John Amcanın uzattığı İmparatorluk kılıcını aldığımda, gözlerimden dökülen yaşlara daha fazla mani olamamıştım. John amca da hemen yanıma gelerek ellerini önünde birleştirmişti. Saygısından dolayı hareket etmese de içten içe onun da acı hissettiğini görebiliyordum.
Saraya geçmeden önce Skyfyre, Starfyre ve Bloodfyre'a dönmüştüm.
"Taht merasimi yapılacak. Başkentte herhangi bir sorun istemiyorum."
Sözlerimden sonra kudretli bir kükreme çıkaran Starfyre, kardeşlerine dönerek kanatlarını açmıştı. Sadece kanatlarını açması bile bulunduğumuz bölgeyi gölge yapmaya yetiyordu.
"Bize bırak baba!"
Starfyre'in cevabından sonra üçü de kükremeler atarak şehirde havalanarak başkent üstünde devriye atmaya başlamışlardı. Üç Gök Ejderhasını gören diğer ejderhalar bile korkuyla şehirde ki Ejderha Yuvasına dönüş yapmışlardı. Gök Ejderhaların diğer ejderhalar üzerinde ki kudreti yadsınamaz bir gerçekti.
Güvenlik işini hallettikten sonra John Amcaya geri dönmüştüm.
"Git ve hanedanı taht odasına topla."
Emrimi alan John Amca, ikiletmeden giderken bende gözlerimi kapatmıştım. Gözlerimi tekrar açtığımda Has Odaya gelmiştim. Babam cansız bir şekilde yatağın üstünde yatar vaziyetteyken, annem, kız kardeşlerim ve Kraliçe Dahlia'da oradaydı.
Benim İmparatorluk Kılıcı ile odada belirmem ile herkes ayağa kalkarak karşımda eğilmişlerdi. Zihin gücüm sayesinde her birinin nasıl bir acı içinde olduğunu görebiliyordum. Babamın ölümü özünde her birimizin ortak acısıydı.
Babamın yatağına yaklaştığımda, onun nefes almayan bedenini görmenin, beni daha kötü etkilediğini fark etmiştim. Binlerce yıllık plan bile ailemi hayatta tutmaya yetmemişti. Bu hikayede kaybeden daima ben olmuştum.
Bu düşünceler benliğimi ve öfkemi ele geçirmeye başladığında, babamı son bir kez öperek veda etmiştim.
"Krallar için cenaze merasimlerini hazırlayın. Babam Avalon Ejderha Tahtının 99. Hükümdarı Ejderha Kral IV. David Maxwell olarak defnedilecek. Valerion Hükümdarı içinde hazırlık yapın."
Emrimi vererek odaklandığımda büyü gücüm yeniden vücudumda belirmiş ve odanın içerisinde muazzam bir parlama oluşmuştu. Parlama sona erdiğinde Gök Kral Eddard Maxwell'in de cansız bedeni odada belirmişti.
Gök Kral ölürken, Kaos Getiren'i göğsünde tutar halde bırakmıştı. Kral Eddard ölünce de Kaos Getireni hiç kimse kaldıramadığı için kralın göğsünde öylece kalmıştı. Çünkü Safkan Ejderha kutsamasına sahip olmayan kişiler Kaos Getiren'i kaldıramazdı.
Bunun bilincinde elimi Kaos Getiren'e uzattığımda, titreşimler ve siyah ışıklar saçan silah, usulca havalanmış ve direk elimi gelmişti.
"Başın sağ olsun Kaos."
Kaos Getiren'den yayılan titreşimler, ortağını ikinci bir kez kaybetmenin getirdiği hüznü ve mutsuzluğu anlatıyordu.
"Teşekkür ederim ortak. Senin de başın sağ olsun. Bugün acımız büyük fakat sorumluluğumuz altında çok fazla şey var. Hüzne kapılamayız."
"Haklısın."
Kaos'u kavradıktan sonra elimi şıklatarak herkesi Ejderha Tahtının bulunduğu taht odasına ışınlamıştım. Tüm hanedan şu anda buradaydı ve tüm gözler benim üzerimdeydi.
"Gök Kral David Maxwell'in acısı hepimizin ortak acısıdır. Fakat hanedanımız iktidar ve taht sahibi bir hanedan olduğu için kendimizi salamayız. Krallıkta devamlılık esastır. Bu yüzden..!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...