Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis

17. Bölüm - Shifter Kralı

[Bu bölümün bir kısmı ilahi bakış açısı ile anlatılacaktır.]

Ormanın derinliklerinde kapana kısılan Cassie ve babası, etrafını saran binlerce Shifter ile göz gözeydiler. Bu da yetmezmiş gibi Shifter sessiz ve sakin bir şekilde sadece ikilinin etrafını kuşatmış bir şekidle bekliyorlardı. En ufak bir hareketleri bile yoktu. Ellerinde çeşitli silahlar vard ki, bazılarının üstünde Avalon Büyü Akademisinin cübbelerinden birisi bulunuyordu. Bunun anlamı ortamda hali hazırda Shifter'a dönüştürülmüş olan öğrencilerin de olduğuydu.

Müdür John ise tüm Shifter'ların önünde ki diğer Shifterlardan daha kalıplı olan bir Shifter'a bakıyordu. Bu Shifter diğerlerine göre daha farklıydı. En başta kan kırmızı gözleri, diğer Shifter'ların sahip olduğu siyah göze göre farklıydı.

"Bu kadar kovalamaca yeterli. Phoenix kızını bize vereceksin! Bir daha beni engellerine izin vermeyeceğim!"

En önde ki Shifter'ın sakin ama korkutucu bir ses tonuyla konuşması Cassie'nin hepten bembeyaz kesilmesine sebebiyet vermişti.

"B-Baba ? Onlar neyden bahsediyorlar ? Joseph nerede! Sizi caniler! Joseph'e ne yaptınız !"

Kızın konuşması ile kaşlarını kaldıran Shifter, elini kaldırdığında topluluğun içerisinden bir Shifter ileriye çıkmıştı. Çıkan kişi Cassie'nin erkek arkadaşı olan Joseph idi. Tam anlamıyla bir Shifter'a dönüştürülmüştü. Ölmeden önce aldığı hasarlar hala daha üzerindeydi.

"J-Joseph..."

Kızın hafif ağlamaklı halini gören Shifter, gülümseyerek Shifter Joseph'i boynundan tutmuş ve havaya kaldırmıştı.

"Aşk... Ne güzel bir şey değil mi ? Onun seni sevdiğini mi düşünüyordun ? Bir Shifter'ı dönüştürtükten sonra onun anılarını görebiliyorum Phoenix Kızı. O seni sevmiyordu. Tamam cinsel olarak ilgi duyuyordu ama sevmiyordu! O Kutsal ve Antik Krallıklarının birlikte yolladığı bir casustan fazlası değil! Seni gözlemliyordu... Sana yakın oluyordu ve hareketlerini krallıklara raporluyordu. İşin sonunda senin güvenini kazanarak sana sahip olacak ve öldürecekti. Görünüşe göre vücudunun tadına bakmadan öldürmek istememiş." derken konuşan Shifter'ın bile yüzü buruşmuştu. Sanki bu konuştuğu şeylerden haz etmiyordu.

"Şimdi... Artık konuşma faslını kapatmamız gerektiğini düşünüyorum. Avalon'da Ejderha Çağı zaten geri başladı. Bir de buna Ankaların katılmasını istemiyorum. Varlığın benim için hem büyük bir problem hem de büyük bir çıkış yolu." dedi ve Cassie'yi baştan aşağıya süzdü. "Vücuduna ihtiyacım yok. Tek ihtiyacım olan şey ruhun. Masum birisin ve bu savaşla uzaktan yakından alakan yok. Fakat Diyarın geleceği, fedakarlık talep ediyor. Bu yüzden Diyarın ve içinde yaşayan sevdiklerin için kendini feda et."

Shifter'ın sözlerinden sonra Cassie'nin tüm konuşması kesilmişti. Boş gözler ile dönüştürülmüş sevgilisine bakıyordu. Vücudu hareket bile etmiyordu. Bunu gören Shifter hayal kırıklığı ile Joseph'in yanına iki Shifter daha çağırdı ve sakince söylendi.

"Ruhunu bana getirin."

Üçlü emirleri aldıktan sonra ilk adımlarını atmıştı. Müdür John, kızını korumak için vücudunun etrafına büyüsünü toplamaya çalışırken, etrafta ki binlerce Shifter, büyü gücünü toplamasına izin bile vermiyordu. O anda Müdür John etrafına bakınmıştı. Binlerce Shifter karşısında kızını koruma şansı yoktu. Yine de burada savaşarak ölmek istediği için kızını arkasına alarak Shifter'lara baktı. Fakat bu bakış Shifterlar için bir önem arz etmiyordu.

Shifter'ların ikinci adımından sonra tüm orman şiddetli bir gök gürültüsü ile sallanmıştı. Ağaç büyüklüğünde bir yıldırım, alanın yan tarafından gelerek üç Shifter'ı anında yok etmişti. Joseph'in küle dönüşen bedenine bakan ikili, yıldırım geldiği tarafa bakakalmışlardı.