Starfyre yumurtadan çıkar çıkmaz gözlerimin içine odaklanmıştı. Aynı benim gibi altın sarısı gözleri vardı. Fakat Bloodfyre ve Skyfyre'a göre vücut rengi biraz daha farklıydı. Genel oranda altın sarısı ve siyah renkler hala vardı. Fakat yer yer gök mavisi pul renkleri, derinin üzerinde kendi şekillerini oluşturuyordu.
"Starfyre ?"
Ona doğru seslenmemden sonra kanatlarını açarak omzuma gelen Starfyre, adeta gülen bir ifade ile bana bakıyordu.
"Artık yanındayım baba. Kardeşlerim Bloodfyre ve Skyfyre ile birlikte hiç kimsenin kaderimizin önünde duramayacağına emin olacağım."
En güçlü Gök Ejderhadan beklendiği gibi... Daha yumurtadan çıkar çıkmaz gelecek hakkında konuşmaya başlamıştı.
"Şimdilik bunları düşünme Star. Kardeşlerine sahip çık ve büyümeye bak. Sizlere ihtiyacım olduğu anda orada olacağını biliyorum. Benim gibi sizlerde EjderhaT anrısının Safkan Kutsamasının tamamını aldınız. Bu yüzden tamamen büyümeniz yıllar sürecek. Bu süreçte aşırı bir şey yapmayın."
Sözlerimden sonra birbirlerine bakan kardeşler, kafalarını sallayarak beni onaylamışlardı. Ondan sonra ikilinin üzerine uçan Starfyre, adeta onlara antrenman yaptırıyormuş gibi oynamaya başlamıştı.
Kapının çalması ile dikkatim dağılmış ve "Gel!" diye seslenmiştim. Emrimden sonra içeriye ellerinde kovalarca et ile giren iki muhafız, önümde eğilerek selam vermişlerdi.
"Kral Klaus. Bizler Lord Ignis tarafından sizlere verilen hususi muhafızlarız. Benim adım Tyrion Winter. Yanımda ki muhafızın ismi ise Jamie Winter. Her ikimiz de Buz Ejderhasının emrinde olan Ejderha Askerleriz. Lord Ignis, ejderhalarınız için 60 kilo eti size tahsis etti."
Hususi muhafız ? Lord Ignis'in amacı ne ? Beni kontrol altında tutmak mı yoksa gerçekten de bana yardımcı olmak mı ? Şartlar her ne olursa olsun, adamdan daha en ufak bir kötü düşünce hissetmediğim gibi kötülükte görmemiştim. Bu yüzden kafamı sallayarak etleri onlardan aldım. Ejderhalar etlere doğru giderken, bir yandan yiyorlar bir yandan da benimle konuşuyorlardı.
"Biz ormanda avlanabilirdik baba. Buna gerek yok."
Böyle demesine rağmen etleri büyük büyük götürüyordu Starfyre. Bende bu duruma gülerek bakmıştım.
"Sen hariç daha kardeşlerin zar zor uçuyor. Bir haftaya iyice güçlenirsiniz. Bu yüzden bir hafta bu odadan çıkmak yok. Sonra istediğinizi yaparsınız."
Bir hafta bir odada kapalı kalma duygusu onları hafif titretse de, karşı gelmeden beni onaylamışlardı. Muhafızlar da zevkle etleri yiyen ejderhalara büyülenmiş gözler ile bakıyorlardı.
"Ne o ? İlk defa mı bir ejderha görüyorsunuz ?"
Sorumdan sonra gözlerini ejderhalardan bana çeviren muhafızlar olumsuz bir anlamda kafalarını sallamışlardı.
"Avalon'da durumlar nasıl bilmiyoruz. Fakat burada Valerion'da her krallığın üç ejderhası vardır. Bu Ejderhalarının binicilerinin ise kendi kutsamaları var. Ek olarak Denge ve Kaos Ejderhaları da var. Fakat ilk defa bir Gök Ejderha görüyoruz majesteleri. Gök Ejderhanın varlığı en azından bizim için bir kaç dakikaya kadar efsanelerde var olan bir olguydu. Sizin yani Maxwell Hanedanının Valerion'dan ayrılmasıyla Valerion Diyarı bir daha Gök Ejderha kutsaması veya Gök Ejderha göremedi. Tabi şu an ki durum da kader gibi gözüküyor ki, Hanedanla efsane haline gelen ejderhalar, bir kez daha hanedanla esas topraklarına geri döndüler."
Bu topraklar da ki Ejderha Tanrısının Safkan Kutsaması oldukça bilinen bir şey gibiydi ve hanedanımın Safkan Kutsamasına Gök Ejderha Kutsaması denildiğini duymaya alışmam gerekiyor gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...