68.

1.2K 92 2
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Burnunu çekip telefondan yeni açtığı Instagram'ında dolanmaya devam etti.
Gördüğü bir reelsi başa sarıp izlerken yattığı yerden bacak bacak üstüne attığı bacağına telefondaki elini götürdü.
Eşofmanını yukarıya çekip bacağını kaşıdı.
Gece sivrisinek bacağını ısırmıştı ve sürekli kaşınıyordu.

Kaşımaya devam ederken odaya Nedim girmişti.
Toparlanıp bacaklarını indirdi.
Ama yattığı yerden kalkmamıştı.
Ona bir kaç saniye bakıp önüne döndü.
Günlerden pazardı. Yine bütün bir gün beraberlerdi.
Ama çoğunlukla odasında zaman geçirmişti,Nedim.

Videoları kaldığı yerden kaydırmaya devam etti.
O sırada da Nedim konuşmuştu.

"Dışarı çıkalım yemeğe. Evde pek yenilecek bir şey yok. Dönüşte alışveriş yaparız."

"Olur."
Zaten ayakta olan adama katılıp beraber odadan çıktılar.
Kendi odalarına geçtiklerinde Erkin telefonu yatağa bırakıp dolabına yöneldi.

Fazla düşünmeden üzerine tişört ve açık renklerde bir mavi kot giyindi.
Saçlarını da düzelttikten sonra odadan çıktı.
Dış kapının yanındaki askıda asılı kot ceketi de üzerine geçirip geri odaya yürüdü.
O sırada Nedim'de odasından çıkmıştı.

Üzerinde hızlıca gözlerini gezdirip odasına girdi.
Yine takım elbise giyinmişti.
Ayağına geçirecek çorap bulduktan sonra telefonunu alıp kapıda telefon görüşmesi yapan adamın yanına yürüdü.
Yanına geldiğinde konuşmaya devam ederken kapıyı açmıştı.
Evin anahtarını çıkmadan Erkin eline alıp ayakkabılarını giyindi.

Ardından önüne geçen Nedim'i takip etti.
Telefonu kapatmıştı, Nedim.
Arabayı açıp şoför koltuğuna bindiğinde,Erkin arka kapıyı açtı.

"Erkin öne gel."

"Ne?"
Arkadan eğilip ona doğru bakan adama baktı.
Bir ayağını arabanın içine doğru atmıştı.

"Öne gel diyorum. Neden arkaya biniyorsun?"

Alaylı gibi çıkan sesi gözlerini kırpıştırmasını sağlamıştı.
Bir kaç saniye onun yüzüne bakıp geriye çekilerek kapıyı kapattı.
Ön koltuğun kapısını açıp yanına oturdu.
Dudaklarını ısırıp yüzünü çalışan arabayla camdan dışarıya çevirdi.

Yaklaşıp yarım saat sonra araba durmuştu.
Geldikleri yeri camdan üstün körü inceleyip,arabadan indi.
Merakla gözlerini etrafta gezdirmişti.
Denizin karşısında olan bir restoranda gelmişlerdi.

"Gel girelim hadi."

Eliyle yönlendirmesi üzerine yürümeye başladı.
Restoranın hem iç hem dış bölümü vardı.
Nedim iç değil dış tarafa doğru ilerlerken onu takip ediyor,incelemeye devam ediyordu.
İç mekanın bir kısmı camlıydı.
Kapısı tahtadan ve bir kısmı da aynı şekilde olduğu için tam göremiyordu.
Gittikleri yer ise denizin 6-7 adım uzaklığında,deniz kumlarının üzerindeydi.
Cam kapıdan girdiklerinde yemek götüren iki garson onları selamlamıştı.

"İstediğiniz bir masaya geçin. Arkadaşım ilgilenecek sizinle."

Nedim,memnuniyetle onayladı.
Denize yakın en uç masaya oturdular.
Onların önünde ve çarprazındaki masalar boştu.
Siyah demirden yapım sandalyeyi kendisine çekip oturdu.
Demire bağlı siyah kare bir minder sandalyeye bağlıydı.
Üzerindeki cekete elini atıp çıkarttı ve kucağına koydu.
Nedim'de karşısına oturmuş telefonunu masaya koymuştu.
Ara ara göz göze gelmelerle,konuşmalarla garsonu beklediler.

Fazla zaman geçmeden garson gelmiş karton kapaklı menüyü bırakıp gitmişti.
Yiyecekleri yemekleri seçtikten sonra garson menüleri alıp geri gitmişti.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin