11.

3.3K 169 28
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.
Gece serinliği üşüyen ayaklarını yorganının içine almasını sağladığında,irkilerek açtı gözlerini yastığında.

Olduğu yerden odayı incelediğinde vaktin hâlâ gece olduğunu anladı.
Kuruyan damağını diliyle ıslatıp uykusuna kaldığı yerden devam etmek için gözlerini kapattı.
Ama bir kere uykusu kaçmış gözleri kocaman açılmıştı işte.

Yatağında yarım saat boyunca dönüp dursada bir türlü uyuyamadı.
Erkin de uyuyabilmek için bir çaba sarf etmemişti.

Üzerindeki yorganı itip yatakta oturur vaziyete geldi.
Esnerken içeriden takırtı sesi gelince esnemesini yarıda kesip yutkunarak ayağa kalktı.

Bu saate bu gelen sesler de neydi?

Ayak uçlarında yürüyerek odasından çıktı.
Seslerin geldiği yere,oturma odasına geçti.
Güneşlikler çekili olduğu için oda karanlıktı.
Gözlerini karanlığa alıştırmak için beklediğine odanın ortasında küçük cılız turuncu bir ışık belirdi.
Önce burun çekme sonra ise hıçkırık sesi geldiğinde,Erkin aceleyle ışıkları yaktı.

Annesini gördüğü şekil bir adım geri gitmesini sağladı.

"A-Anne!"

Betül elmacık kemiğine dayadığı içki şişesinden yüzünü hafifçe kaldırıp kapıdaki ona seslenen kişiye baktı,ışıktan dolayı gözlerini kısarak.

"Oo oğlum" kafası döndüğü için bir sağa bir sola düşüyordu kadının suratı.

Erkin masadaki içki şişelerine,sigara küllüklerine kaşlarını çatarak bakıp annesinin yanına doğru yürüdü.

Yerdeki siyah poşeti alıp etrafa konulmuş bitmiş içki şişelerini,annesine bakarak poşete doldurdu.

Betül oğlunun bu haline kıkırdayıp dirseğini masaya yaslayarak oğlunu izledi.

"Annenin döküntüsünü mü topluyorsun?"başı hâlâ sallanırken oğlunu net görmeye çalıştı.

Erkin duysada annesinin dediklerini duymamış gibi yaparak yerdeki peçeteleri topladı.

"Anneye cevap da yok artık öyle mi?"sinirle gülerek konuşup sehpahadaki peçete rulosunu oğluna fırlattı.

"Cevap ver bana!"dişlerini sıkıp yetersiz bir öfkeyle bağırdı onu takmayan oğluna.

Genç çocuk omzuna çarpıp yere düşen ruloyu alıp dolaplardan birine yerleştirdi.

"Evet anne senin döküntünü topluyorum." Erkin sakince annesine bakarak cevap verip arkasını döndü.

"Hadsiz çocuk!"

Betül içkisinden yudumlayıp saçlarını arkasına doğru aldı.
Oğlunun ona böyle cevaplar vermesi bir hayli sinir etmişti.

"Bak bana bak!Bu hadsiz davranışlarının sonu kötü olur.Gebertirim seni.Hareketlerine dikkat et."
Bağırmasından dolayı nefessiz kalınca yutkunup içkisinin son kalan yudumunu hızla içti.

"Ben doğurdum. Ben o doğurmanın acısını yaşadım. Ben ilgilendim bunca zamana kadar. Hastayken ben baktım size. Yemeğinizi ben yapıp altınızı ben değiştirdim. Okullarınıza ben götürdüm getirdim duydun mu?Bir  de şu hareketlerine bak!" başı dönerken aynı zamanda kurumuş kirpikleri yaşlardan dolayı nemlendi. Sırtını arkasındaki kanepeye yaslarken bulanık gördüğü oğluna baktı.

Öylece hareketsizce onu izliyordu.

"Duydun değil mi beni? Sen hâlâ sevgi,ilgi saçmalıkları iste. Saçma sapan hareketlerde bulun. Anneni hiç anlama. Sevgiymiş...Sikeyim sevgini" eğilerek anlını avuç içiyle ovduğu sırada arkaya attığı saçları yüzüne çarptı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin