Cassie'nin sevecen tavrıyla işler biraz daha kolaylaşmış gibiydi. Uzattığı elini bende sıkarak kendimi tanıttım. Gerçi dayım bunu benim yerime yaptığı için biraz anlamsız olmuştu.
Bir süre sonra Cassie'nin önderliğinde akademiyi gezmeye başladık. Geçtiğimiz her yerde gözler bizim üzerimizdeydi. Bunlarla Cassie'nin akademi de ünlü olduğuna emin olmuştum. Zaten onun gibi hem güçlü hem de güzel bir kızın olmaması asıl ilginç olurdu.
"Akademi bundan 17 yıl önce, yani Kral David'in ölümünden 1 yıl sonra kuruldu. Buranın esas amacı büyücü nesillerini tehdit eden Shifterler karşısında güçlü bir büyücü nesli ortaya çıkartabilmekti. Sırf bunun için Avalon'un yarısından fazlasına hükümdarlık eden 6 kız kardeş Kraliçe, eskiden babalarının hükümdarlık yaptığı başkenti ve çevresinde ki 5 şehri tarafsız bölge ilan etti. Akademinin bulunduğu alanda başkente ortalama bir 10 kilometre uzakta. Burası hem çeşitli kalkanlar hem de merkez ordu tarafından korunuyor. Bu sayede Shifter korkusu olmadan büyücülerin yetiştirilmeleri devam ediyor."
"Ek olarak Akademi neredeyse küçük bir şehir kadar büyüktür. Bir kısımda öğrencilerin kalacağı evler, bir kısımda yemekhane, ihtiyaç odaları gibi bakım alanları, diğer yanlarda antrenman alanları ve doğa alanları bulunmakta. Bunları burada kaldıkça öğreneceksin. Kuralların anlatıldığı kitapçıklar her evde vardır. Gidince okursun zaten. Evler genellikle üç kişiliktir. Erkekler ve kadınlar ayrı kalsalar da, istisnai durumlarda akademi erkek-kız karışık kalmasına da ses etmez."
"Bir bakalım... Birde işte her gün ya dersler olur ya da antrenmanlar. Günlük görevleri tamamladıktan sonra genel olarak serbest oluruz. Akademi öğrencileri olarak boş olduğumuz durumlarda ya parti verir eğleniriz ya da birbirimiz ile antrenman dövüşleri yaparız. Esasında akademi oldukça eğlenceli bir bölgedir. Tabi bugün burası çok kalabalık olduğundan anlaşılması zor oluyordur."
"Gel seni kalacağın yere götüreyim. İlk olarak şu eşyaları bırakırız. Hem giderken de etrafı tanıtırım."
Kızın tek nefeste söylediği şeylerden sonra zihnimde resmen akademinin küçük bir özeti oluşmuş gibiydi. Tanıtımından bu rehberlik işini ilk defa yapmadığı belli oluyordu. Söylediği gibi evlere doğru ilerlerken, az önce saydığı şeylerin her birine sıra sıra gittik. Tek gitmediğimiz yer akademinin sonlarına doğru kurulan alışveriş merkezleri kalmıştı.
Evlerin yanına vardığımızda 17 numaralı eve gitmiştik. Her ev çitler ile birbirinden ayrılmıştı. Her ev iki katlıydı ve kendi ön bahçeleri bulunuyordu. Dış dünyada bile nadir bulunabilecek lükste öğrenci evleriydi bunlar.
17 nolu eve gittiğimizde evin önünde iki kişinin mangal yaptığını gördük. Ev arkadaşlarımı ilk defa orada görmüş oldum. İkisi de oldukça yakışıklı sayılırlardı ve fiziksel görünüşleri benzerdi. İkisinin de yeşil gözleri ve siyah saçları vardı. Tek fark yüz hatlarının tam benzer olmaması sayılırdı. İkisi de mangalın üstünde pişen etlere sulanan ağızları ile bakıyorlardı. Onun yanında duran masada ise içecek ve yiyecekler dahil her biri hazırdı.
İkimizin geldiğini gören ikili, ayağa kalkarak bir bana bir de Cassie'ye baktı.
"Cassie! Hangi rüzgar attı seni buraya ?"
"Ama tam zamanında geldin. Bak etler neredeyse hazır. Tüh be... Keşke ev arkadaşların Sophia ve Chloe'i de çağırsaydık. Gerçi mesaj atsam mı onlara da ? Bilemedim şimdi..."
İkilinin sözlerinden sonra Cassie'nin yüzünde tatlı bir bıkkınlık ifadesi belirdi ve bana yaklaşarak kısık sesle konuşmaya başladı.
"Bu ikisi ikiz kardeşler. İkisi de benim ev arkadaşlarım ile sevgililer. Özlerinde iyi çocuklardır ama biraz gevezeler. Birisi Su birisi de Toprak Büyücüsü. Yakında alışırsın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...