Kitap gerçek anlamda bir çok bilgiyle doluydu. Bahsettiği şeylerden ilk olarak özet ondan sonra da ayrıntısına girerek bahsetmişti. Yine de bu şeyleri sadece efsane olarak okuyamıyordum. Hislerim bundan daha fazlasını olduğunu söylüyordu.
Bir kaç dakikalık bekleyişin ardından kapılar açılmış ve ablam içeriye girmişti. Girdikten sonra önümde eğilerek referans yapan ablam, "Beni istemişsin kardeşim." demişti. Ben ise ablamın gözlerine bakmıştım. Başından sonuna kadar benden vazgeçmeyen iki ablamdan birisiydi o. Bu iki ablamın yeri bambaşkaydı. Tahtımdan kalkarak elimde ki kitapla ona doğru ilerlediğimde nereden nereye geldiğimizi düşünmüştüm. Zamanında akademinin bilinmeyen bir odasında planlar yaparken, şu anda tahtta oturuyordum ve yine benzer bir şekilde onlar ile konuşuyordum. Bir zamanlar babamın tahtında oturarak onlar ile babamın konuştuğu gibi konuşmak çok tuhaftı.
"Baş başayken önümde eğilmene gerek yok abla." diyerek kitabın Ejderha Safkanları ile ilgili sayfasını açarak ona uzatmıştım. İlk başta bana soru işaretleri ile bakan ablam, sayfada kendi resmini gördüğünde ilgisini çekerek kitabı eline almıştı. Tabi fotoğrafta ki kendisi sanki daha antik versiyonu gibiydi. Yine de giydiği kıyafetler ile kendisinde bulunan asil havayı kaybetmemişti.
"Bu kitap bugün yıldırımları çekmemin nedeni. Görünüşe göre ölümüm Prens Martin tarafından düzenlenmiş. Kaos Ejderhasını antik bir hazine kullanarak çağırmış ve üzerime salmış. Onu sorguladığımda bundan çok daha fazlasını bildiğini gördüm. Tüm sırlar ise bu kitapta başlayarak Kutsal Krallığın Gök Dağında son buluyor. Yine de bu kitapta gördüğüm şeyler... Bilemiyorum."
Sayfanın sonuna geldiğinde ablamın da yüzünde inanamayan ifadeler oluşmuştu. Bir kaç dakikada kalan sayfaları da okuyan ablam, kafa karışıklığı içinde bana bakmıştı.
"Bu birisinin oyunu veya dalga geçmesi olabilir mi abla ? Yada gerçekse... Hatırladığın veya duyduğun bir şeyler olabilir mi ?"
"Hayır... Fakat bu kıyafeti hayatımda hiç giymediğimi bilecek kadar kendimi biliyorum. Montaj olduğunu söylesek bile hiç kimse bir oyun, yalan yada dalga geçme fırsatı için böyle bir kitap yaratamaz. Daha az önce bu kitabı yıldırımlara boğdun. Avalon'da ki hiç bir güç bunu başaramaz. Bu da bunun gerçek olduğunu gösteriyor ama nasıl! Babam hayattayken daima güneşlerimizin parlayacağı zamanın geleceğini söylerdi. O zamana kadar kendimize dikkat etmemiz ve sakınmamız gerektiğini anlatırdı. Belki de senin gelmen ile bunlar açığa çıkacaktır. Belki de babamın söylediği şeylerin altında bunlar saklıydı. Senin gelmen ile Gök Dağında ki sözde gizli olanlar açığa çıkabilir Klaus."
Ablam söylediklerinden sonra kitabı bana geri vermişti. Onun gözlerine bakarken, gerçek bir ebeveynin bana olan bakışını hissetmiştim.
"B-Ben daha fazla sır istemiyorum. Ben tüm bu yaşanan ve yaşanacak şeylere hazır değilim. Daha bugün tahta geçmek için zorlu yollardan geçtim. Hayatımda ilk defa birini öldürdüm. O ölümün üstünden çok geçmeden onlarca kişinin ölümüne hükmettim. Bana danışmanlık yapan herkes barışın dayanıksız olduğunu gerçek bir hükümdarın korkuyla da anılmaya ihtiyacı olduğunu söyledi. Bu taç... Bu taht... Bu hanedan... Benden katil olmamı istiyor ve istemeye de devam edecek. Ben basitçe tüm bunlara... Hazır değilim."
"Hiç kimse değil... Kendi parlak veya sönük zamanlarımızı seçemeyiz Klaus. Yaşadığımız veya yaşattığımız ölümler, hayatlarımıza anlamları veren yegane şeyler. Gerçek krallar, zorlu zamanlarda verdikleri kararlar ile anılırlar. Tarihimiz bu anı iki farklı şekilde yazabilirler. Belki seni cani bir kral olarak veya hakkını arayan bir kral olarak anacaklar. Fakat işin sonunda hiç kimse ne hissettiğini veya ne yaşadığını sorgulamayacak. Herkes bir kaptanın fırtınalı bir denizde gemiyi limana getirip getirmediğine bakar. Hiç kimse kaptanın o anda neler yaşadığını sorgulamaz. Fakat biz ailen olarak her daim senin yanında olacağız Klaus. Kaos gelsin veya gelmesin hiç bir önemi yok!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...