50- Ç&G Zamanla

2.5K 342 336
                                    


°°°

Selaam :)

Uzun bir bölüm sizi bekler.

Yorum ve beğeni hatırlatması yapmama gerek var mı?

Buyursunlar efenim :)

[□■□■□]

●●●

Kendisi mi yazmıştı yani bunu şimdi? Ve daha da önemli soru şuydu ki; Acaba bana mı yazmıştı bu şiiri?

●●●

Gece delik deşik uyumam yüzünden, bok gibi kalktım sabah. Hiç bir şekilde keyfim yoktu ve olacak gibi de durmuyordu.

Bugün Gökçe'ye gitmeme kararı aldım.

Gökçe'nin hayatından çıkmayacaktım ama sülük gibi de yapışmayacaktım yakasına. Eskiden şartlar başkaydı ve o halde bile zaman zaman kendimi sapık gibi hissettiğim zamanlar olmuştu. Oysa şimdi durum çok daha çetrefilli ve çok daha başkaydı.

Gökçe'den vazgeçmeyecektim. Zaten istesem de buna gücüm yetmezdi ama pekâla kendimi frenleyebilir ve tutabilirdim.

Belli ki, Gökçe de gerçekten dediği gibi onun hayatından çıkmamı istemiyordu. Yaptığı paylaşımlar bunu daha da net anlamamı sağlamıştı ama araya mesafe koymakta fayda vardı bence.

Ablamın ve Fırat'ın dediği gibi zamana bırakıp, akışına yaşayacaktım bundan sonra ne yaşayacaksam. Ama kendimi de ağırdan satacaktım.

Benimle bir ilişki istemeyen ve bunun olmayacağını söyleyen de, dün o paylaşımları yapanda aynı kişiydi sonuçta.

Madem öyle, ne istediğine o karar verecekti bundan böyle.

●●●

Pastaneden girerken de takdir edersiniz ki, modum düşüktü haliyle. Nazan abla beni görür görmez elindeki işini bıraktı ve yanına gitmemi bekledi. "Nasılsın Çisemcim? Hastanız nasıl?", diye sordu içtenlikle.

"Teşekkür ederim abla. Uykusuzum biraz. Hasta iyileşiyor. Zamanla daha iyi olacak.", dedim yine her şeyi zamana attığımızı farkederek.

"Sana ihtiyaçları varsa bugün de gidebilirsin.", dedi karşımdaki melek gibi kadın.

"Yok abla. Burayı yeterince ihmal ettim zaten. Onunla ilgilenen başkaları var. Sağ ol yine de.", dedim ve masaları silmek için lazım olan gereçleri aldım elime.

"Tamam canım. Sen bilirisin.", dedi Nazan abla hiç uzatmadan.

ilk masanın başına geçtiğimde, "Ooo, hoş geldiniz hanımefendi. Gözümüz yollarda kalmıştı.", diyen sese döndüğüm zaman Boran olduğunu görünce yüzümde oluşan tiksinme isteğime karşı gelmedim.

"Gözünün kalacağı yer mi bulamadın? Sabah sabah ne viyaklıyorsun tepemde? işin yok mu senin, git işini yap.", dedim parpılayarak.

"Ben işimi bitirdim. Asıl sen kendi işine bak. Bi'şey olursa buralardayım.", dedi ve göz kırparak uzaklaştı yanımdan gözüne sıçtığım.

●●●

Şu Ferit abiye benzettiğim takım elbiseli adam geldiğinde, Gökçe'nin boş bıraktığı masaya gözüm kaydı istemsiz. Onu bugün göremeyecek olmak canımı sıktı biraz ama düşününce belki görseydim canım daha fazla sıkılabilirdi diye avuttum kendimi.

YER GÖK bir olsa / GxGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin