"Hani bildiğimiz yunan mitolojisinde ki Deniz Tanrısı olan Poseidon'un ilahi silahı olan Trident mi ?"
Lord Ignis bana bakarak kafasını sallamasıyla olduğum yere kilitlenmiştim. Dünyada geçirdiğim vakitlerde felsefe ve mitoloji ile ilgili bir çok ders almıştım. Dünya üzerinde bir çok antik mitoloji vardı. Elbette bunların en ünlüleri yunan ve iskandinav mitolojileriydi. Şimdi ise bu mitolojilerden birisinin tanrısal silahı karşıma gerçek bir olgu olarak çıkıyordu.
"Bu kadar endişe etmeye gerek yok lordlarım. Trident güçlü bir silah olsa da gerçek potansiyeli okyanus savaşlarında ortaya çıkıyor. Biz ise karada savaş yapacağız!"
Bir Lord'un konuşmasından sonra başka bir lord salak gözüyle ona bakarak ayağa kalkmıştı.
"Bakış açının bu kadar zayıf olduğunu bilmiyordum Lord Renly! Etrafına bir bak... Uzun kışa girdik. Çevremizde ki kar uzun bir süre kalkmayacak. Etrafta ki kar ve su burayı Trident için adeta bir denize çeviriyor. Eğer Prens Arthur o silahla buraya ulaşırsa, ordusunun yenebilsek bile orada İcestone denen bir yer kalmayacak. Aynı zamanda Kuzey Krallığı da öyle..."
"Peki senin önerin nedir Lord Kevin ? Her zaman yaptığın gibi geri çekilip güçlenelim mi diyeceksin ?"
Lord Renly ve Lord Kevin'in ikili tartışmalarını kimse ayırmaya cüret edemiyordu. Görünüşe göre bu ikili Kuzeyin güçlü lordlarındadılar. Lord Renly'nin sözlerinden sonra Lord Kevin tüm lordların gözlerine bakarak bize dönmüştü.
"Sözlerin acımasız ama bir o kadar da doğru Lordum. Fakat artık son oyundayız. Eğer İcestone'u kaderine terk edersek, ortada bir Kuzey Krallığı kalmayacak. Daha dün binlerce yıldır görülmemiş büyüklükte bir Shifter ordusu hemen kapımızın önünde belirdi. Bu yüzden birlikteliğimizi ne olursa olsun bozamayız. Tanrısal silahların tarihi karanlık çağlara... Yani Ejderhaların diğer kutsal canavarların ortalıkta gezerek savaştıkları dönemlere kadar dayanır. Fakat hepimizin bildiği üzere tüm bu ilahi silahlara ve ejderhalara dur diyerek düzeni getiren bir kişi ve silah vardı. Kral Eddark Maxwell ve onun ilahi silahı Kaos Getiren!"
"Bu kudretli silah, tüm ilahi silahların şekline bürünebilen ve onların özelliklerini kullanabilen bir silah. Zamanın başından beri tek kullanıcısı Kral Eddard olmuştur. Çünkü efsanelere göre silah kullanıcında tam Gök Ejderha kutsaması istiyor. Kral Eddard kendini feda etmeden önce silahı buraya yani en güvendiği dostunun bölgesine bıraktı. Silah şu anda mahzenlerde duruyor."
Lord Kevin'in sözleri bittiğinde bakışlarını ilk önce Prenses Skylar'a sonra da bana çevirmişti.
"Tüm haneler gibi benim hanem olan Snowyard'da bunu Maxwell Hanedanından istemeye hakkı yok. Maxwell Kraliyet hanedanı bu diyardan gittikten sonra bir çok hanedan başa geçti. En nihayetinde Azor hanedanı tüm krallıkların kraliyet ailesi olmayı başardı. Fakat mevcut güçleri gelmekte olan kaosu engelleyemiyor. Aynı Maxwell Hanedanın aile sözleri olan Kaos Geliyor sözü gibi. Geçen gece bizi Shifter tehlikesine karşı bizzat korudunuz. Bu yüzden sizden bir kere daha korumanızı bizden eksik etmemenizi istiyorum. İsteğim Kaos Getiren'in Gök Kral Klaus'a verilmesidir." derken Prenses ve Lord Ken'a bakmıştı.
"Avalon'da yaşadığınız şeyleri dün gece Prenses bizlere anlattı. Kuzey çetindir Gök Kral. Kendisine yapılan iyiliği de kötülüğü de... Saygısızlığı da unutmaz."
Saygısızlık sözlerini söylerken gözleri Lord Ken'a gitmişti. Bu sözlerin kimin için söylediğin bariz bir şekilde açıktı. Diğer yandan bahsi geçen silahın ne olduğunu bilmiyordum bile. Fakat anlatıldığı gibi özellikleri varsa, gerçek anlamda ya Kaos getirirdi ya da denge getirebilen bir silah olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...