50.

1.4K 92 16
                                    

Merhaba.
İyi okumalar.
.
.
.
.

Zil çaldığında gözlerini izlediği diziden ayırıp ayağa kalktı.
Sanırım babası iş yerinden dönmüştü.
Odadan çıkıp, hole geçti.
O sırada da Sait,una bulanmış ellerini yukarıda tutarak kapıya geliyordu.
Kendisini görünce geri mutfağa döndü.

Kapıyı açtı. Babası ona hafif bir gülümseme sunup, çantasını tuttuğu elini pervaza yaslayarak değer eliyle ayakkabılarını çıkarttı.
Kapıyı gerdiğinde babası da içeriye girmişti.
Girdiğinde de eliyle yanağından makas almıştı.

Gözleri genişçe açılırken,mutfağa giren adamın arkasından şaşkınlıkla baktı.
Kızaran yanağına elini koyup yutkundu.
Babası bir kaç gündür kendisine yakın davranıyordu.
Onu bu ne kadar şaşırtsada hoşuna gittiğini kabul edecekti.

Hâlâ açık duran kapıyı kapatıp mutfağa girdi.
Sessizce sarılan babası ve Sait'le karşılaştı.
Keşke mutfağa girmeseydi.
Çünkü girdiğinde ayrılmışlardı.
Gözlerini kaçırıp,ocağa ilerledi.
Tencerenin kapağını açıp,fokurdayan yemeği karıştırdı.
"Olmuş mudur?" Diyerek salata yapmaya devam eden Sait'e döndü.
Göz ucuyla baktığında babasını mutfaktan çıkarken görmüştü.

"Patatesleri bıçakla böl. Yumuşaksa olmuştur."
Kafasını sallayıp çekmeceden aldığı bıçakla küp küp doğranmış patatese bıçak soktu.
Ve bıçağı bırakıp ocağı söndürdü.

"Balkona hazırlayayım mı sofrayı?"

"Olur." Yaptığı pirinç pilavına dönerken,Erkin masa örtüsünü alıp balkona çıktı.
Örtüyü serdikten sonra çiseleyen yağmura baktı.
Yaz artık gelmişti.

Soğuk demirlere elini yaslayıp yüzünü yukarıya kaldırdı.
Kapkaranlık gökyüzünde minicik görünen yıldızların görüntüsü izledi.
Eskiden gökyüzünde çok fazla yıldız olurdu. Ve şimdi ise yok denecek kadar azdı.

Arkasından sesler geldiğinde oraya döndü.
Babası elindeki sigara paketiyle yanına doğru geliyordu.
Gözlerini kaçırıp yanından geçmesini bekledi.
Geçince de kaçarcasına mutfağa girdi.

Babasıyla yan yana yalnız olmak istemiyordu.
Hem utanıyordu hemde konuşulmayacak şeylerin konusu açılacağından korkuyordu.
Annesiyle,okuluyla ilgili,neden yanına geldiğiyle ilgili hiç bir şey konuşmak istemiyordu.

Mutfağa girip yemekleri Sait ile birlikte balkona taşıdı.
Yemeklerini koyduktan sonra,tık tık sesler çıkartarak yere düşen yağmur damlaları eşliğinde yediler.

...

Film izleyen ikiliyi rahatsız etmemeye dikkat ederek masadaki yetişkin boyama kitabını aldı.
Geri oturduğu koltuğa geçip kalın kitabı kucağına koydu.
Kitabın kapağını açıp boyanmış alanlara baktı.
Rastgele boyanmamış bir alan seçip koltuğa koyduğu kalemliği açtı.
O sırada da Sait gözlerini ona çevirmiş geri önüne dönmüştü.

Onların koltukta sarılı halde oturmasına bakıp yüzünü eğdi.
Yemek yedikten sonra oturma odasına geçmişlerdi beraber.
İkisi günlerdir beklediği filmin televizyonda oynatılmasıyla,ekran başına geçmişti.
Erkin,ilk izleyeyim desede odaklanamamıştı.
Film yerine de, Sait'in elinde arada boyarken gördüğü kitabı boyamayı seçmişti.
Bunu yapması da yapacak bir şey olmadığın ve zaman geçsin diyeydi.

Ama karmaşık ve ne olduğu belli olmayan çizim gözlerini kısmasını sağladı.
Diğer sayfalara bakıp kolay olanı seçti.
Ve kuru boya alıp yumuşak hareketlerle boyamaya başladı.

Bir yarım saat sonra geriye çekilip yarısını boyadığı çizime baktı.
Başını eğmekten omuzları ve boynu ağrımıştı.
Kafasını kaldırıp duvardaki saate baktı.
Sonra kitabın kapağını kapattı.

Gözyaşları Da Durur-GayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin