Gözyaşları Da Durur-Gay

3.

Slm.
.
.
.
.
Ayakkabılarının arkasına basıp iplerini bağlamadan koşarak evden çıktı.

Umrunda değildi iplerine takılıp yere düşmesi falan.
3. derse yetişmesi lazımdı.

Dün evde büyük bir kavga çıkmıştı. Kavganın sebebi ise Erkin'in eve bir saat geç gelmesiydi.

Bunun yüzünden annesi elindeki çatalı koluna batırmıştı.
Bunun yüzünden annesi ona hakaret etmişti.
Bunun yüzünden sabah kahvaltı yapması ve okula gitmesi için kaldırmamıştı.

Şimdi ise okula koşarak gidiyordu.
Öyle geç kalmışım gitmeyeyim bu seferlik diyemezdi.
Okula gitmesi lazımdı.
Okulu,dersleri seviyordu.
Hocaları ve öğrencileri sevmesede..

Bir kaç defa okulu bırakmak istese de,sonunun nasıl olacağını biliyordu.

Bunları düşünürken okul kapısının bahçesinden içeriye girmişti.

Beden dersinde olan iki sınıf kısaca ona bakıp tekrar derslerine döndüklerinde,okul binasından içeriye  kimseye bakmayarak girdi.

İki kat merdiveni çıktıktan sonra sınıfının kapısında durup nefeslerini düzene sokmaya çalıştı.

Ders Coğrafya dersiydi ve hocası en ufak bir sorunda deliriyordu.

Kendini rezil olmayacağım diyerek destekledikten sonra sınıf kapısını tıklattı.
Hocanın gir sesiyle sınıfa girdiğinde,herkesin gözü ona dönmüştü.
Yapmaması lazımdı ama bakışlar onun  kafasını yere eğiyordu.

Sessizce boğazını temizleyip dudaklarını konuşmak için araladı.

"Geç kaldığım iç-"

Kapının tıklatılmadan açılmasıyla konuşması kesildi.
Biri daha geç kalmıştı sanırım.
Kafasını bakmak için çevirdiğinde,burnuna sert bir şey çarptı.
Eli direkt burnuna gittiğinde önündeki beden, yanından geçerek ders hocasıyla el sıkıştı.

"Günaydın hocam. Bir duyuru yapıp hemen çıkacağım"
Coğrafya hocası gülerek kafası salladı.
Erkin buna belli etmeden göz devirdi.
Eh tabi karşıdaki Müdür yardımcısı olunca işler değişiyordu.
Hocasının diğer hocalarla bile kavga ettiğini görmüştü defalarca.
Müdür ve yardımcısıyla takışmak istemezdi tabi.

"Çocuklar öğle arası bitiminde sınıfa değil konferans salonuna inelim lütfen. Herkes orada bulunsun. Yoksa yok yazılarsınız"

"Sanki herkesi kontrol edecek mal"

Erkin'in ağzı şaşkınlıkla açılıp Müdür yardımcısına baktığında onun güler yüzünü gördü.
Sanırım duymamıştı.
Ama bütün öğrencilerin kısık sesle kahkaha atması ve coğrafya hocasının dişlerini sıkması herkesin duyduğunu gösteriyordu.

Erkin,Nedim hocayı baştan aşağı incelediğinde ellerinin yumruk olmuş halini görüp yutkundu.
Sanırım duymuştu.
Şimdi ne yapacaktı acaba?

Okulda öğrencilerle bağ kuramadığı gibi,öğretmenler,müdür ve müdür yardımcısıyla da konuşmuyordu hatta tam tanımıyordu bile.

Ama bir iki bir şey duymuştu tabi kız öğrencilerin yaptığı dedikodulardan.

Müdür ile Matematik hocası sevgiliymiş.
Rehber hocası tuvalette bebeğini düşürmüş.
Erkek resim hocası uzun ten çorap giyiyormuş.

Tabi Erkin bunlar ne kadar doğru bilemezdi.
Her gün bir öğretmenin arkasından atıp tutuyorlardı.

"Çocuğum geç yerine. Bir daha geç kalırsan tüm gün yok yazarım"
Erkin irkilerek kendine gelip,hocasının dediklerine kafa sallayarak yerine oturdu.
Sanırım başka şeyler düşündüğünden Müdür yardımcısının çıktığını görmemişti.