YER GÖK bir olsa / GxG

53- Ç&G Samimiyet

°°°

Selaam :)

Hemen bölüme geçiş yapıp kaçıyorum ben.

Buyursunlar efenim ;)

[□■□■□]

●●●

Kime: GÖK'çe
Nerdesin şimdi ❓
iyi misin ❓❓❓

Telaşla okumaya başladığım cevabını rahatlayarak bitirdim. Ama o kadar uzun sürdü ki yazması, o yollayana kadar herhalde ben bi delirip geldim sanki.

Kimden: GÖK'çe
iyiyim iyiyim. Evdeyim zaten. Biz de hiç bi'şey yok. Ana yola bakmadan girince, gelen araba burnumuzdan vurdu. Tamamen hatalı bizdik. Kadın kocasına göstermek için tutanak tutturmak istedi. Masrafları karşılayacağımı söylesemde inat edince mecburen trafik polisini falan beklemek zorunda kaldık.

Ohh.! iyi bari. Onda bi'şey yoksa sorun yok o zaman. Aman araba dediğin nedir ki zaten di mi? Verirsin tamire yapılır.

Anlaşılan Yeliz yine yapmış yapacağını. Geçen gün neden öyle isyan halinde olduğunu şimdi anlıyorum Gökçe'nin. 'Abartıyor mu acaba?' diye düşünmüştüm o gün ama sanırım Yeliz gerçekten de direksiyon başına geçtiği an, arabanın kaportasında ufak değişiklikler yapıyor. Gerçi bu ufak değişikliklerin ne kadar ufak olduğunu kestirmek de zor tabi.

Ee, Gökçe de iyi olduğuna göre, konuyu kısa kesebiliriz o zaman.

Kime: GÖK'çe
iyi bari. ✔
Size bi'şey olmadığına sevindim. 🤗
Senin iyileşiyor olmana ayrıca sevindim. 😉
Görüşürüz 👋

Kimden: GÖK'çe
Görüşürüz :)

Nee.? Gitmeyeceğim tabii ki. iyiymiş işte. Ben tutarlı birisiyim bi' kere.

●●●

Pastane çıkışı, sokağın sonunda Ferit abiye benzettiğim müşteriyi gördüm tesadüfen. O da beni görmüş olacak ki yanıma kadar geldi.

"Merhaba.", dedim gülümseyerek. "Sizi bu saatte görmek garip geldi biraz. Nasılsınız?"

"Merhaba. Ben sadece gündüz yaşamıyorum.", dedi gülerken. Kibar bir tebessümle cevap verdim ve yine o devam etti. "Eve gidiyorsun sanırım artık?"

"Evet. Yorucu bir gündü."

"Ne tarafa gideceksin?"

"Karakolun oralara doğru."

"Öyle mi? Ben de belediye tarafına gideceğim, sana eşlik edeyim istersen? Buyur lütfen.", dedi eliyle bana yön gösterirken.

Belediyeyle karakolun arasında çok mesafe yok ve benim evim karakola çok yakın. Eğer onun evi de belediyeye yakınsa komşu bile sayılabiliriz aslında.

Ayrıcaaa, şu an ki teklifi de benim açımdan güzel bir teklif olabilir çünkü onca yolu Gökçe'yi düşünerek, 'Ulan acaba gitse miydim?' diye kafayı yiyerek geçirip karanlıklara boğulmak istemem açıkçası.

Yönlendirdiği elinin gösterdiği tarafa yine kibar bir gülümsemeyle cevap verip yürümeye başlamışken, "Belediyenin orda mı oturuyorsunuz?", diye sordum sırf konuşmuş olmak için. Sorduğum sorunun cevabı benim için fazlasıyla gereksiz bir bilgiydi üstelik.