"Bundan emin misin oğlum ? Bir yıldır edindiğin yeni güçleri hiç bir zaman zorlamadın. Kutsama vermek bunu yapmak ile eş değer."
Annem endişelerini dile getirirken, benimde iki elimde farklı renklerde enerjiler oluşmaya başlamıştı. Birisinde rengarenk bir enerji oluşurken, diğerinde grimsi bir renk oluşmuştu.
"Eh... Ben Ejderha Tanrının gücünü de sahibim. Eğer Ejderha Tanrısı yapabiliyorsa, bende yapabilirim. Merak etmeyin. Size zarar verecek hiç bir şey yapmam."
Sözlerim annemi biraz rahatlatırken, Michael dayımın yüzünde şüpheci bir ifade oluşmuştu.
Dayım gerçek anlamda inançlı olan birisiydi ve tüm Kutsal Tanrıları sevmesine rağmen Ejderha Tanrısına olan inancı bir başkaydı.
Bu konuşmanın böyle böyle uzayacağını bildiğim için cevap vermeden işleme başlamıştım. Rengarenk enerji ile dolu olan enerjim anneme, grimsi enerji ile dolu olanı da dayıma doğrultmuştum. Ellerim vücutları ile temas eder etmez, elektrik çarpmış gibi birden dimdik olan ikilinin vücutları, ellerimde ki enerjiyi sonuna kadar emmişlerdi.
Enerji transferi tamamlandığında gözlerimi kısarak geri çekilmiştim. Bu olayı ilk defa yapıyordum. Tamam üç bin yıllık hayatımda bir çok soy kurmuştum. Fakat soy kurulumu her bir Kutsal Tanrının ırkında değişiyordu. Örneğin vampirde, ölümlü ilk önce vampirin kanını emmeli sonra da öldürülmeliydi. Daha sonra ölümden dönebilirse vampir olarak gelirdi. Kurt adamda ise ısırık olayı vardı. Bir kurt adamın ısırığına ölmeden bir hafta dayanan kişi, hayatına kurt adam olarak evrilerek devam ederdi. Ejderha ve Anka Savaşcıları ise tam anlamıyla büyü yoluyla yapılırdı. Şu anda yaptığım şey ise... Diyarlar arasında bir ilkti.
Dakikalar dakikaları kovalarken, annem ve dayımın boş gözlerine birden can gelmiş ve aniden iki büklüm olarak sırtlarını tutmuşlardı. Çok geçmeden sırtlarından çıkan ejderha kanatları, işlemin başarılı olduğunu bana göstermişti.
Ani olarak ikili ile aramda atalık bağının oluştuğunu hissetmiştim. Annemin vücudundan Ejderha Tanrısının Safkan Kutsamasına benzeyen, dayımın vücudundan ise Ejderha Tanrısının Hava Elementi Kutsaması aurasına benzeyen bir aura yayılmaya başlamıştı ve auraları oldukça saftı.
Kanatlar çıktıktan sonra inanamayan gözler ile kanatlara bakan ikili, aniden açılan güçleri ile vücutlarına odaklanmışlardı. Dayımın vücudu hafif hava esintileri ve yıldırımlar ile dolarken, annemin vücudu rengarenk parlamış ve ara ara elementlerin ışıkları yanıp sönmüştü.
"B-Bu... Gerçekten de bir Ejderha Kutsamasına mı sahip oldum!"
Dayım şoktan kanatlarından gözlerini alamıyordu. Annem ise anlayışlı gözler ile bana bakakalmıştı. Eski hafızasına sahip olduğu için dayım kadar şaşırmamıştı. Yani... Bir yıl önce büyünün ortaya çıkmasıyla eski karakterini geri kazanması da buna dahildi. Tabi klasik olarak baya bi' anne dırdırı ve tavsiyesi çekmiştim.
"Normalde sizlere Safkan Ejderha Kutsaması gücü verecektim. Fakat bu gücün tam sınırlarını bilmediğimden ve Soy Savaşlarının devam etmesi nedeniyle normal Kutsama güçleri verdim. Tabi ki her halükarda Safkanlardan sonra en güçlü bireyler olacaksınız. Fakat verdiğim kutsamalar tam olarak Ejderha Kutsaması sayılmaz çünkü ben tam olarak Ejderha Tanrısı değilim."
"Dayı sana Hava Ejderhası Kutsamasına çok benzeyen bir kutsama verdim. Anneme ise sadece altı elementi kullanabilen ve Ejderha Tanrısı Kutsamasına benzeyen bir kutsama verdim. Ben dört kutsal canavar gücünü içimde barındırdığım için verilen kutsamalar sonucunda Safkanlardan sonra ki en güçlü büyücüler sizler olabilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...