59. Bölüm - Yaptıklarının Bedelini Ödeyeceksin

2.9K 308 32
                                    

Cassie'in söyledikleri ile mantıken bu konuşmayı Skylar'ın da şu anda dinliyor olabileceği aklıma gelmişti. Bunu fark eden Cassie'de gülümseyerek bana bakmıştı.

"Ah şapşal sevgilim benim... Uzun zamandır birbirimizden bir şey saklayamıyoruz zaten. Bu konuştuğumuz şeyleri sen Valerion'dan ayrıldıktan sonra sürekli konuştuk. Bu yüzden bunlar sır değil."

Son konuşmamızın ardından birbirimize bakarken, ikimizin de gözleri anlayış ışıkları belirmişti. Bu onun sevdiğim kısımlarından birisiydi. Bir süre bahçenin güzellikleri içerisinde kaybolurken, bir muhafız gelerek Müdür John'un daha doğrusu artık Kral'ın eli olan John'un Cassie'yi önemli bir konu için çağırdığını söylemişti.

Cassie'de izin isteyerek ayrıldığında bakışlarım yeniden sertleşmişti. Gözlerimi kapadığımda zihnimden şu düşünceler geçiyordu.

"Şimdi az önce olan konuşmamızın devamını getirelim Ejderha Tanrı. Ne demek ablalarımın içerisinde ki Ejderha Kutsamalarını almamam lazım ?"

[10 Dakika önce, Arz Odası]

Tüm hanedan üyeleri Arz odasına geldiğinde Kaos'un tavsiyesi ile örnek teşkil etmesi için ablamın Ejderha kutsamasını kısa bir süreliğine alacaktım. Görünüşe göre atam Kral Eddard'ın böyle bir gücü varmış. Bende onun tam güçlerini taşıdığım için böyle bir gücün bendede olacağını ön görmüştü Kaos.

Fakat bu düşünceler zihnimden geçer geçmez, ölümümde duyduğum antik ses yeniden zihnimde belirmişti. Söylediği iki cümleydi. Fakat bu iki cümlenin ağırlığı gerçekten fazlaydı.

"Ablanın Ejderha Kutsamasını alamazsın. En azından gerçekleri bilmeden bunu yapmamalısın."

Bu sesi kısa sürede unutamazdım. Bir kaç hafta öncesine kadar beni dirilten canlının sesini nasıl böylesine kolay unutabilirdim. Fakat sözleri hiç bir anlam ifade etmiyor gibiydi. Üstüne sorduğum soruya da cevap alamamıştım.

"İyi! O zaman bende gider tüm ablalarımın ejderha kutsamalarını teker teker yok ederim!"

Sözlerimden sonra tam ayaklanmıştım ki tüm vücudum benim iradem dışında altın sarısı büyü enerjisi ile kaplanmıştı.

"Bu boyuttan senin boyutuna bağlantı kurabilmem çok zor. Sırf bu cümleleri aktarabilmek için hayal edemeyeceğin miktarda enerji harcıyorum. Soruların olduğunu biliyorum. Sorularının cevabını Martin'in söylediği mağarada bulacaksın evlat. Oraya git ve gerçekleri öğren. Umarım hiç bir şey için geç kalmamışızdır."

Zihnimde ki ses kesildiğinde Ejderhanın bilincinin daha fazla zihnimde hissedememiştim. Bununla birlikte derin bir şüphe hissi tüm vücudumu ele geçirmişti. Tam her şeyi yoluna koymaya başladım dediğimde bambaşka bir gizemler fırtınası beni buluyordu ve hislerim benim bu fırtınadan zarar görmeden çıkamayacağımı söylüyordu.

Yine de işleri sırasıyla götürmem gerektiğini düşünüyordum. Belki o mağarada yani labirentte öğreneceklerim benim içi kötü olabilirdi ama şu anda daha acil bir işim vardı. Bu yüzden oturduğum ağacın gövdesine dayanarak ayağa kalkmıştım.

"Gidelim... Birilerinin acısını dindirme zamanı."

Zihnimden geçen düşünceler ile olduğum yerden hareketlenerek sarayın zindanlarına doğru ilerlemiştim. Saray gerçek anlamda çok büyüktü. Düşününce tüm Avalon'u yöneten bir hanedanın kralına da bu kadarı anca yaraşırdı. 

Zindanlara ulaştığımda Martin'in vücudunda ki Ejderha Kutsamasını hissedebilmem sayesinde hızla Martin'in kaldığı yeri bulabilmiştim. Büyüyle parlayan demirliklerin karşısında dikildiğimde gözlerini bana çevirerek zorla ayağa kalkmıştı.

Klaus Maxwell ♕ Kayıp VarisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin