34.

1.6K 88 13
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

"Hey ayrılın."

Boğazındaki parmaklar aksi gibi biraz daha sertleştiğinde dizleri titremeye başladı.
Ayaklarını kullanıp tekme atmak istiyordu Umut'un bacaklarına ama titrediğinden yumuşak vuruşlar yapabiliyordu sadece.
Yaşlı gözlerinden ılık damlalar yanağına doğru düştüğünde gözlerini kapattı.
Geri açıp ona gözlerindeki ateşle burnundan soluyarak bakan çocuğu gördü.

Gelen kadın hoca ne yapacağını bilemeyerek Umut'un omzundan çekiştirmeye çalışırken kendiside acıyan boynundaki elleri çekmek için uğraşmaya devam ediyordu.

Kadın hoca cekmeye calismasina rağmen çekilmeyen çocukla, öfkelenip yanağına sertçe tokat attı.
Bununla birlikte Umut,bir anda geriye çekildi.
Titreyen eline bakıp yere oturan çocuğa bakır şokla.
Az önce ne yapmıştı?

Geriye doğru çekilip gideceğinde kaifn hoca onu tutmuştu.

"Nereye?Müdür'ün odasına gidiyoruz."

Onların konuşmasını dinleyemezken boğazına ellerini sardı.
Çok acıyordu. Ellerini hemen geri çekip karnına koyarak öksürüklerinin dinmesini bekledi.
Yani a su şişesi konduğunda kafasını kaldırıp kısılan ve yaşlı gözleriyle başında dikilen sarışın hocaya baktı.
Hiç bir şey demeden su şişesini alıp içerken suyun zar zor geçtiğini fark etmişti.
Şişeyi dudaklarından çekip titreyen eliyle dudaklarını sildi.

"Kalk hadi sende."
Kafasını kaldırmayıp yeridnen titreyen bacaklarıyla kalktı.
Önündeki iki beden hızlı hızlı okulun ön taraifna doğru yürürken onu yavaş adımlarla acıyan boynunu tutarak takip ediyordu.

Şimdiden hissetmişti.
Hiç iyi şeyler olmayacaktı birazdan.

Bir kat yukarıya çıkıp,kendi siniflarinin olduğu katta kaldılar. Müdür'ün odasının önüne geldiklerinde yutkundu.
Yutkunur yutkunmaz boğazındaki acı kendini belli ettiğinde yüzünü buruşturdu.
İçeriden sesler geliyordu.
Bir kişinin sesi de değildi bu.

Hocası önde durup kapıyı çaldı.
Bir 'gel' sesiyle kapıyı açıp kendilerinin geçmesi için kenara çekildi.
İlk Umut sinirle,onun arkasından da Erkin korkuyla atan kalbi eşliğinde içeriye girdi.

Girer girmez karşılaştığı adamla gozleri büyürken,arkasındaki kapı kapanmıştı.

"Semih hocam,merhaba."

"Hoşgeldiniz,Defne hocam.Buyurun?"

"Bu ikisini yangın merdivenlerin orada kavga ederken gördüm. Ama bayağı bayağı boğazlama aşamasına gelmişlerdi. Benim sidmi derse girmem lazım. Geç bile kaldım. Siz güzelce ilgilenin hocam."

Müdür'ün 'tabi tabi' dediğini duysa bile arkadaki sinirle konuşan kadına da müdüre de odaklanamadı.
Yüzü asık bir şekilde,müdürün karşısında oturan adama bakıyordu.

Küçük masaya dizüstü bilgisayarını koymuş elindeki dosyalara bakarak elini klavyede hızlı hızlı gezdiriyordu.
Bundan sebep gelen kişilere bakmamıştı.
Ama 'boğazlama' kelimesini duyar duymaz ani bir şekilde kendisinin olduğu tarafa bakmıştı.
Göz göze geldikleri bir saniyede kafasını yanındakilere ardından tekrar kendisine çevirmişti.
Kaslair çatılırken elindeki dosyaları masaya bıraktı.

Yanına yürürken ona bakıyordu.
O an fark etti,kadın hocanın odadan ayrıldığını.
Boğazını temizleyip yüzünü eğdi.

"Ne bu hal?"

Elini yüzüne atacakken geri çekilmiş onun anlayacağı şekilde uyarıyla kaşlarını havaya kaldırıp indirmişti.
Nedim,yutkunup diğer çocuğa baktı.
Pişmanlık vardı yüzünde ama yokmuş gibi göstermeye çalışmış başını dik tutmuş müdüre bakıyordu sadece.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin