Merhaba.
.
.
.
.
Ağzındaki son peyniri de zorlukla çiğnedikten sonra onu izleyen kardeşine bakmadan kahvaltı masasından kalktı."Hadi kalk gidiyoruz" diyerek mutfaktan çıktı.
Bera,tabağındaki üç adet sosise,bir dilim peynire bakıp ağzındaki reçelli ekmeği hızlı hızlı çiğnedi.
Bugün annesi işe erken gittiği için abisi kahvaltıyı hazırlamış,şimdide onu okula götürecekti.
Erkin telefonundaki bildirimlere öylesine göz gezdirirken mutfak kapısından içeriye girdi.
Telefonu cebine soktuktan sonra masadaki kahvaltılıkları buz dolabına yerleştirip kirli tabakları da makineye yerleştirdi.
Kardeşinin tabağındaki sosisleri ağzına atıp onun konuşmasına izin vermeden sandalyeden iteledi."Hadi geç kalacağım. Çantanı kap gel. Daha seni okula götürmem lazım"
Bera kafa sallayıp odasına doğru koştu.
Biraz da abisinin sinirli gibi gözükmesinden kaçmıştı.Erkin dolaptaki ayakkabıları kapının önündeki betona oturarak giyindikten sonra ayağa kalktı.
Çelik kapıya iki defa vurduktan sonra kardeşi koşturarak gelmişti.Beraber apartmandan çıktılar, kaldırıma geçip oradan da yolun karşısına geçtiler.
"Abi?"
Bera,kaldırımda sekerek yürürken arkasında kalan abisine baktı.
"Hm?"
Yürümeyi bırakıp yüzüne gelen sarı saçlarını omuzlarına attırdıktan sonra abisinin elinden tutup ona baktı.
"Bugün ders bitimi beni sen mi alacaksın?"
"Anneme sorayım ona göre hareket ederiz."
Bera kafasını sallayıp abisinin elini daha sıkı tuttu. Az önce kötü bir tepki alır diye tutuşu hafifti.
Abisi, bu aralar Bera neden olduğunu anlamasa da ona ters davranışlar sergiliyordu.
Bu yüzdendi abisinin elini bir rüzgar çıksa ayrılacak tutuşu.Okulun önüne geldiklerinde el sallayıp ayrıldılar. Bera koşarak okuldan içeriye girerken,Erkin ellerini ceplerine sokup geri geri ardından önüne dönerek okuluna doğru yürümeye başladı.
Okul bahçesinden içeriye girip etrafa baktı. Hocalarıyla sohbet edenler,sevgili yapıp köşelerde oturanlar,çete yapıp banklara oturarak öğrencileri izleyenler,tek başına dolaşanlar..
Klasik her günkü okuldaki öğrencilerdi işte.Okuldan içeriye geçip sınıfa girdi. Herkes sınıftaydı neredeyse. Adımları çoğu kişinin ona saniyelik bakmasıyla teklese de yürümesine devam edip sırasına geçti.
Bir iki dakika sırasını boş boş izledi. Ondan sonra da zaten sınıftan içeriye hoca girmişti.
....
Kantinde sıcak sebzeli tostunu yerken her teneffüste olduğu gibi tekrar aynı şeyleri düşündü.
Yapacaktı.
Bugün cuma günüydü ve son dersten sonra istiklal marşı okunacaktı.
Ve mutlaka müdür konuşma yapardı. Müdür konuşma yapmadan önce eline mikrofonu alıp kendisinin güya gay olduğunu açıklayacaktı.
Böyle etki edebilirdi sadece ona göre.
Böyle çekebilirdi herkesi kendine.Her tepkiye hazırlıklı hissediyordu kendini.
Ama dediklerinden sonra cidden ne olacaktı bilmiyordu.
Bildiği tek şey saniyeler sonra yerin dibine girecek olmasıydı.
Bunu bile bile yine de istiyordu işte.Dikkat toplamayı,insanların ona hayran olmasını,arkadaşı olmasını,ilgiyi ve sevgiyi hemen hemen hepsini istiyordu.
O gün o kızların dediklerine bakılırsa bayağı dikkat çekiciydi.
O iki sevgili fazla dikkat çekmişlerdi.
Ama bu zaten olması en mümkün olaydı.
Ülkede zaten homofobik kesim daha fazlaydı.
Normaldi o kızlara gelen davranışlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözyaşları Da Durur-Gay
Literatura Femininaİlgi duyulmayan ve sevilmeyen bir genç,ilgi ve sevgiyi hissedebilmek için yalan söyleyerek okulun içinde kendisinin gay olduğunu açıklar. Ve amacına ulaşır. Ama planlamadığı bir şey vardır ki,okulun Müdür yardımcısından etkilenmesi. Üstelik Müdür ya...