YER GÖK bir olsa / GxG

81- Ç&G Feriha

°°°

Selaam ;)

10 dakika önce geldim ama olsun.
Sonuçta bugün de geldim.
3000 kelimenin üzerinde
bir bölümle hemde.

Buyursunlaar :)

[□■□■□]

●●●

"Dur bakalım. Daha yeni başlıyoruz acemi cadı.", dedi Gökçe gelecek sinyalleri verirken. "Daha neleeer neler yaşatacağım ben sana."

'Neler yaşatacaksın?' diye sormaya korktum ve tam da bu yüzden sustum...

●●●

"Bi'şeyler yiyelim mi artık?.", dedi Gökçe. "Konuşmamız gerekenlerin çoğunu konuştuk. Almamız gereken huzuru da sarılarak yeteri kadar aldık. Şimdi de bi'şeyler yiyip enerji alma vakti."

"Sende mi sarılınca huzur bulduğunu düşünüyorsun aynı benim gibi? Ben böyle düşündüğümü söylemedim çünkü.", diye sordum, benimle aynı şeyi düşünüyor olmasına ve daha ben dillendirmeden onun da benim gibi bir cümle kurmasına mutlu olarak.

Tabi ben yine düşünürken dışımdan söylemediysem eğer. Ama yok yaa söylemedim herhalde. Di mi?

"Evet sevgilim. Ben de böyle düşünüyorum ama sen bunu söyledin.", dedi.

Al işte. Biliyorum ben...

"Hayır söylemedim.", dedim yine de itiraz ederek. Söylesem utanırım çünkü.

Lann... Dudaklarıma fermuar diktireceğim bak ben eğer böyle bi'şey yapılabiliniyorsa. Kaç paraysa öderiz amk. Sadece istediğim zaman konuşmak istiyorum ben artık yav. Gökçe yanımdayken, düşünmeye başladığım an otomatik kapansın o fermuar. Başkasının yanında kapanmasa da olur, sıkıntı Gökçe'nin varlığında çünkü başından beri.

"Peki.", dedi Gökçe neyse ki uzatmadan. "Kalkalım mı artık?"

"Kalkmasam?", diye sordum hiç istifimi bozmadan.

"Olmaz.", dedi, "Kalkman lazım."

"Ya ne yeteri kadar aldık? Benim bakiyem halâ yetersiz. Az daha duralım işte." diyerek bir kez daha itiraz girişiminde bulundum tabii ki.

"Acıkmadın mı sen?"

Acıktım ama bu önemli değil ki. Önemli mi? Bence değil.

Yine de cevap vermesem daha iyi. Benim böyle kalmak için, onun yerine bir bahane bulmam lazım. "Kalkmamak için izin isteyebiliyor muyuz?", diye sordum orada yarım yatar ve sarılır pozisyonda kalmanın halâ bir yolunu bulmaya çalışarak.

"Benden izin istemek mi istiyorsun?", diye sorarken sesinde duyduğum tonda hoşuna gitmişlik vardı sanki. Dalga geçiyor gibi bir ton da olabilir bu ama ben ilk seçeneğin olduğunu düşünüyorum yinede.

"Evet.", dedim doğru yolda olduğumu düşünerek. "isteyebilir miyim?"

"iste lütfen."

"Kalkmasak olmaz mı? Burada uzanmış sana sarılmaya devam edebilir miyim?", diye sordum minnoş minnoş.

"Cıks.", dedi Gökçe gülerek yaslandığı yerden toparlanıp kalkarken.

Pardon da, rahatımı bozduğunun farkında mısın acabaa? Niye böyle bi'şey yapıyorsun ki sen şimdi?

Hain.! Dalga geçiyormuş! "Çünkü ben acıktım.", dedi bir kez daha kendisi konuşurken kaşlarımın sonuna kadar çatıldığını görse de asla umursamadan ve kızgın bakışlarıma aldırış etmeden gülerek devam etti kalktığı sırada. "Hadi sevgilim. Sarılmak hatta sarılıp uyumak için bile bundan sonra çok vaktimiz olacak. Bunları seninle yapmayı ben de çok istiyorum. Bundan sonra bütün zamanlar bizim artık. Emin ol benden bıktıracağım seni. Ama şimdi gidelim de karnımızı doyuralım. Tut elimi...", dedi elini bana doğru uzatarak.