BAYRAĞIMA İHANET ETMEM

8.2K 334 102
                                    

Kum saatinin akması misali ilerliyordu zaman akrep ve yelkovanın etrafında. Sessizlik içimde çığ gibi büyüyordu. Gözlerimi açtığımda ellerim ayaklarım bağlı bir şekilde yerde oturuyordum. Başımda da iki tane terörist vardı.

"Demek kendine geldin Yüzbaşı." Yanıma yaklaşan bunların elebaşısı olduğunu düşündüğü terörist, karşıma geçti. Teröristlerden birine kamerayı açmasını söyledi. Terörist kamerayı açtı.

"Bildiklerini bana anlatmanı istiyorum. TC'nin planı ne?" Yüzüne alayla baktım.

'Oradan bakınca beş kuruş için ülkesine ihanet eden şerefi beş para etmez birine mi benziyorum?' Cevabımdan memnun olmaya terörist saçıma asıldı. Aynı soruyu tekrar sordu.

"Yaklaş," dedim yanıma yaklaşınca yüzüne tükürdüm sözlerime devam ettim.

"Ben ülkeme, vatanıma, milletime, bayrağıma ihanet etmem anladın mı lan?" Saçımı bıraktı yüzüme tokat attı. Başımda bekçi gibi bekleyen teröristlerden birine emir verdi.

"Baran'ı çağır."

"Tamam heval." Başımda bekleyen terörist gitti.

"Bakalım işkenceye ne kadar dayanabileceksin Yüzbaşı?" Sesinde alay vardı. Bir süre sonra giden terörist, yanında başka bir terörist ile geldi.

"Gel Baran yapman gerekeni biliyorsun."

Baran denen terörist karşıma geçti. Uzun sarı saçlarını bileğindeki toka ile bağladı. Ateş mavisi gözleri öfke ile bakıyordu. Aynı şekilde gözlerinin içine baktım.

"Getirin," diye bağırdı.

Daha sonra başımda bekleyen teröristler su dolu küvet ile birlikte geldiler. Baran denen terörist
saçımdan tutup su dolu küvetin içine soktu başımı. Derin bir nefes aldım.

'TC'nin planı ne Yüzbaşı?" Başımı küvetten çıkardı. Cevap vermemi bekledi. İstediği cevabın tersine hiç beklemediği bir şey dedim. Ki yüzünde kısa bir süre şaşkınlık ifadesi belirdi.

"Konserve açacağı gibi beni kullanabileceğini mi sanıyorsun?" İstediği cevabı vermedikçe saçıma asılıp su dolu küvetin içine daha çok sokuyordu.
Bilmiyordu ki biz yollardan zaten geçtik.

Küvetten çıkardı. Konuşmamı bekliyordu. Gülmeye başladım. Böyle bir tepki vermemi beklemeyen teröristler şaşkın ördek yavrusu gibi yüzüme bakakaldı.

Kendimi kabuslarla dolu bir hayatın başrol oyuncusu gibi hissediyordum. Sanki savunmasız bir kız çocuğu gibi yalnızdım, kimsesizdim, gecenin karanlığında sesim boş sokaklarda yankılanıyordu.

"Tanrı'nın cezası cevap ver artık. Kes gülmeyi." Daha çok gülmeye başladım.

"Ne yani başımı su dolu küvete sokunca konuşacağımı mı düşündünüz?" Baran denen terörist hiç beklemediğim bir anda tokat attı. Başım sağa doğru döndü. Dudağımın kenarında kanın metalik tadını hissettim.

Karabasanların insana yaşattığı kabusun tam içindeydim sanki.

"Asker istediğim cevabı ver artık bende sabır filan kalmadı bilmiş ol." Kendimi birkaç dakika zaman tanıdım nefesimi düzene sokunca yüzüne nefretle bakıp konuşmaya başladım.

'Biz sevdiğimiz insanları, gökteki bayrağı korumak için savaşırız. Kaderimizde şehadet şerbetini içmek varsa seve seve içeriz. İstediğin cevabı sana vermeyeceğim.' Tekme tokat dalmaya başladı nefesim kesilene kadar vurmaya devam etti.

Cehennemden gelen psikopat bir zebani gibi üstüme üşüşmüştüler. Azrail bir nefes kadar uzağımdaydı sanki.

Kaderimde şehadet şerbetini içmek varsa seve seve içerdim. Biz yola bunu bilerek çıkmadık mı?

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin