Göz açıp kapayıncaya kadar akademi bir ay geçirmiştim. Sırlarla dolu iki günün ardından neredeyse her günüm bir standarda bağlanmıştı. İlk olarak sabahları eğitim alanıma giderek Ejderhalarımı besliyordum ve onlarla vakit geçiriyordum. Geçtiğimiz bir ayda oldukça büyümüşlerdi ve ikili tahminlerimden daha hızlı büyüyorlardı.
Benimle birlikte öğlene kadar onlar da güçlerini çalışıyorlardı. Her bir gün altı elementim ve zihin gücüm ile alakalı gelişme yaşıyorduk. Ejderhalar sayesinde yalnız hissetmiyordum. Her ne kadar alan beş kilometrelik alanda kısıtlı olmak onların canlarını sıksa da idare etmek zorundaydık. Öğleye gelmeden bir kaç saat kala ise antrenman derslerine katılıyordum. İlk günden aldığımız zaferlerden sonra tüm akademi de tanınmıştım. Öyle ki beni birinci sınıfların en güçlü büyücüsü ilan etmeleri sadece bir hafta sürmüştü. Tüm öğrenciler ile bir iletişimim olmuştu.
Öğleden sonrası ise tam bir felaketti. Her gün Cassie ile bizim evde tarih dersi çalışıyordum. Kız kafama vura vura tüm Avalon tarihini bana öğretiyordu. Hatta John Amca da arada katılarak acıyla kıvranmamı izliyordu.
Tabi ki bu durum ikizlerin ve kızların hoşuna giderken, Cassie'nin erkek arkadaşı Joseph'in pek hoşuna gitmemişti. Her öğleden sonra bizim yanımıza geliyor ve adeta gözleri ile hareketlerimizi kontrol ediyordu. Aşırı kıskançtı. Fakat son zamanlarda bu hareketinden sıkıldığımı anlayan Cassie'nin onunla hafif bir kavga ettiğini duymuştum. Son bir ayda en çok Cassie ile vakit geçirmiştim. Kız çok güzeldi hatta benim için bile çok güzeldi. Nazikti ve anlayışlıydı. Karakterimiz çok uyumluydu. Son bir haftadır ondan hoşlanmaya başladığımı hissetsem de bunu kendime hiç kabul ettirememiştim. Bir kere kızın bir erkek arkadaşı vardı ve onun bana o gözle bakmadığını görebiliyordum.
Fakat tüm bunlar önemsiz konulardı. Geçtiğimiz bir ayda Avalon'da ciddi sorunlar oluşmaya başlamıştı. Su Krallığı tamamen işgal edilmişti. Bunun yaşanmasında sahip oldukları Ejderhanın da faydası vardı. Hiç bir ordu o 250 metrelik devasa Ejderha karşısında duramıyordu. Bundan tam bir hafta önce gücümün yeterince geliştiğini düşündüğümden savaşmak için gitmek istemiştim. Fakat ben harekete geçemeden John amca Işık Kraliçesi olan Sky ablama haber vermişti.
Bu hareketimi duyan ablam soluğu akademi de almıştı. Fakat bu haberin duyulması diğer krallıklarda hiç iyi olmamıştı. Savaşlarda Maxwell Hanedanına karşı bir Ejderha kullanılması halk tarafından bir tepkiye yol açmıştı. Batı Denizi Krallığı ikinci saldırıyı Karanlık Krallığa karşı yaptığında ablam Darcy, kendi başına Ejderha ile savaşmış ve onu zar zor geri püskürtmeyi başarmıştı. Karanlık Kraliçesi Darcy Maxwell, ablalarım arasında yaş olarak en büyük ve güç olarakta en güçlü olan kişiydi. Fakat o bile zararsız bir şekilde tam büyümüş bir Ejderhanın karşısında duramazdı. Duyduğuma göre oldukça fazla ciddi yara almıştı.
Bu kahramanlığı tüm krallıklar arasında yayılmıştı. Maxwell Hanedanının kraliçelerinin Ejderhaları geri püskürtebileceği haber yayılınca halkları onlara tam sadakatli bir hale gelmişti. Öyle ki onlara Maxwell Hanedanından çıkarak kendi hanedanlıklarını kurmaları istenmişti. Halkın gücü ve Ejderhanın geri çekilmesiyle Maxwell Orduları Su Krallığına doğru hareket etmişlerdi. Fakat tüm bunlar geçici birer önlem gibiydi ve tüm Maxwell Krallıkları hala daha tehdit altındaydı.
Ben ablalarımın ne yapacağını düşünürken, Işık Kraliçesi Sky ve Hava Kraliçesi Emily hariç diğer tüm ablalarım ana hanedan ile bağlarını kestiklerini, aynı hanedan ismini kullanmalarına rağmen sözde kayıp varisin hanedan liderliklerini tanımadıklarını ve tam anlamıyla bağımsız krallıklar olduklarını ilan etmişlerdi.
Böyle bir şeye inanmak istemesem de Sky ablamın bana bizzat bunu söylemesi yüzünden inanmaktan başka çarem kalmamıştı. Tüm bu olaylardan sonra ablalarımın beni iktidarlarına tehdit olarak algılamaları da uzun sürmeyecek diye düşünüyordum. Neyse ki Sky ablamın tavsiyesi ile Emily ablam ile birlikte Merkezi Krallığı koruma altına almışlardı. Bunun getirdiği can sıkıntısıyla Ejderhalarımın yanından ayrılarak akademi çıkışına doğru ilerlemiştim. Bugün hiç bir şey yapmayı düşünmüyordum. Tek istediği biraz orman havası almaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Klaus Maxwell ♕ Kayıp Varis
FantasyFarklı bir gerçeklikte, insanlık büyü yapabilenler ve yapamayanlar şeklinde ikiye ayrılmıştı. İki sınıfın arasındaki farklılıklar yüzünden insanlar dünyada kalmaya devam ederken, büyücüler ise büyünün gerçek merkezi olan farklı bir boyutta, Avalon'd...