26.

2.6K 131 20
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Şemsiyeyi bahçe kapısından girebilmek için başından çekti.
Hafifçe kapatıp kapıdan girdikten sonra tekrar açtı.

Damlalar düşen saçlarını karıştırıp geriye atarken okul bahçesinde dolanan insanları izliyordu.
İzlemeyi bırakıp kapının önünden çekilerek bahçeye doğru yürüdü.
Şemsiyeyi tekrar açarken yüzü yukarı kalkmış binanın ikinci katında bulunan pencerelerde gözlerini gezdirmişti.

Bir süre gözlerini pencerede dolandırdıktan sonra yüzünü çevirdi.
O günün üzerinden bir koca gün geçmişti ve hiç odasına gitmemişti.
O belki gelir diye beklese de gelmemişti.

Öpüşmeleri sonrasında kurulmayan yakınlık, atılan mesaja görüldü ve yarım kalan önemli bir konuşma...
Sonrası olmamıştı.

Bütün moralinin içine ettiğini fark ederken başı düştü.
Hemen ardından gülüşme sesleri duymasıyla başını kaldırmadan gözleriyle bahçeyi dolandı.
Günler sonra gördüğü yüz,düşen başını kaldırmasını sağlarken, kaşlarını çatmıştı.

Bahçeyi yarılayan adımları yavaşlayıp en sonunda dururken,sakin kalmaya çalışırak çarprazında kalan insanları izledi.
Ama mümkün değildi biliyordu. Onu gülerek izleyen yüz ile mümkün değildi.
Ve bir o gülmüyordu.
Yanındaki üç kişide onunla beraber kendisine bakarak gülüyordu.

Göğsü heyecanla çarparken gözleri arkasına değdi.
Bir ihtimal kendisine değilde başkasına bakıp gülüyorlardır diye düşünerek arkasına bakmıştı.
Öyle bir haldeydi ki, arkasında kimse yoktu.

Tekrar,yan yana ağaçların altında durup ona bakan gruba döndü.
Gözlerini Umut'a dikip bakarken o da kendisine dikkatle bakıyordu.

Yanındaki kişilere ne anlatmıştı?
Ne kadarını biliyorlardı?
Ve neden ona bakıp gülüyorlardı?

Kendi kendisine sorduğu sorular cevapsız kalırken, uzun saçlı bir çocuğun yanında duran Umut'un kulağına yaklaşmasıyla elindeki şemsiyeyi elleri arasında sıktı.

Yüzüne düşen yağmur damlaları gözlerini kırpmasını sağlarken,eline baktı.
Ne ara şemsiyeyi başından çekip kapatmıştı,bilmiyordu.

Umut,yanındaki çocuğun söylediklerine gülüp tekrar kendisine döndüğünde orada daha fazla kalmadı.
Birbirine çarpan bacaklarını umarsamayıp hızla yürüyerek okuldan içeriye girdi.

Kime çarpıtığını bilmeden yürürken sınıfının kapısının önünden geçti.
Ve zil çaldı.
Kararlı adımları hiç yavaşlama göstermezken kolundan tutulmasıyla durmak zorunda kalmıştı.

Göğsü hızla inip kalkıyordu, bunu hareketleriyle de belli ediyordu.
Onu tutan kız bir iki saniye onu incelerken, kolunu çekmeye çalıştı.

"Şey,Erkin?"

"Evet?"

"Heh tamam. Bir an ismini yanlış hatırlarsam diye endişe ediyordum. Ee..." Omzunun arkasına kızın gözleri kayıp mutlulukla gülümsediğinde,kendi de arkasını dönüp baktı.
Bir erkek onlara gülümseyerek bakıyordu.

"Arkadaşım Mete'nin bu akşam doğum gününü kutlayacağız. Minik bir parti olacak. Ve bu partiye seni de çağırdı. Gelmek ister misin?"

"Neden beni çağırdı?"

Erkin, kızın gözlerinin tekrar arkasına kaydığını fark ettiğinde sabredemeyerek ofladı.

"Gitmem lazım."

"Mete'de sen gibi.Eşcinsel."

Bir süre durup arkasına,ardından da kıza baktı.

"Kaynaşmamız için mi?"

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin