Bir insan acıya ne kadar dayanıklıdır? Acı dört bir tarafımızı zehirli bir sarmaşık gibi sarmışken nasıl oluyor da dimdik ayakta durabiliyorsunuz diye soruyorlar? Cevabı çok basit çünkü ben Türk Komandosuyum.
"Hadi ama Yüzbaşı şu sorunun cevabını ver artık." Yüzüne nefretle baktım kararlığımı anlayan adam son 5 dakikadır olduğu gibi elindeki sopayı karnıma indirdi.
"İnatlaşma da söyle Yüzbaşı." Arkasını döndü işaret verdi.3 kişi daha geldi yanımıza. Gözü doymamış çakal gibi üstüme çullandılar. Allah ne verdiyse vurdular.
*****
Gökhan'danZaman kendi etrafında ilerlerken Ayla Yüzbaş'ından ne iyi ne kötü haber alamamıştık. Yaşar Albay bilgisayarın başında aynı görüntüleri izleyip duruyordu.
"Kızımın bu şekilde acı çekmesine dayanamıyorum." Yaşar Albay'ın sesi, kanadı kırık kuşun yardım çığlıklarını anımsatıyordu.
"Gökhan aileni en son ne zaman gördün?" Anlamsızca Yaşar Albay'ın yüzüne baktım. Neden şimdi böyle bir soru sormuştu ki?
"2 Ay önce görmüştüm Komutanım." Yüzüme baktı. Bir süre sessiz kaldık. Sonra Yaşar Albay konuşmaya başladı.
"Evlat ailen Ankara'da mı?"
"Evet Komutanım."
"Git kokularını doyasıya içine çek evlat. Ölümün ne zaman nerde geleceği belli olmaz?"
Neden böyle bir konuşma yaptığını anlayabiliyordum."Emredersiniz Komutanım." Komutanın emri üzerine odadan çıktım.
Evimdeydim buralar 2 ayda değişmişti bahçede kırmızı güller,beyaz güller, sarı güller, mavi güller bir şölen oluşturmuştu. Bahçenin bir tarafında güller varken diğer tarafında domates, salatalık, yeşil soğan gibi sebzeler yer alıyordu.
Adım attıkça okumayı yeni öğrenen çocuğun heyecanı karşılayıyordu beni. Derin bir nefes alıp verdim. Zile bastım.
"Geldim geldim." Annemin sesi karşıladı beni önce, sonra kapı açıldı annemin yüzü karşıladı beni.
Bir süre ikimizde sessizce birbirimize baktık."Gökhan oğlum." Annemin sesi gördüklerinin hayalden ibaret olduğunu iddia eden bir insanın sesi gibi çıkıyordu.
"Annem." Annem gözlerini kapattı. Sanki gözlerini açınca yok olacakmışım gibi bir hali vardı. Gözlerini yavaşça açtı.
Beni karşısında görünce ipek gibi yumuşak ellerini yüzüme dokundurdu."Gerçekten sen misin oğlum?" Gözlerinden yaşlar akmaya başladı.
"Ağlama ama Hatice Sultan hiç yakışıyor mu sen asker anasısın?" Ellerini yüzümden çekti koluma hafiften yumruk attı.
"Gerçekten sensin." Gözlerimi açtım kapattım. Annem sımsıkı sarıldı sanki bunu bekliyormuşum gibi sarılışına karşılık verdim.
"Gel yavrum kapıda kaldın." Annem elimden tuttu salona doğru götürdü. Babam sedirde Kuran okuyordu.
Annem ile babamın karşısına oturduk. Bir taraftan babamı dinlerken diğer taraftan annem ile hasret gideriyordum.
Telefonumun çağırması ile annemden ayrıldım karargahtan arıyorlardı.
"Evet." Sesim her zamanki gibi sert çıkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Sağolsun
ActionEledim eledim höllük eledim, Aynalı beşikte canan bebek beledim. Büyüttüm besledim asker eyledim, Gitti de gelmedi canan buna ne çare, Yandı ciğerim de canan buna ne çare. Bir güzel simâdır aklımı alan, Aşkın sevdasını canan sineme saran. Bizi kınam...