Eğitmenin sözlerinden sonra içimde kötü bir his uyanmıştı. Nedensizce bu gelen video içerisinden iyi bir şey çıkmayacağını düşünüyordum. Bu sözler aklıma John Amcanın sözlerini getirmişti. Avalon'un büyü gücü yüzünden hislerim tahmin edilenden hızlı gelişmeye başlamış gibi görünüyordu.
Benim aksime diğerleri heyecanlanmıştı. Eğitmenin anlattıkları ile işin gerçekliğini azıcık algılamışlardı. Eğer Su Krallığı düşerse, akademinin de tehlikeye girebileceğini biliyorlardı.
Video açıldığında herkes dikkat kesilmişti. Videonun merkezi dağın eteklerinden savaşan iki orduydu. Bir tarafın bayraklarında mavi bir Ejderhanın ellerinde tuttuğu sonsuzluk işareti sembolleri vardı. Diğer tarafta ise kan kırmızı bir ahtapotun resmi işlenmişti bayraklara. Bu Maxwell Hanedanının Su Krallığının ve tarih kitaplarından hatırladığım kadarıyla Octavrus Hanedanının Batı Denizi Krallığı bayrağıydı.
Savaş son derece eşit gidiyordu. Su Krallığının askerleri, ellerinde ki büyüleri kullanarak savunma yapıyorlardı. Savunmanın geneli Su bazlı büyülerdi. Ara ara farklı element büyücülerinin de saldırıları gözüküyordu. Karşı tarafta aynıydı. Ara ara gözüken farklı büyücülerin dışında genellikle Su Büyücüleri ile saldırılar gerçekleştiriliyordu. Ortada normal bir savaştan çok Su Büyüsü Savaşı dönüyordu. İzlediğim bir kaç belgeseli saymazsak, bu Avalon'da gördüğüm ilk büyü savaşıydı.
Savaş devam ederken, görüntü havada kanatları ile uçan bir kadına çevrilmişti. Bu kişinin ellerinden çıkan basınçlı sular, her saldırısında 100 kişiyi havaya uçuruyordu. Okyanus mavisi kanatları ise güneş ışığını altında her çırpışında parlıyorlardı.
Bu benim ablam... Su Kraliçesi Tessaydı! Ablamın görünmesiyle salonda sesler yükselmişti. dakikalar içerisinde binlerce adamı katletmesiyle video da oldukça kudretli bir görüntü çizmişti.
"Su Kraliçesi çok yaşa!"
"Tanrılar Maxwell Hanedanını ve kraliçeleri korusun!"
"Diyarın koruyucuları kraliçelerimiz çok ya..."
Görüntü devam ederken, savaş alanında patlayan sağır edici bir kükreme ile herkesin sesi soluğu kesilmişti. Öyle ki savaş alanında kiler bile savaşmayı bırakarak gökyüzüne bakmışlardı. Herkes neler olduğunu merak ederken, bende gözlerimi görüntü de ki bulutlara çevirmiştim.
Bir kaç saniye sonra bulutların içerisinden yüzlerce metre uzunluğunda iki masmavi kanat çıkmış ve oluşturduğu rüzgar ile bulutları dağıtmıştı. Bulutların içerisinden okyanus mavisi bir Ejderha çıkarak ve son hızıyla Su Krallığının ordusunun üzerine doğru hareketlenmişti.
Ejderhanın üzerinde ise yine onun gibi masmavi kanatları olan bir genç birisi oturuyordu. Herkes binlerce yılın ardından tam büyümüş bir Ejderhayı görmenin etkisiyle dona kalmıştı. Hem biz hem de savaş alanında ki kişiler de aynı durumdaydı. Herkes geçen gün Ejderha görmüş olsa da onlar bebekti. Bu Ejderha ise tam büyümüştü.
Ejderha ordunun üzerine geldikten sonra tüm kanatları masmavi parlamış ve ağzını aralamıştı. Ağzından yayılan büyü gücünü resmen buradan görebiliyorduk. Saniyeler içerisinde ağzından çıkan mavi renkte alevler, Su Krallığının askerlerine birer meteor gibi yağmaya başlamıştı. Mavi alevlerin değdiği askerler ya yüzlerce metre geri çakılıyor ya da donuyordu. Kimisinin ise vücudu resmen kuruyordu. Bunlar normal alevler değillerdi.
Ablam ilk başta karşı koymaya çalışsa da, yanında ki askerler tarafından geri çekilmeye zorlanmıştı. 250 metre uzunluğunda ki Ejderha, dakikalar içerisinde neredeyse 25 bin kişilik orduyu yok etmişti. Su Krallığı bozguna uğradığında Ejderha ayrılmak yerine görüntüye daha da yakınlaşmaya başlamıştı. Sanırım videoyu çeken dronu fark etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...