"Bu topraklar binlerce yıldır bir Maxwell görmedi. Üzerinde ki Ejderha Tanrının Safkan Kutsamasını hissetmesem, ben bile yalancı olduğuna hükmederdim. Fakat görünen o ki karşımızda kanlı canlı bir Maxwell var. Fakat merak ettiğim şey buraya nasıl geldiğin. Adamlarım devriye atarken, gökyüzünde aniden bir fırtına oluştuğunu ve altın sarısı bir yıldırımın düştüğünü anlattılar. Yıldırımın düştüğü yerde ise sen ve ejderha yumurtaların varmış. Düşününce mantıklı. Hiç kimse veya hiç bir şey, sınırlarda ki kalkanları ve dağları geçemez. Özellikle Avalon tarafından olanlara..."
Uyandıktan sonra etrafımda ki adamlar tarafından bu kaleye getirilmiştim. Bu kalenin adına İceStone adı veriliyormuş. Burası yarı bağımsız bir kale ve Lord Ignis tarafından yönetiliyor. Böyle bir kale adını daha önce tarih kitaplarında görmemiştim. İşte o anda artık daha fazla Avalon'da olmadığını anlamam uzun sürmemişti.
Elimde ki sıcak çayı yavaşça yudumlarken, gözlerim kalenin etrafını saran surlara kayıyordu. İceStone denen yer tam anlamıyla korunaklı bir yer olarak tasarlanmıştı. 5 katmanlı surları ile içeride ki kasabayı koruyordu. Tüm kasaba ise merkezde ki saray biçiminde tasarlanmış kale tarafından yönetiliyordu.
"Bu oldukça uzun bir hikaye lordum. Yiyeceğinizi benimle paylaştığınız için teşekkür ederim. Merakımı maruz görün fakat kutsamamı nasıl görebiliyorsunuz ? Normal insanlar kutsamamı göremezler. Ayrıca hanedanımı biliyormuş gibi konuştunuz. Ben bu toprakları bile bilmiyorken, sizler nasıl benim hanedanımı biliyor olabilirsiniz ?"
Sözlerimden sonra gözlerini kısarak bana bakan Lord Agnis, ardından gülümseyerek çayını yudumlamıştı.
"Bana karşı nazik olduğun için teşekkür ederim. Vücudunda akan gücü görebiliyorum. İstesen bu kaleyi bir kaç saldırı ile dümdüz edebilecek güce sahipsin. Yine de naziksin. Bu senin karakterinin iyi olduğunu açıklıyor. Sorularına gelecek olursak... Seni getiren insanlar ve benim gibi insanların aileleri, Ejderha ve Anka Çağında ejderhalar tarafından kutsanmıştır. Tabi ki sizler gibi değil. Sizler tam anlamıyla Ejderha Tanrının varisleri ve temsilcileri olarak kutsandınız. Bizler ise tam anlamıyla asker olarak. Bu kutsamaya Ejderha Savaşçı Kutsaması denir. Kutsama bize insanüstü güç, dayanıklılık, hız ve hisler verir. Aynı zamanda diğer kutsamaları da hissedebiliriz."
"Senin burayı bilmemene gelince... Bu hem biraz normal hem de üzücü. Bu topraklara Valerion Diyarı denir. Bu topraklarda kurulan her şehir, kale veya sınır surları zamanında Maxwell Hanedanı tarafından kurulmuştur. Tüm bu bölge... Maxwell Hanedanının ilk doğduğu ve hüküm sürdüğü yerlerdir. Ta ki... Atan Kral Rason'a kadar. Kral Rason doğduğu toprakları reddederek bizleri bir başımıza bıraktı ve Avalon'a giderek kendi hükümdarlığını kurdu. Sonrada bizler ile olan bağlarını kesmek için tüm sınırlara sıradağları ve kalkanlar kurarak geçişleri kapattı. Kısaca hikaye bu."
Anlattıkları ile elimde titremeye başlamıştı. Neredeyse çay bile dökülecekti. Bu duyduklarım, son bir aydır duyduğum her şeye karşıydı.
"Bu imkansız lordum. Hanedanımızın başlangıcı Kral Rason ile başladı. Nasıl ondan öncesi olabilir... Yada bu topraklara hüküm sürmüş olabiliriz. Buraların varlığı Avalon'da bilinmiyor bile!"
Şaşkın sözlerim Lord Agnis'in yüzünde muzip bir gülümseme belirmişti.
"Tabi ki öyle bileceksin. Kral Rason burası ile arasında bağların kopması için çok uğraştı. Yaptıkları yüzünden Valerion büyük bir kaos içerisinde kaldı. Binlerce yıldır Denge ve Kaos Ejderhaları ve diğer Ejderhaların varislerinin savaşları tüm Valerion'u içten içe bitirdi. Zamanında ataların tüm Valerion'un tek hakimiydi. Onlar güçler arasında dengeyi sağlıyordu. Ejderha Tanrısı Safkan Kutsamaları arasında Maxwell Hanedanı Gök Ejderha Hanedanı olarak geçer. Maxwell'ler gittikten sonra denge bozuldu. Şu anda bir yandan Denge ve Kaos Ejderhalarının savaşı bir yandan kuzeyden gelen Shifter tehlikesi ile karşı karşıyayız. Tanrıya şükür Gece Yaratıkları ile aramızda binlerce kilometre var da sıkıntılarını çekmiyoruz. Söylemek zor ama siz Maxwell'ler elinizi değdirdiğiniz her yeri ya yüceltiyorsunuz ya da batırıyorsunuz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...