değildi. Ben ne hissettiğimi anlamaya çalışıyordum o an sadece.

"Anladım işte. Kızın birisiyle öpüştüm. Bi'şey hissetmedim. O kadar."

"Deney için yani denemek için mi öpüştün?", derken gülümsemesi her geçen dakika daha da büyüyordu yüzünde.