93.

1.1K 73 12
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Üzerindeki çekete sarınıp bahçe kapısını araladı.
Kaldırıma geçtikten sonra nereye gideceğini belirlemediğinden sağına ve soluna döndü.
Bir kaç saniye orada kalması sonrası sağına döndü.
Durağa gidecekti.
Otobüse atlayıp Sait'le vakit geçirmek için evine gidecekti.

Ama sonra durdu.
İstediği, biraz olsun Sait'in enerjisinden faydalanmaktı.
Bunun gerçekleşmeyeceğini biliyordu.
Hem evlerinde olan küçük çocuk yüzünden,hemde bebeğini kaybettiğini bildiklerindendi.
Çocuk sesi şuan çekemezdi.
Sait'in kendisine olan üzgün yüzünü de görmek istemiyordu.
Ne kadar kendisi her şey iyiymiş gibi rol yapsada herkes öyle değildi.
Ha tabi,Nedim'de ona uyum sağlıyordu.

Yüzüne su damlası düştüğünde başını yukarıya kaldırdı.
Kararan bulutlar zaten yağmurun habercisiydi.
Evden çıkmadan önce bunu bilerek çıkmıştı.
Dudağındaki su damlasını yalayıp yürümeye devam etti.
Eve gitmeyecekti.
Evde otura otura sıkılıyordu.
Nedim'de okuldaki işine tekrar başlamıştı.

Karşı yola geçmek için parkın içine daldı.
Gri kaldırım boyunca yürürken yağmurun altında çocuklar oradan oraya koşturuyordu.
Yağan yağmur bir annelerinin umurundaydı.
Kaydıraktan kayan tombul yanaklı iki yaşlarında olduğunu tahmin ettiği çocuğu izlemeye başladı.
Annesi kaydırağın ortasında ellerini açmış gülümseyerek kayması için ellerini sallıyordu.
Çocuk gülümseyip ellerini çırptı.
Sonra kendisini iteledi.
Kayma zevkini yaşayamadan annesinin kollarına girdi.
Onun dudakları büzülürken Erkin taşa takılmıştı.
Yalpalayıp hemen kendisini düzeltti.

Kaldırımda yürümeye kaldığı yerden devam ederken yüzündeki gülümsemeyi fark etmişti.
Dudaklarını birbirine bastırıp önüne baktı.

Yağmur taneleri fazlalaşırken zemin ıslak ve parlıyordu.
Omuzları tamamen ıslanıp üzerine yapıştığında sweat'i bir eliyle havalandırıp, diğer eliyle gözlerine giren ıslak saçlarını arkaya attı.
Ceket ceplerini toka bulma hayaliyle kontrol etti.
Yoktu.
Oflayıp yürümeye devam etti,ta ki açık kuaförü görene kadar.

Bir kaç saniye olduğu yerde bekleyip, kuaförden çıkan önlüklü kadınla,kadının yanına yürüdü.

"Hoşgeldiniz."
Kadın dudaklarına götüreceği sigarayı çekip kendisine gülümsedi.
Erkin kafasını sallayıp etrafı cam kaplı kuaförün içine baktı.

"Saç kesimi için gelmiştim."

"Çırak var içeride. Buyurun isterseniz. Yok çırak yapmasın derseniz sizi biraz bekleteceğim."

"Önemli değil. Sıfıra vurduracağım."

"Tamam. Buyurun içeriye."

Erkin, kararına derin bir nefes alıp açık kapıdan içeriye girdi.
Bu saçtan çok sıkılmıştı.
Çok uzundu. Rahatsız ediyordu kendisini sürekli.
Tekerlekli koltuğa oturduğunda uzun saçlarına aynadan baktı.
Nedim kestirme demişti.
İstemediğini söylemişti.
Ama saçlar onundu. Kararı kendisi vermeliydi.
Ayrıca saçtı bu,geri uzayacaktı.

Göğsünü şişirdiğinde kapalı kapıdan uzun boylu bir kız çıktı.
Kendisine gülümseyip eline önlük aldı.

"Hoşgeldiniz. Ne istiyorsunuz?"

"Saçlarımı sıfıra vurdurmak istiyorum."

"Başka bir şey yok yani."
Erkin kafasını iki yana salladığında kız parlak önlüğü yaka,boyun kısmını kapatacak şekilde önünden geçirdi.
Ona yardım edip boynunu kapattı.
Kız kullanacağı malzemeleri tezgaha koyarken,önlüğün altından ellerini birbirine doladı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin