Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
."Kardeşim hasta diyorum hasta!" Kadın sinirle uzun saçlarından elini geçirip arkasını döndü ve geri kendisine baktı.
Erkin,duyduğu onuncu aynı cümleden sonra oflayıp elindeki tükenmez kalemi masaya koydu sertçe.
"Bende diyorum ki,veterinere götürün. Biz bir şey yapamayız."
"Şaka gibisiniz. Pes yani."
Omzundan koluna doğru düşen çantasını kadın tekrar omzuna taktı sinirle.
"Hasta hayvan kakalayıp geri getirince alamayız demekte, bilmiyorum yani."Kadın kulağının arkasına saçlarını tıkıştırıp etraftaki hayvanlarda göz gezdirdi.
"O kediyi istiyorum." Eliyle hayvanların olduğu yeri gösterirken, Erkin oraya bakmadı bile.Bu iğrenç kadına hiç bir şey vermeyecekti.
"Buyurun,hoşgeldiniz?"
Sabahtan beri beklediği Korhan gelince, şükürler ederek sinirle nefesini verdi.
İki saat önce işi olduğunu söyleyerek dükkandan ayrılmıştı.
Tabiki buraya alıştığı ve her zaman kendi işi çıktığında izin verdiği için, gitmesine bir şey dememişti.
Yine her zamanki müşteriler ile uğraşır sanıyordu ama yarım saat önce gelen müşteri onu her anlamda yormuştu.Kadın girer girmez, kafesi içindeki kuşla birlikte masaya sertçe koymuş ve 'bozuk, hasta bu' demişti.
Kuşu daha önce görmediği için burada böyle bir kuş türü yok desede, kadın kendi ismini söylemiş ve kuşu aldığı kişiyi,Korhan'ı tarif etmişti.
Anlayışla karşılamaya çalışıp kuşu incelemiş ve ayağının incindiğini takılarak kafesin içinde yürüdüğünde fark etmişti.
Sorun bu değildi,kuşu hemen veteriner'e götürürdü. Götürmüşlüğü de vardı.Sorun kadının hayvana hakaret edip,sanki veren kişiler kuşun ayağına zarar vermiş gibi konuşmasıydı.
"Ah,merhaba. Korhan bey ben kuşu iade edecektim."
Korhan kaşlarını çatıp kadının yüzüne garip garip baktı. Ardından Erkin'e döndü ama o kollarını bağlamış sus pus bir şekilde ayaktaki ikisini izliyordu.
Göz kırptığında,Erkin omuz silkmişti.Korhan kadından biraz uzaklaşıp masadaki kafesin içinde bulunan kuşa baktı.
"İade için on günü geçmemesi gerekiyor. Kargo size ne zaman ulaştı?"
"Ne anlamadım?"
Korhan eğildiği kafesten bedenini kaldırıp yalancı bir ciddiyetle kadına baktı.
"Ne zaman aldınız kuşu?"Kadın boğazını temizleyip düşünmeye başladı.
Yere baktıktan sonra kuşa baktı.
"İki ay falan oluyor ama?"Korhan tüh dercesine elini kotuna vurdu.
"Alamayız.Geçmiş iade tarihi.""Ama-"
"Ya sen şaka mısın? Dalga geçiyorum seninle. Ne iadesi,biz kargo şirketi miyiz?"
Kadın şok olurken,Korhan masanın başına geçmiş bilgisayardan kuşla ilgili yazdıklarına bakıyordu.
Korhan bir iki saniye sonra alayla gülüp kadına döndü."Seni tanıyorum Gülçin. Kuşu da biliyorum. Kendi ellerimle emanet ettim sana. Kuş kafeste güzelce ötüp,uçuyordu."
Susup kuşa baktı.
"Ne olduysa kuşa sendeyken olmuş. Dükkana geri getirmek yerine veterinere götürmeni tavsiye isterdim."
Erkin,dediklerine karşılık kadına bakarak kafasını salladı.Gülçin,iki adamın da ona bakmasıyla ve suçlu duruma düşmesiyle dişlerini sıktı.
"Ben bir şey yapmadım. İşteyken eve döndüğümde böyleydi."
Elini saçlarına götürüp orayı kaşıdı.
"Bakın aslında,ben çok yoğunum. Ona bakamıyorum. Yemini bile vakit buldukça verebiliyorum. Ve inan bu zor."
Ona tepkisizce bakan iki kişiye üzgünce bakmaya çalıştı.
Umuyordu ki yalanına inanırlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşları Da Durur-Gay
ChickLitİlgi duyulmayan ve sevilmeyen bir genç,ilgi ve sevgiyi hissedebilmek için yalan söyleyerek okulun içinde kendisinin gay olduğunu açıklar. Ve amacına ulaşır. Ama planlamadığı bir şey vardır ki,okulun Müdür yardımcısından etkilenmesi. Üstelik Müdür ya...