64.

1.2K 93 22
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

-bir hafta sonra-

Yatağından esneyerek kalkıp açık cama yürüdü.
Tül gece soğuk olduğu için yarıya kadar çekilmişti.
Şimdide sakin sakin hareket ediyordu.
Tavanda,etrafta dolanan sinekleri görünce pişmanlıkla pencereyi kapattı.
Pencerelerde sineklik olsa çok iyi olurdu.

Üzerindeki nemli tişörtü çekiştirip bıraktı.
Çok terliydi.Duş alması lazımdı.
Banyoya girip hâlâ şaşkın olduğu,alışamadığı duşa kabinin kapılarını açtı.
Buğulu kırmızı cam gerçekten,gerçekti.
Ve camlar ıslaktı. Ondan önce sanırım Nedim duş almıştı.
Musluğun sıcak ve soğuk tarafını çevirip eline kare fıskiyeyi aldı.
Diğer eline akan suyu tutarken su fazla soğuk gelmişti. Soğuk tarafı kısıp geriye çekildi.
Kabinden çıkıp kıyafetlerini çıkarttı.

Çıplak kaldığında akan suyun altına girdi hemen.
Dolaptaki keseyi alıp onu köpürttükten sonra vücudunda gezdirdi.
Önce boynunda,sonra kollardında.
Göğsünü de keseleyip karnını da sürttüğünde durdu.
Karnında yavaşça dolaşan keseyi çekti.
Gözlerini karnına dikkatle dikti.
Islak elini karnına bastırdı yavaşça.
Düz karnı gitmişti.Hafiften göbeği çıkmıştı.
Gözlerini kaçırıp karnını sertçe keseledi.
Bacaklarına da keseyi sürtüp doğrularak yıkandı.
Saçlarını da yıkadıktan sonra banyodan çıktı.

On dakika gibi bir süre sonra kurulanmış giyinmişti.
Mutfağa geçip telefonundan saate baktı.
1'e geliyordu vakit.
Bu geç uyanmaları büyük sorundu ama erken uyansada vakit geçmiyordu.

Telefonu bırakıp kahvaltılık çıkarttı.
Yiyeceği şeyleri masaya dizdikten sonra ısıttığı suyu bir bardağa döküp içine sallama çay koydu.
Onun birbirine karışmasını izlerken sandalyeye oturmuştu.

Kahvaltısını yapmaya başladı.
Yemeğe devam ederken çayından bir yudum aldı.
Fazla geçmeden çayını bitirmiş,yiyeceğini yemişti.
Hepsini geri toplayıp buzdolabına tıktı.
Geri kalanı da yıkadıktan sonra ellerini kuruladı.

Sandalyeye geri geçip oyun açtı.
Sonra onun açılmasını beklerken ayağa kalktı.
Buzdolabına geri yürüyüp derin dondurucunun kapağını açtı.
Buraya hiç bakmamıştı.
Şimdi de soğuk kahve yapmak için ilk defa açmıştı.
Buz kalıplarının olduğuna emindi.

Kalıbı almayı unutarak donmuş paketlere baktı.
Patates kızartması,pizza,pasta,dondurma bir sürü şey vardı.
Dikkatini çeken paketi eline aldı. Bezelyeler vardı içinde.
Elleri üşüdüğünde onu bir kaba koyup balkona çıktı.
Hava güneşliydi ama güneşe doğru koymadı.
Gölgeye kabı koyup çözülmesi için bıraktı.

Akşam için yemek yapacaktı.
Bezelyeyi patetes ve havuçla birleştirip bir yemek yapmak istiyordu.
Bu sıcak yemeğin yanına da pilav yapabilirdi.

Bunu neden yaptığına gelirse de sulu sıcak bir yemek yemek istiyordu.
Buraya geldiğinden beri hazır yemek yiyorlardı.Bıkmıştı artık.
Akşama bu yemeğin güzel olacağını düşünmüştü.

Telefondan bir kaç uygulamada gezinmeye başlamıştı.
Bezelye çözülene kadar böyle vakit geçirebilirdi.
Bir yarım saati böyle gittiğinde telefonu kapatıp balkona çıktı.
Betona çıplak ayaklarıyla basıp ilerledi. Eğildi ve paketi eliyle aldı.
Çoğu yumuşamıştı.
Kap ile beraber eline alıp tülü ittirerek mutfağa girdi.

Paketi tezgaha koyduktan sonra onu açıp birleşik ve buzlu olanları el yardımı ile parçaladı.
Onları hallettikten sonra arkasını dönüp soğan patates ve havuç alıp yemeği yapmaya koyuldu.

Vakit ikindiye geldiğinde havada hafiften renk değiştirmişti. Yağmur yağacak gibiydi.
Mutfak kararmıştı.
Bezelyeleri yumuşayan patates ve havucun olduğu tencereye döküp sıcak suyu tencereye boşalttı.
Ağzını kapatıp orta ayara getirirken telefonu çalmıştı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin