Bu vatan uğruna kaç kişi ölümü göze aldı?
*****
"Kurtuluş'ta kimliği belirsiz canlı bombaların kendini patlatması sonucu çok sayıda yaralı ve ölü olduğu biliniyor." Ayla Yüzbaşı öfkeyle televizyona baktı tongaya nasıl düştüklerini anlayamıyordu? O kadının söyledikleri hala kulaklarında yankılanıyordu.
"Şuna bak bu vicdansızlık değil de ne Komutanım?" Reyhan Astsubay'ın sesi tarumar çıkmıştı.
"Komutanım, Yaşar Albay sizi odasında bekliyor." Yanına gelen asker ile Ayla Yüzbaşı gazinodan çıktı, Yaşar Albayın odasına gitti.
"Komutanım beni çağırmışsınız." Sesi hissiz çıkmıştı.
"Gel Yüzbaşım." Yaşar Albay, Ayla Yüzbaşının gözlerinin içine baktı.
"Yüzbaşım aldığımız istihbarata göre teröristler eylem hazırlığındalar. Tam olarak ne zaman harekete geçecekleri bilinmiyor." Yaşar Albay gerekli açıklamaları yaptıktan sonra Ayla Yüzbaşı ve Güneş Üsteğmen sivil olarak göreve çıktılar.
"Sadece beş dakika istiyorum Memur Bey." Adam, Sena'nın deniz mavisi gözlerinin içine sertçe baktı.
"Hanımefendi görüşmeniz imkansız diyorum lütfen çıkar mısınız?" Sena öne doğru eğildi öfkeyle karşısında duran adamın koyu yeşil gözlerinin içine baktı.
"Çıkmıyorum ben şimdi Okan Özyiğit ile görüşeceğim."
"Sevil, Hanımefendiye dışarıya kadar eşlik eder misin?" Uzun boylu, siyah saçlarını at kuyruğu yapmış kadın polis, Sena'nın kolundan tuttu.
"Bırakın beni, Okan Özyiğit ile görüşeceğim onu görmeden bir adım atmam."
Korku insana hata yaptırır korkunun olduğu yerde çaresizlik baş gösterir genç kadın güvenmek istiyordu karşısında duran kadına amaları vardı. Bu hayatta başına ne geldiyse güvendiği için gelmişti. İnanmak istiyordu, acının biteceğine güzel günlerin geldiğine inanmak istiyordu bütün yaşananların biteceğine bir daha kimsenin canını yakmayacağına. Adaletin tecelli etmesini istiyordu. Ama parası olan kapıları açıp rüşvet vererek her istediğini yaptırabiliyordu.
"Tut elimden birlik olalım bu şiddete dur diyelim Emina." Öznur karşısında duran kadının ikilemin içinde olduğunu görebiliyordu.
"Ben size nasıl güvenebilirim ki, ağabey dediğim adam bile hançeri sırtıma saplamışken, ben bir yabancıya nasıl güvenirim, söyleyin bana." Öznur'un gözleri doldu bu hayatta insanı dipsiz kuyulara çeken duygu hiç şüphesiz güven olmalıydı. Güven temeli sağlam atılmayan binaya benzer. Bina en küçük depremde yıkılır enkaza dönerse, güvende en küçük olayda sarsılır ve kolay kolay kazanılamaz.
"Zamana güven, her şey unutulur. Şu anda aklı başında davranmak, sonradan aklı başına gelmekten iyidir." Öznur, Emina'nın gözlerinin içine baktı güven vermek istercesine. Emina bir adım geriye doğru gitti, Öznur korkuyla baktı karşısında duran kadının gözlerinin içine.
"Sonuçta hepimiz, yorganın altına saklanınca güvende olduğumuzu sanan çocuklardık." Emina derin bir nefes aldı gözyaşlarını elinin tersiyle sildi.
"Yorganın altına girdiğim an canımın yapmayacağını sanıyordum çektiğim acıların biteceğine inanıyordum ama öyle olmadı çok acı çektim her gece şiddet gördüm yardım çığlıklarımı duysalar da kimse gelmedi battığım kuyunun dibinden bir Allah'ın kulu çekip almadı. Şimdi söyle bana sana güvenirsem beni, onlar gibi kuyunun dibine çekmeyeceğini nasıl bilebilirim?"
"Emina yapma tut elimden." Emina başını iki yana salladı esen rüzgar ile salık bıraktığı kumral saçları yüzüne kamçı gibi çarptı.
" Güven tek kullanımlıktır diye bir söz duydunuz mu bilmiyorum, bir kere güveninizi kaybettiniz mi bir daha bu güveni sağlamak mümkün müdür? Mümkün değildir elbette. Nasıl ki kırılan bir bardak tekrar eskisi gibi olmazsa sarsılan bir güvende ilk baştaki gibi sağlam olmaz." Elini kalbinin üzerine koydu gözyaşları akıyordu.
"Ben bir kere değil, iki kere değil defalarca ihanete uğradım. Babamdan yardım istedim şiddet görüyorum kurtar beni dedim bana ne dedi biliyor musunuz?"
"Kocandır sever de döver de sus dedi, anneme dedim, kocandır sen gönlünü hoş tutmaya bak dedi, ağabeylerime dedim kes sesini kadın olsaydın da el kaldırmasaydı dediler işte o zaman dedemin ölmemesini istedim o olsaydı bana yardım ederdi o oğlunu karısına el kaldırdı diye polise şikayet eden adam." Öznur her duyduğu cümlede kalbinde bir sızı hissetti bir anne, bir baba ve ağabeyler destek olmak yerine nasıl köstek olmayı tercih ederdi?
Gaye Üsteğmen sessizliğe büründü içinde amansız bir ağrı vardı canlar yanmaya devam ediyordu kaostan beslenen caniler her gün yeni bir olay çıkarıyordu. Aklı almıyordu başkalarının canını yakınca ellerine ne geçiyordu?
"Nasıl ki bir tek virüs tüm dünyaya bulaşıp ayağa kaldırıyorsa, bir tek insan da şayet doğru yolda emek verirse tüm dünyayı etkileyebilir; azimle emek veriyorsa gerisi sadece zaman meselesi demiş ünlü bir yazar kitabında. Adaletin tecelli etmesini istiyorum diyorsun ama ölümü göze alıp intihar mı edeceksin, bu kadar kolay vaz mı geçeceksin Emina?"
"Yollarımız bir kez daha kesişti Türk askeri." Sonay'ın sesi alay doluydu silahını Ayla Yüzbaşının kalbine doğrulttu, Güneş Üsteğmen ve Ayla Yüzbaşı'da silahlarını Sonay'a doğrulttu.
"Bugünü unutma Türk askeri bugün bizim zaferimiz olacak tarihe kanlı gün diye geçecek." Sonay zaferle Ayla Yüzbaşının kahverengi gözlerinin içine baktı.
"Bu vatan uğruna kaç kişi ölümü göze aldı?" Ayla Yüzbaşının sesi demir kadar sertti kahverengi gözleri siyah gözleri buldu.
"Bunlar boş laf Türk askeri." Ayla Yüzbaşı gülmeye başladı, Sonay şaşkınlıkla Ayla Yüzbaşının gözlerinin içine baktı.
"Bu vatan uğruna 106 yıl önce bir tarih yazıldı büyük küçük demeden herkes cepheye gitti Çanakkale geçilmez dediler." Ayla Yüzbaşı derin bir nefes aldı sözlerine devam etti.
"Siz ne o zaman engel olabildiniz, ne de şimdi. Geçmişten bugüne zafer elde eden biziz belki bu uğurda çok can verdik ama söz konusu vatansa, gerisi teferruattır bizler için. Bayrağımız özgürce gönderde dalgalansın diye can veririz, can alırırız. Toprağa kanları dökülen şehitlerimizin ardından vatan sağolsun demeyi biliriz." Sonay öfkeyle Ayla Yüzbaşının gözlerinin içine baktı.
"Bir varmış bir yokmuş diye başlayan masallar her zaman mutlu son ile biter ama gerçek hayatta mutlu son diye bir şey yok. Biz insanlar mutlu son değil, mutlu sonsuz olsun isteriz. Mutlu son ile biten masallar gibi bir hayat yaşamak isteriz ama bunu bize çok görürler." Emina sözlerini bitirdikten sonra Öznur'un kıpkırmızı olmuş ela gözlerinin içine baktı, ona ailesinin yanında durmadığını söyledikten sonra gözyaşlarına mani olamamıştı.
Kötülük iyiliğin önüne geçer yüreği katran karasına boyanmış insanlar can yakmaktan geri durmazlar, başkalarına acı vermek onlar için ritüel hâle gelirler, bundan beslenirler kan emici gibi iyilik için savaşan insanlara acı verirler. Onların en büyük yarası olurlar. Sena'da küçük yaşlarda şiddetle tanışan insanlardan biriydi anne ve baba bildiği katran karasına boyanmış yürekli insanlar tarafından korkuyu küçük yaşta tattı. Öz babasını tanıma fırsatı olmadı ama öz annesi ile yolları hiç ummadığı bir anda keşişti anne ve baba bildiği insanların elinden öz annesi kurtardı onu. Annesinin şiddete maruz kalan insanlar için savaştığını görünce kendine bir söz verdi o da Umman Dalkıran gibi savaşacaktı, sesini duyurmaya çalışan kadınların sesi olacaktı.
"Sena aklında ne var?" Sena, Sara'nın ateş mavisi gözlerinin içine baktı.
"Annem yaşasaydı ne yapardı?" Sara anlamıştı Sena'nın demek istediğini.
"Bunu gerçekten yapacaksın mısın?"
Bölüm sonu yanlışlarım varsa affola. Bundan 106 yıl önce bir tarih yazıldı büyük küçük demeden herkes cepheye gitti tek bir şey için savaştılar bu vatan uğruna.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün şehitlerimizi şükran ve minnetle anıyorum.
18.03.2021
![](https://img.wattpad.com/cover/130081895-288-k883735.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
БоевикEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...