12.

3.2K 179 24
                                    

Merhabalar.
Bölümü 3 hafta sonra falan yazmayı düşünüyordum ama 11.bölümün aynı gününde yaşanacaklar vardı. Bunu uzatmak istemedim. Aradaki bağ kopmasın.
11. ve 12. bölüm aynı gün unutmayalım. Bölümde atlamayalım.
.
.
.
.

Saatler sonra...

Çantasıyla sınıftan çıkıp sağdan koridorun sonuna doğru yürüdü, yanından geçen bir iki erkek sanki o böcekmiş gibi ondan uzaklaşıp arkasından gülüşerek dalga geçiyorlardı.

Yani..Bu durumda ne yapabilirdi ki. Umursamamak daha olgunca bir davranıştı ona göre ve umursamıyordu cidden de.

O günden sonra ona gelen tepkiler çığ gibi büyüyordu. Ama yavaş yavaş.
Tamam iyi davranıp yüzüne gülümseyen kişilerde vardı.
Ona kötü kötü bakanda. Ama şu aralar, saygısızca arkasından konuşulanları duyuyor. Ona küfür eden kişilerin sesleri beynine beynine giriyordu.

Hiç utanma gereği de duymuyorlardı maalesef.

Bu konuyu rehberlik hocasıyla konuşmayı düşünmüştü. Yardım almayı ama zaten yalan söylediğini aynı şekilde açıklayacaktı.
Ama bunu nasıl yapacaktı bilmiyordu.
O günden sonra kürsü merdivenlerden kaldırılmış. Mikrofon ise hep hocaların elinde gezer olmuştu.

Bu yaptıkları saçmalığa kıkırdayıp erkekler tuvaletine doğru yürüdü.

Az sonra beden dersi vardı. Ve Erkin,bu dersten oldu olası nefret ediyordu.
Her öğrencinin bayıla bayıla girdiği ders onun için ızdıraptı.

Hocaları arada türlü egzersizler yaptırıyordu onlara ve bunun için bedeni kabul değildi.
Hayır yani ne gereği vardı?
Kendini arada spor salonuna kayıt olmuş gibi hissediyordu.
Voleybol da ve futbol da dışlanmayı bile artık çok normal görüyordu.
E geriye ne kalıyordu ki.

Ha bir de vücut özelliklerinden dolayı tuvalette rahat rahat giyinmesi imkansızdı.

Erkekler tuvaletine girdiğinde her zaman olduğu gibi yoğun bir ter kokusu karşıladı onu.
Ve aşırı kalabalıktı. Bu saatte karşı sınıfın da beden dersi vardı.

Kapıda beklerken aklına istemsiz geçenlerde tuvalette yaşadıkları geldi.
Buraya neden gelmişti ki...
Midesi bulanırken geri geri gidip ona şaşkınca bakan insanları takmadan sertçe tuvaletin kapısını kapattı.

Dişlerini sıkıp hızlı hızlı yürüyerek öğretmenler odasına geldi.

Gözleriyle beden hocasını ararken,elinde çayla buraya doğru geldiğini görünce sırtı dikleşti.

Hocasının gözleri ona çarpınca yanına yaklaştı.
Beraber koridoru yürürlerken,Erkin yandan hocasına bakıp dudaklarını araladı.

"Sen demeden söyleyeyim,sınıfa çıkamazsın Erkin" kadın öğrencisine bakıp sırıtırken,Erkin de gülümsedi.

"Şey,hayır bunu söylemeyecektim. Ben sadece spor kıyafetlerimi giyinmesem olur mu diyecektim."

Hocası öğrencisinin üzerinde gözlerini gezdirirken kaşları çatıldı.

"Sebep?"

Erkin yutkunup sızlanarak etrafına baktı. Birinin duymasını istemiyordu. Gerçi o gün görmeyen,görenlerin görmeyenlere anlatmadığı kişi kalmamıştı ama..

"Hocam geçenlerde tuvalette taciz edilmiştim. Tekrar yaşamak istemiyorum bu-"

"Ah taciz miydi o? Bana erkekler tuvaletinde senin onların üzerine doğru yürüdüğün söylendi."

Erkin adım atmayı kesip iğrenircesine baktı hocasına.

"Kimsenin üzerine yürümedim. O gün taciz edildim ama. Hatta öğrencilerden birinin fermuarının açıldığına da şahit oldum. Hatta birinin peni-" Erkin ağzından çıkanların hiç iyi bir yere gitmediğini fark edince sustu. Yaşaran gözlerini kapatıp açtı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin