7. Bölüm - İktidar Altın Tepside Seni Bekliyor

4.5K 405 45
                                    

Diğerlerinin şaşkın bakışları altında hizmetli ile birlikte parti yerinden ayrılmak zorunda kalmıştım. Akademi içerisinde ilerlerken, hizmetli en ufak bir şey bile söylemiyordu. Kraliçe ablamın kimliğimi anlaması durumunda yapabileceği iki şey vardı. Ya birisi beni tanışmak için çağırıyordu yada katletmek için. İlk olasılık baya düşüktü. Şu anda benim varlığım altısının da iktidarını tehlikeye sokuyordu. Belki de gittiğimiz yerde kraliçeleri bile bulamayacaktım. Direkt olarak suikastçiler beni karşılayacaktı. Şu anda aksi bir şey yapmam da mümkün değildi. Bu yüzden el mahkum ilerlemeye devam ettim.

Bir süre daha akademi içerisinde yürüdükten sonra gösterişli bir binaya geldik. Görünüşte bina olmasına rağmen çevresine göre çok lüks görünen bir binaydı. Etrafı çeşitli bitkiler ile donatılan bina adeta bir saray yavrusu gibiydi. Kapının hemen üstünde ise Ejderha Kral David Anısına yazıyordu.

Burası babamın anısı için mi yaptırılmıştı ? Ben bu düşünceler içerisindeyken, kapının önünde duran muhafızlar, mızraklarını çekerek kapıyı bizim için açtılar. Hizmetli önden giderek içeriye girerken, ben bir süre duraklamıştım. Fakat muhafızların rahatsız edici bakışları yüzünden derin bir şekilde yutkunarak içeriye adımı attım.

İçeriye girdiğimde büyük bir salon beni karşıladı. Salonun içerisinde neredeyse her şey vardı. İlk göze çarpan, oturma alanı, mutfak alanı ve çalışma alanlarıydı. Biraz ileri de lavabo gibi ihtiyaç alanlarının kapıları görünüyordu. Salonun ilerisinde ise gösterişli bir taht bulunuyordu. Tahtın önünde ise beyaz saçlı bir kadın tahta bakar haldeydi. Hizmetli beni salona getirdikten sonra eğilerek salondan çıkmış ve bizi yalnız bırakmıştı.

"Akademi yapıldığında babamın anısını canlı tutabilmek için burayı yaptırdık. Burası Kral David'in sarayda kaldığı odanın birebir aynısı olarak dizayn edildi. Bu taht ise babamın orijinal de oturduğu tahtın birebir kopyası. Bir zamanlar babam bu tahtta oturarak Avalon'a hükmederdi. İktidarda geçen 17 yılımızın ardından onun mirasını koruyamamamız ne üzücü."

Kraliçe ablamın sözleri salonda yankılanırken, ben etrafıma bakınmıştım. Çevrede benden başka insan yoktu. Koskoca salonda ben, ablam, onun Ejderhası ve açılmayan Ejderha yumurtası vardı. Bu sözlerin ne anlama geldiğini bilmesem de salona girer girmez suikastçılar ile karşılaşmadığım için mutlu sayılırdım.

"Tüm bunların anlamı nedir majesteleri ?"

Majesteleri sözümle bana doğru dönen ablam, mavi gözlerini anlamlı bir şekilde bana doğrulttu. Sadece bakışları bile bir şeyleri anladığını bana gösteriyordu.

"Majesteleri ? Eh, sadece abla desen de olurdu Niklaus..."

Ablamın söylediği şeyler ile önümde bağladığım ellerim vücudum yanlarına düştü ve kaşlarım resmen arşa çıktı. Şu anda yüzümde son derece hayretler içerisinde kalmış bir ifade olduğunu tahmin edebiliyordum.

"N-Nasıl..? Neyden bahsettiğinizi tam anlayamıyorum Kraliçem."

Şaşkın bir ses tonuyla söylediğim sözlerden sonra kendimi olabilecek şeylere doğru hazırlamaya çalıştım. 

"Hadi ama... Vücudundan yayılan Saf Ejderha Tanrısı Kutsamasını saymasam bile Hanedanımızın Kral Mührünü vücudunda hissedebiliyorum Klaus. Gerçekten rol kesmeye devam mı edeceksin ?"

Tüm vücudum hafif heyecan hafif korkuyla titriyordu. Gözlerim her an gelebilecek bir tehlikeye karşı açılmıştı. Ne ben ne de dayım, bu kutsama ve mühür konusunda gerçekleri bilmiyorduk. Görünüşe göre bu iki arkadaş diğerleri tarafından hissedilebilir bir şeydi.

Klaus Maxwell ♕ Kayıp VarisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin